GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Başta Şanlıurfa olmak üzere Türkiye'nin genelinde yaşanan kuraklığa ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:82
Tarih:20.05.2021

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ülkenin gündemi gerçi başka şeyler ama bölgede çiftçiler, tarımla uğraşanlar büyük bir yangın içerisindedir. Ülkenin siyasetçileri, gazetecileri, politikacıları başka bir yangın içerisindedir; ülkeyi getirdikleri durum ortadır. Artık siyasetçiye siyasetçi denmiyor, gazeteciye gazeteci denmiyor çünkü herkes kendi işi dışında birçok konuyla meşguldür.

Değerli arkadaşlar, nisan ayının kuraklık haritası; bölgenin tamamı susuz, bölge kuraklıktan perişan hâle gelmiştir. Bakınız, bu, son tarım ekiminde Mardin'de ekili arazinin yüzde 75'i, Diyarbakır'da ekili arazinin yüzde 80'i, Urfa'da ekili arazinin yüzde 40'ı biçilmeyecek artık çünkü böyle bir randıman yok. Susuz geçti bu mevsim ve Tarım Bakanlığı da kendi üzerine düşeni yapmadı; su kanallarına su vermediler, bölge halkının boynuna bir sömürge kurumu olan DEDAŞ'ı saldılar, halkın tepesine çöktüler, maalesef enerjiyi de kestiler. Elektrik enerjisi olmayınca sondajlarla su çıkarılıp tarım arazileri sulanmadı. Bakınız, Güneydoğu Anadolu Projesi adı altında başlatılan, 1968'den şimdiye kadar devam eden proje bambaşka bir noktaya evrildi. Yapılan barajlar güvenlik için yapıldı, güvenlik barajları yapıldı ama Urfa'da kimi barajlar yapıldı. Türkiye'deki tarım arazisinin yüzde 4,9'unu kendi içinde barındıran 3'üncü büyük tarım şehri şu an susuz, su kanalları yok, yapılan su kanallarının da drenaj kanalları yapılmamış. Gidin bakın Suruç bölgesine, Suruç Ovası'na, geçen sene ekilen pamuk daha biçilememiş çünkü drenaj kanalları açılmamış, tahliye edilmesi gereken su tahliye edilmiyor, bölgemiz bu durumda.

Sadece bölgemiz mi? Afyon, İç Anadolu, serhat bölgesi, nereye bakarsanız bakınız, haritada açık bir şekilde gösteriliyor arkadaşlar, kahverengi olan bölgenin tamamı susuzdur çünkü ülkenin bir tarım politikası yok, çünkü ülkenin bir Tarım Bakanı yok. Bakanlar başka şeylerle meşgul, bakanlar kendi görevlerini icra etmiyorlar, her gün dizi seyreder gibi farklı konulara bakıyoruz; aslında bir yandan ifşa edilmesi, halk tarafından görülmesi önemlidir, ülkenin çivisi çıkmıştır. AKP'nin tarım noktasında bu ülkeye katacağı hiçbir şey yoktur, kattığını da ramazan ayında göstermiştir, İç Anadolu Bölgesi'nde çiftçilerden patates almıştır, soğan almıştır, halka dağıtmıştır, bunu da bir sömürü malzemesi olarak kullanmıştır. Bu halkı patatese, soğana mahkûm ettiniz. Döneminde makarna, kömür gibi ihtiyaçları karşılardınız, dağıtırdınız, bunun karşılığında oy devşirirdiniz ama şu an İç Anadolu Bölgesi'nde geçen yıldan kalma filizlenmiş, çürümüş patates soğanı kamyonlara yüklediniz, birçok bölgeye gönderip dağıttınız.

Önerilerimiz var: Bir an önce, bu kuraklıktan kaynaklı zararların karşılanması için çiftçilerin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını, küçük ölçekli çiftçilerin borçlarını devlet üstlenmelidir. Yeni sezonda tekrardan üretim yapılabilmesi için gübre ve tohum desteği verilmelidir. Kuraklıktan zarar görenlerin zararının telafisi için doğrudan nakit olarak kuraklık desteği verilmelidir. DSİ, Devlet Su İşleri, kuraklık yaşanan yerlerde tarlaların sulanması için, birkaç seneye mahsus, ücret almamalıdır. Çiftçinin BAĞ-KUR primlerini devletin kendisinin ödemesi gerekiyor. Sulama suyundan elektriğin ücretinin çiftçilerden alınmaması gerekiyor. Tabii ki bunlar bizim önerilerimizdir, bunlar yapılabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Öcalan.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Nasıl çetelerle, mafyalarla iş yürütülüyor, milyon, milyar dolarlardan bahsediliyorsa bu halkın, alın teriyle çalışan, emek veren, kendi geçimini sağlamak için sabahtan akşama kadar çalışan insanların ihtiyaçları da karşılanmalıdır. Bunlar bizim önerilerimizdir. Ziraat Odaları da TMMOB Mühendis Odaları da açıklamalar yapıyor, bilançoları açıklıyorlar. İlerleyen süreçlerde gıda kıtlığı yaşanabilir. Kuraklık öngörülemez bir durumdur, tabii ki bunu tutup birinin tasarrufu altına koyamayız ama devlet kendi tedbirlerini alabilir.

Tekrardan belirtiyoruz: Bu, nisanın haritasıdır ama sadece nisan ayını alakadar etmiyor; mart da kurak geçti, şubat da kurak geçti, şu an içinde bulunduğumuz mayıs ayı da kurak geçiyor. Tarım Bakanını göreve çağırıyoruz. Bakanlar kendi işleriyle ilgilensinler, mafyatik işleri bir an önce bıraksınlar. Ülkenin sorunları var. Bu gidişle de gidicisiniz.

Halkımızı selamlıyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)