GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kuraklık nedeniyle yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:81
Tarih:18.05.2021

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yirmi iki ilde yoğun hissedilen ülke genelindeki kuraklık ne yazık ki sıkıntılara neden oluyor, bunun yanı sıra don ve doluyla da çiftçilerimiz büyük bir mağduriyet içindeler. Kuraklıkla ilgili iki yıldır bilim insanlarının kuraklığın gerçekleşeceği yönünde uyarılarına rağmen ne yazık ki siyasi iktidar gerekli önlemleri yeterince almadı, her olayda olduğu gibi kuraklığın yoğunlaşmasından sonra borç ertelemesinden söz ediyor. Bugün için çiftçilerimizin borçlarının ötelenmesi değil, çiftçilerimizin mağduriyeti karşısında TARSİM'e sigorta yaptırsın yaptırmasın tüm çiftçilerimize hibe desteği sağlanması şart. Borçlarından dolayı faizlerinin de silinmesi zorunluluk çünkü çiftçi mevcut koşullarda tohumu yeniden toprakla buluşturacak ekonomik güce sahip değil. Ne yazık ki, pandemi sürecinde çiftçilere yeterli destek verilmediği gibi, girdi fiyatlarındaki artış da çiftçinin belini büktü; geçen yıl ağustos ayında 1.800 lira olan üre gübresi şu anda 3.700 lira. Bütün fiyatlardaki artışlarla birlikte ürün maliyetleri katlanmış durumda.

Ayrıca, Türkiye genelinde yer üstüne doğal olarak çıkan ve denize akan sularla ilgili de düzenli bir çalışma gerçekleşmedi. Örneğin, Niğde'de Aladağlar'dan çıkan Ecemiş Suyu -yirmi bir yıldır projesi var ama- ne yazık ki hâlâ Akdeniz'e boşa akıyor, değerlendirilmedi. Silvan'da yapılan barajın dağıtım ağları oluşturulmadı. Kısacası, geliyorum diyen kuraklık için yeterli önlemler alınmadı.

Düşündürücü olan bir başka husus da örneğin dolu konusunda. Yabancılar bölgemize geldi elma bahçeleri kurdu, dolu olacağı zaman üzerini kapatıyorlar, onların ürünü hasar görmüyor. 600 dönümün üzerini kapatarak hasar görmeyen yabancı çiftçinin yanında bizim çiftçimiz dolu karşısında ciddi zayiat veriyor. Don için çiftçilere makineler yapıldı ama onun da KDV'si yüzde 18. Ya, don için çiftçi gidip bir makine alacak yüzde 18 KDV alıyorsunuz. Küresel ısınmayla sorunlar giderek katlanıyor. Bu bağlamda yaşanabilecek önemli risk, gıdaya erişilebilirlikle ilgili sorun. Ayrıca, ithal ürün fiyatları yurt dışında da sürekli arttığı için ileride ürün almaya gittiğinizde bulamayacağımız gibi yüksek fiyatlarla ürün almak zorunda kalabiliriz. Bakınız, dün Cumhurbaşkanı buğday taban fiyatını açıkladı, 2.250 liralık bir fiyat verdi. Oysa ilacı, tohumu, gübresi, mazotu, çırası, yer altından çıkarılan suyun elektrik parası, biçerdöveri ve sair giderleriyle çiftçinin şu anda 1 ton buğdayının maliyeti 2.500 lira. 2.500 liraya mal olan 1 ton buğday için 2.250 lira fiyat veriyorsunuz, geçen yıl ağustos ayında makarnalık buğdayı 2.450 liradan ithal etmiştiniz, onu taban fiyat diye açıklıyorsunuz. Yurt dışında şu anda 2.500 liranın altında buğday yok yani kendi çiftçinize vermediğinizi yabancı çiftçiye veriyorsunuz.

Arpa için 1.750 lira taban fiyat açıklandı; borsada, Gaziantep'te, Konya'da bugün arpa 2 bin lira. Mercimek için 5 bin liralık fiyat açıklandı, 6 bin liradan borsada işlem görüyor. Bu şu demek: Toprak Mahsulleri Ofisi bu yıl yine yeterli ölçüde çiftçiden ürün almayacak. Öyle olunca meydan tüccara kalacak, tüccar fiyatı yükseltecek, arkasından ithal ürün gelecek, kendi çiftçimize vermediğimizi yabancı çiftçiye vereceğiz ve ülkemizde tarım bir darbe daha yiyecek; yapılan bu. O anlamda nasıl bu fiyat hesaplamaları yapılıyor? Bir de iyi bir şey yapılmış gibi diyorlar ki: "Çiftçimize destek verdik."

Şimdi, 2002 yılında buğdayın tonu 415 lirayken altının gramı 12,5 liraydı, çiftçimiz 33 gram altın alıyordu, 2021 yılında 2.250 lira fiyatla 4,5 gram altın alabiliyor. Bu değerlendirme dahi çiftçimize bu bağlamda yeterli desteklerin verilmediğinin somut kanıtı. Onun için çiftçilerimiz mağdur, borçlu, hacizli; bu nedenle doğru desteklerin zamanında verilmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Son olarak şunu da belirtmek lazım: Toprak Mahsulleri Ofisi Niğde'de patates alımına çıktı, daha doğrusu patatesin Türkiye genelinde alımı için verilen talimatla patates alımı sağlıyordu, bayram öncesi patates alımı durduruldu. Deposunda çuvallanmış patates olan çiftçi ne olacağını soruyor. Daha önce söyledik, bu saatten sonra patates çillendi, çürüdü. Yapılması gereken, tarım il müdürlüğü illerde, depolarda ne kadar patates kaldıysa saptamalı, patatesten zarar eden çiftçiye o tutar verilmelidir yani çiftçinin üründen dolayı uğradığı kayıp karşılanmalıdır. Bu bağlamda, bu destek sağlanmazsa çiftçinin önümüzdeki süreçte ayağa kalkabilme olanağı yoktur. Onun için, ineğini, tarlasını, evini haczettiğiniz çiftçiye gelin doğru dürüst destekler sağlayın, bu mağduriyetleri ortadan kaldırın, verdiğimiz kanun tekliflerini değerlendirin diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)