GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:82
Tarih:20.05.2021

CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bu torba yasa teklifi içerisinde, kamu arazilerine yapılmış bulunan beş yıldızlı otellerin, tatil köylerinin ecrimisil olarak ödemek zorunda kalacağı ücretlerin 2022 yılı 30 Kasım tarihine kadar ertelenmesi hükmü bulunmakta yani bu otellerin hazineye ödemesi gereken ecrimisillerin yani kiralarının bir yıl süreyle ertelenmesine dair bir hüküm. Bir Antalya Milletvekili olarak, turizme yapılan her türlü desteğe tabii ki biz de destek veririz. Ancak, burada, bu otellerin yani hazineden tahsisli bu otellerin sahiplerinin de kim olduğunu ayrıca merak etmek de bizim hakkımız. Şimdi, bu otellere bu ayrıcalık tanınmakla beraber, turizm için belki destektir, böyle bakabiliriz ama peki şahıslardan, şirketlerden kiralanan yani özel mülkiyete tabi olan otellerin ki esas işletme olarak yüzde 80'e kadar var olan bu otellerin kiraları ne olacak? Şimdi, siz bir taraftan hazineye ait olan yerlerin kiralarını erteliyorsunuz ama şahıslara ait olan bu otelleri işletenlere böyle bir hak tanınmıyor çünkü özel mülkiyet. Bunlara bir destek sağlamıyorsunuz, iki işletmeci arasında bir haksızlık söz konusu. Devlet almayacak, öbür taraftan şahsa ait olan kiralar ödenecek. Şimdi, böyle bir haksızlık da söz konusu. Eğer bir destek verilecekse bu tarzda olan otellere de olabildiğince katkı sağlanmalıdır.

Bakın, değerli arkadaşlar, sizler bu pandemi sürecini doğru yönetemediğinizden dolayı, turizm şu an can çekişiyor. 2020 turizm sezonu sayenizde kaybedildi. Turizmden sağlanacak olan gerekli destek sağlanamadı. Şimdi, geldik 2021 yılı Mayıs ortasına. Normalde, Antalya'da turizmin örneğin nisan ayında başlaması gerekirdi ancak bu pandemi sürecindeki başarısızlığınız bugün turizm sezonunun başlamasına engel teşkil etmekte. Şu an, Antalya'da turizm bölgelerindeki esnafımız karamsar, her şeyini hazırladı, dükkânını hazırladı, malını aldı, temizliğini yaptı ama dükkânını açıp açamayacağını, açsa da ne şekilde çalışacağını, ne kadar turist geleceğini bilemiyor. Şimdi, bakın, tedbirlerle ilgili açıklamalar yapıldı, saat 10.00 ile 20.00 arasında esnaf iş yerlerini açabilecek. Bakın, değerli arkadaşlar, turizm bölgelerinde esnaf saat 20.00'den sonra iş yapar çünkü turist, sabah kalkar kahvaltısını yapar, denizine girer, akşam yemeğini yedikten sonra çarşıya çıkar, alışveriş yapmak ister, gezmek ister, esnaf o saatte iş yapar ama siz saat 20.00'de iş yerlerinin kapanmasına karar vermişsiniz, sokağa çıkan turistin alışveriş yapacağı bir dükkân açık değil ve esnaf da turisti bekliyor, tam turist gelecek, iş yerleri kapalı. Şimdi, bizden bu konuda çare bekleyen başta Antalya'da olmak üzere turizm bölgelerindeki esnaf var. Bu iş yerlerinin açılış kapanış saatlerinin turizm bölgelerine göre yeniden planlanmasına acil ihtiyaç var. Buradan, turizm esnafının sesini duyun diyorum.

Değerli arkadaşlar, siz, Rusya'yı ikna etme turuna çıktınız; Turizm Bakanı gitti, Cumhurbaşkanı Sözcüsü gitti, Sağlık Bakan Yardımcısı gitti. Rusları ikna edecektiniz sözde, turist gelsin diye ama maalesef arkanıza baka baka geldiniz. 15 Hazirana kadar maalesef Ruslardan bir umut yok. İnşallah, 15 Hazirandan itibaren bir umut olur da Rus turistler Türkiye'ye gelmeye başlar. İşte, turistlerin Türkiye'ye gelmeyişinin sebebi de yine sizin bu pandemi sürecini doğru yönetememiş olmanızdan kaynaklanan bir durumdur.

