| Konu: | Tam kapanmanın esnaf ve yurttaşa ekonomik etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 29.04.2021 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Geç ve eksik de olsa sonunda kapanma kararı alındı. Bu akşam itibarıyla üç hafta boyunca kapanacağız ama bu kapanmadan etkilenecek milyonlarca yurttaşımız ortada, çaresiz bir biçimde bizlerden derman bekliyor. Bakın, bütün dünya, vatandaşlarına "Evde kalın, canınız da malınız da devlete emanet. Ben size her türlü desteği vereceğim. Siz sadece sağlığınızı düşünün." diyor ama biz ne diyoruz: Kapanalım, başınızın çaresini bakın.
Memleketim Eskişehir'den örnekler vereceğim. Eskişehir'imizin en işlek alışveriş mekânından biri Yunus Emre Çarşımızdır, dar gelirlinin kendisi için, çocuğu için alışveriş yaptığı bir mekân -gördüğünüz gibi- spor kıyafeti, bayramlık, damatlık hep buradan alınır. Çarşı esnafı heyecanla bu bayramı bekledi; borç aldı, kredi çekti ve -gördüğünüz gibi- reyonları doldurdu ama şimdi kapanma kararı çıktı ve bütün mallar ellerinde kaldı. Hepsi kara kara düşünüyor. Borçlar faizle büyüyor, çeklerin vadesi geliyor. "Dükkânımı yakacağım." diyen mi dersiniz "Vilayet Meydanı'na çıkacağım." diyen mi? Ülke kapanıyor ama Türkiye'nin dört bir yanında on binlerce tuhafiyeci esnafı kara kara düşünüyor.
Emek Mahallemizde Konyalım Pidecisi vardır, üç ay önce ziyaret ettim; sahibi Ecevit Döngel, pandemide destek alamamaktan, borçları, kirayı ödeyememekten şikâyetçiydi. Bugün artık dükkânı kapalı, 5 çalışanıysa işsiz; bir buçuk yılda sadece bin lira vermişler. Türkiye'de on binlerce lokantacı, pideci aynı Ecevit kardeşimiz gibi iflasın eşiğinde. Konyalım'ın yan komşusu Nasrettin Hoca Kundura, Emek'in eski esnaflarından, iki aydır kirasını ödeyemiyor; şimdi bu ayı nasıl döndürecek, kara kara düşünüyor. Şirintepe Mahallemizin uğrak yeri Öz Televole Kıraathanesi, aylardır kapalı, işletmecisi Sinan Yıldız dertli, "Üç kuruş emekli maaşım olmasa şu anda ailecek aç kalmıştık." diyor. Türkiye'de on binlerce kahveci, ocakçı aylardır işsiz. Şimdi ülke kapanırken onlar daha da kaygılı. Onlara destek sağlamadan bu Meclisi kapatamayız değerli arkadaşlarım.
Esnafımız on yıllardır devletine vergi öder ama şimdi siz bu insanlara on iki ay bakamadınız; bakamadığınız gibi, icra tebligatları göndermeye başladınız. İşte bunlardan birinin belgesi. Bakın, insanlar açlıkla, yoksullukla boğuşurken siz dükkânlara, iş yerlerine bu icra tebligatlarını gönderiyorsunuz. Bundan daha ayıplı, daha vicdansızca bir şey olamaz. Bu icralara, hacizlere derhâl son verilmelidir.
Sadece esnaf mı değerli arkadaşlarım? Müzisyenler var, tam on dört aydır mesleklerini yapamıyorlar. Eskişehir'imizin düğün, eğlence hayatının tanınmış ismi Kemancı Turgay Bayloz'la konuştum: "Aylarca işsiz kaldı, ev kredisi, faturalar, masraflar, hepsi birikti. Ne çektiğimi bir ben, bir de Allah biliyor." diyor. Sonunda Belediyenin Park Bahçeler biriminde geçici işe sığınabildi ama şehirlerimizde binlerce müzisyenimiz, ses sanatçımız aylardır işsiz. Gündelik çalışan bu insanlar yevmiyesiz kalınca nasıl yaşayacak? Sokakta limon satarak, simit satarak, ayakkabı boyayarak geçimini sağlayan yüz binler ne yapacak? Kimse bilmiyor, bilmediği gibi, kimsenin umurunda da değil.
Bakın, öyle bir tam kapanmada yurttaşını desteksiz bırakan tek ülke Türkiye, bir Zimbabve kadar bile destek veremedik yurttaşımıza. Destek paketini ağzınıza bile almıyorsunuz ama sizin yapmadığınız yardımları Eskişehir'de hayırsever hemşehrilerimizin desteğiyle belediyelerimiz yapıyor. Bakın, sadece Eskişehir Büyükşehir Belediyemiz şehrimizde 176.655 eve erzak, gıda ve sıcak aş dağıtmış, 46 bin aileye gıda kolisi göndermiş. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerimiz binlerce esnafımıza yardım çekleri, halk market kartları dağıttı; hem de bütün bunları baskılara, bütçe kesintilerine rağmen yaptılar ve yapmaya da kararlılar. Milyonlarca esnaf, işçi, emekliden fedakârlık isteyenler, diğer yanda bu kapanmada bile bir grup ayrıcalıklı insanın cebini doldurmaya devam ediyor. Geçmediğimiz yoldan, köprüden, uçmadığımız havaalanından bu kapanma döneminde bile onlar en az 1 milyar lira kazanacak. Peki, bir avuç yandaşın cebini dolduranlar, sıra, otuz kırk yılını bu ülkeye harcayan emeklimize gelince ne yapıyor? Suspus.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı talepleri sonucu uygulamaya konulan bayram ikramiyeleri üç yıldır yerinde sayıyordu. Şimdi nihayet bu bayramda sadece 100 lira, evet, 100 lira artırdılar, 1.100 lira ödenecek. Peki ama yeter mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - İşte gerçekler: İki yıllık enflasyon oranında artsa 1.560 lira olacaktı; asgari ücret zammı kadar artsa 1.762 lira olacaktı; hele hele müteahhitlere yol, köprü, tünel geçişlerinde verilen dolar kurundaki artış verilse 2.070 lira olacaktı bu ikramiye. Verirler mi? Vermezler değerli arkadaşlarım.
Bu mübarek ramazan ayında yurttaşımızı evlerine kapattık. Evet, sağlık her şeyden önemli ama iş de aş da önemli. Gelin Meclisi kapatmadan, kara kara düşünen esnafımıza, "Tencerede ne kaynatacağım?" diyen emeklimize, "Gazı, kirayı, suyu nasıl ödeyeceğim?" diyen emekçimize gelir desteği paketini birlikte çıkaralım. Pandemi bitene kadar esnafın çek, senet, kira, vergi, kredi ve kredi kartı borçlarını öteleyelim. Vatandaşın elektriği, doğal gazı kesilmesin. İşsize, düzenli kazancı olmayana mutlak surette nakit desteği verelim, esnafımızın ciro kayıplarına destek sağlayalım. Unutmayalım, yalnız virüs değil, açlık da umutsuzluk da öldürüyor. Bu destek paketini bu Meclisten çıkarmak bu millete borcumuzdur. Gelin, bu görevden kaçmayalım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)