GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:80
Tarih:29.04.2021

DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP-MHP iktidarı her alanda gençlere baskı kurmaya devam etmekte, gençlerin bir söz dahi kurmasına tahammülü olmayan iktidarın bu baskıcı tutumu tüm ülkeye sirayet etmiş durumdadır.

AKP-MHP Hükûmeti, her alanda kendilerinin silahşorluğunu yapan, faşizmlerini yükselten yandaşlar türetmenin derdindedir. Bakın arkadaşlar, sadece son süreçte yaşanan, özellikle gençlerin hedef alındığı olaylardan birkaç örnek vereyim: Yıldız Teknik Üniversitesinde profil resminde "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" görseli olan kadın öğrenci, Nurullah Arvas isimli akademisyen tarafından "Bu şekilde dersime giremezsin!" denilerek dersten atıldı. Sarayın kadın düşmanlığı; üniversitelerde, fabrikalarda, sokaklarda kendini yaşatmaya devam ediyor. Dersten kadınları atan hocalar da, fabrikada kadın işçilere şiddet uygulayan işverenler de, sokakta kadınları katleden erkekler de bu gücü, bu cüreti sizden alıyor. Biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nden kadınların fikri alınmadan hatta haberi bile olmadan çekilenlere karşı her alanda "İstanbul Sözleşmesi yaşatır." demeye ve tüm kazanımlarımızı sahiplenmeye devam edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)

Elbette ki üniversitelerdeki baskılar sadece kadın öğrencilere yönelik değil, düşüncesini ifade eden ve eleştiri hakkını kullanan herkes bu baskılardan nasibini alıyor. 9 Eylül Üniversitesi öğrencisi Orhan Kiper'e "9 Eylül yıkılsın, yerine manav açılsın." diye "tweet" attığı için disiplin soruşturması açıldı. Yine, Marmara Üniversitesinde sınav ve notlandırma sistemini eleştiren 3 öğretim görevlisine genel ahlak ve edep dışı tutum ve davranışlarda bulundukları gerekçesiyle disiplin cezası verildi. KHK'lerle akademisyenleri üniversitelerden uzaklaştırdınız, size itaat etmeyen öğrencileri okullardan uzaklaştırdınız, cezaevine koydunuz. Tüm bu baskılara rağmen, hâlâ size itaat etmeyen, sözünü söylemekten geri durmayan gençler var ve sizin buna tahammülünüz yok.

Hukuksuzluğunuza yeni bir hukuksuzluk eklediniz ve şimdi de öğrencilerin barınma hakkını gasbetmeye çalışıyorsunuz. Öğrencilerin katıldıkları demokratik eylem ve etkinlikleri bahane ederek burslarını kestiniz, yurtlardan attınız. Şimdi de öğrencilerin yurtlarda kalabilmesi için "Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkûm olmamak" şartı aranacak. İktidara yapılan her eleştiriye, düşüncesini belirten herkese Cumhurbaşkanına hakaretten ceza yağdırdınız. Bu kez de öğrencileri bu yolla susturmaya çalışıyorsunuz. Öğrencilerin barınma hakkına göz diken ve kendi öğrenci modelini makbul olarak dayatmaya çalışan bu saldırıları tanıyoruz ve bu saldırılara karşı yan yana gelmeye, koltuklarınızı sallamaya devam edeceğiz, hakkımız olanı sizin insafınıza bırakmayacağız.

Gençlere düşmanlık iktidarla sınırlı kalmıyor maalesef. Kürt kentlerinde tahribat politikanızın başrolünü oynayan kayyumlar bu rolün gerekliliğini gençler üzerinde de oynamakta. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumlar şehre ithal bürokratlar getiren, ihaleleri il dışındaki firmalara peşkeş çeken, şehrin gençlerini işsizliğe ve açlığa mahkûm eden bir düzen yaratmıştır. Diyarbakır kayyumunun son rezilliğiyse onlarca Diyarbakırlı işsiz genç varken torpille kendi yandaşlarını işe alması. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 75 kişilik itfaiye alım ilanından sonra iş başvurusu yapan yüzlerce kişi arasından sınava 375 kişi çağırmış ve yapılan bir dizi sınavdan sonra bu iş için 75 kişinin alımını yapmıştır. Ancak sınava katılan gençlerin büyük çoğunluğu, yapılan alımın tamamen hukuksuz olduğunu ve sınav kriterlerinin esas alınmadığını, alınan kişilerin torpille işe alındığını iddia etmekte. KPSS puanları yüksek olan, yapılan mülakat ve parkuru da başarılı bir şekilde tamamlayan ancak işe alınmayan gençler bu alıma itiraz etmiş fakat belediye yetkililerinden bu konuyla ilgili tek bir muhatap dahi bulamamıştır.

Kentin iradesini yok sayanlar, aynı zamanda kentin gençlerini de açlığa ve işsizliğe mahkûm ediyor. Gün geçtikçe derinleşen ekonomik kriz, işsizlik, güvenlikçi politikalar, baskı ve yaygınlaşan madde bağımlılığı, Diyarbakırlı gençleri intihara sürüklüyor. Son bir ayda şehirde 3 genç ve Silvan ilçemizde ise altı ay içerisinde 12 genç intihar etmiştir.

Gençlerin sorununa çözüm bulmak şöyle dursun, gençlerin yaşam alanı olan üniversitelere kayyum atayıp, öğrencilerin demokratik eylem ve gösterilerini hedef gösterip kadın kazanımlarına saldırarak gençlere geleceksizliği ve itaat etmeyi dayatıyorsunuz ama ant olsun ki biz gençler size itaat etmeyeceğiz; despotizmden uzak, demokratik bir yönetim inşa edeceğiz; erkek egemen aklı alt edip kadın özgürlükçü paradigmayı egemen kılacağız; sarayları yıkacağız, yaşamımızı da yaşam alanlarımızı da özgür kılacağız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)