Bakın, değerli arkadaşlar, yaptığınız her işin sonucu bir şekilde olumsuz sonuçlanmakta. Daha bundan üç hafta önce, 29 Nisan günü bu saatlerde, bu Mecliste bir karar aldınız; 30 Nisan 2021-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında çeklerin ibrazını yasakladınız. Şimdi, bunun ötesini berisini hiç düşünmeden yani böyle bir yasaklamanın ticari hayata ne getireceğini ne götüreceğini hesap etmeden, alelacele burada bir karar aldınız. Ne oldu? Ertesi gün çekleri bankaya ibraz etmek isteyen bütün çek alacaklılarının hepsi ibraz yasağıyla karşılaştı, ticari hayatı kilitlediniz. Akabinde, öğleden sonra Bakanlık tarafından bir genelge çıkarıldı. "Eğer bankalarda hesaplarda para varsa çekilebilir." genelgesi getirdiniz. Ne oldu? Daha yirmi dört saat bile dolmadan getirdiğiniz bir genelgeyle kanuna aykırı düzenleme yaptınız. Şimdi, bu torba yasada Çek Yasası'ndaki bu karmaşıklığı -yani şu anki genelgeyle- kanuna aykırı durumu düzeltmeye çalışıyorsunuz, genelgeye uygun kanun çıkarmaya çalışıyoruz. Yani biraz hesap edin, yaptığınız işlerin nereye gideceğini, nereye geleceğini bir düşünmenizde biraz fayda var arkadaşlar.

Bakın, on yedi günlük kapanma kararı aldınız. Ne oldu? On yedi günlük süre içerisinde Türk çiftçisini mahvettiniz, Türk çiftçisi sizin yüzünüzden mağdur oldu. On yedi günlük süre içerisinde -örneğin, Antalya'da ürünlerin en bol yetiştiği günler- daha üçüncü gün haller ağzına kadar malla doldu. Domates, salatalık, patlıcan, haller ürünlerle dolu ama alıcı yok; pazarcı almak istiyor ama kuracağı pazar yok; tüccar mal almak istiyor, götüreceği, satacağı pazar yok. Ne oldu? Üretici ürünleri dökmek zorunda kaldı. Siz, şunu düşünemediniz: Bu on yedi günlük süre içerisinde bu ürünlerin bu şekilde yetişeceğini ve sonuçta bunların satılmak zorunda olacağı bir pazar kurulması gerektiğini düşünemediniz ve çiftçi, üretici alın teriyle yetiştirdiği, büyük masraflar yaptığı bu ürünleri satacak pazar bulamadı ve bundan dolayı büyük zararlar gördü. Pazarcı on yedi günlük süre içinde alıp ticaret yapamadı, kaybetti; tüketici de taze ve ucuza alacağı bu ürünü alamadı ve iki taraflı zarar gerçekleşti. Neyse ki tüm baskılarımızla sonuçta, sadece cumartesiden cumartesiye pazar kurulabilmesine onay çıktı ve öyle rahatlandı. Bu da sizin gelişmeleri öngörmediğinizin bir gerçeğidir. Bu suretle siz Türk çiftçisini zarara soktunuz. Siz, bir taraftan tüccarı, çiftçiyi zarara sokarken insanları da süpermarketlere yönlendirdiniz; açık alanlarda pazar kurulmasını yasakladınız, kapalı süpermarketlerde alışveriş yapmaya yönlendirdiniz.

Değerli arkadaşlar, bakın, sizler bu pandemi sürecinde sadece çiftçiyi mağdur etmekle kalmadınız, yaklaşık on dört aydır bu ülkede esnaf sayenizde perişan. Kahve, kafe, çay bahçesi işletmesi, kantin işletmesi, personel servisleri, düğün salonları, öğrenci yurtları, hamamlar yaklaşık bir yıldır kapalı. Bu konularda doğru düzgün bir düzenleme yapamadınız, yine bu süre içerisinde bu esnaf kesimini destekleyemediniz. Aradan on dört ay geçti, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak -başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere, bütün milletvekilleriyle- bu esnafa destek verilmesi gerektiğini ifade ettik. Destek veremediniz, on dört ay sonra aklınıza geldi, işte şimdi lütufmuş gibi destek açıklaması yaptınız. İş işten geçti, bu insanlar perişan oldu, bu insanlar battı, şimdi 5 bin lirayı verseniz ne vermeseniz ne! Bakın, bu ülkede kaportacıları, tamircileri, seyyar satıcıları ve özellikle müzisyenleri mağdur ettiniz; 100'e yakın müzisyen intihar etti. Bu işleri beceremediniz, bu süre içerisinde gerekli destekleri veremediniz. Ne oldu, şimdi 3 bin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

CAVİT ARI (Devamla) - Yıl içerisinde düzenli destek vermeniz gereken bu esnaf kesimine, aradan tam bir yıl geçti, şimdi lütufmuş gibi 3 bin TL destek sağlayabildiniz.

Değerli arkadaşlar, kısacası, sizler bu süre içerisinde esnafımızı da çiftçimizi de işçiyi de işsizi de emekliyi de mağdur ettiniz. Bu millet size hakkını helal etmiyor. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)