GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Madencilik ve Hidrokarbon Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:84
Tarih:26.05.2021

MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 180 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Madencilik ve Hidrokarbon Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri takip eden aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifiyle ülkemiz ve Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti arasında mineral, petrol ve gaz araması ve işletilmesinin geliştirilmesi, petrol ve gaz altyapılarının inşası, bakımı ve gaz teknolojilerinin uygulanması alanlarında ortak projelerin tespiti, mineral ve hidrokarbon alanlarında eğitim programları, bilgi ve deneyim paylaşımı ile ikili iş birliğinin desteklenmesi amaçlanmaktadır.

Yine bu kanun kapsamında iki ülke arasında kamu ve özel şirketlerin madencilik ve hidrokarbon sektörlerine yatırım yapmalarını teşvik etme konusunda anlaşmaya varılmış, uygun görüldüğünde madencilik ve hidrokarbon çalışma grubunun kurulması da öngörülmüştür.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Etiyopya'nın Afrika Kıtası'nın kalbinde çok stratejik bir konumda bulunduğunu unutmamalıyız. Son yıllarda başta Avrupa olmak üzere birçok ülke Etiyopya'da çeşitli nedenlerle bulunmakta ve yatırımlar yapmaktadır. Bu bağlamda ülkemizin de gönül coğrafyamız içinde bulunan birçok ülkesinin yer aldığı Afrika Kıtası'nda varlığını sürdürmesi, madencilik ve enerji başta olmak üzere birçok alanda kendisini göstermesi, tecrübelerini dost ve kardeş ülkelerle paylaşmak için çaba sarf etmesi hem önemli hem de meşru bir adımdır.

Etiyopya'yla olan uluslararası ticaret hacmimiz 21'inci yüzyılın ilk çeyreğinde 400 milyon doları geçmiş durumdadır. Etiyopya'ya en fazla yatırım yapan ülkelerin başında olan ülkemiz Etiyopya'yla toplamda 2,25 milyar doları aşan bir yatırıma imza atmıştır. Bu, ülkemiz adına çok önemli bir gelişmedir. TÜRK EXIMBANK'ın tek bir proje için en fazla kredi verdiği ülkenin de Etiyopya olması ülkemizin Etiyopya'ya verdiği değeri göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca, bir Türk şirketinin EXIMBANK kredisiyle üstlendiği demir yolu projesini bitirmek üzere olması Etiyopya için olduğu kadar ülkemiz adına da son derece gurur verici bir husustur. Ülkemiz ile Etiyopya arasında hacmi oldukça yüksek ve geliştirilmesi son derece önemli olan bir konu hiç şüphesiz ki madencilik ve hidrokarbon alanlarda geliştirilecek olan iş birliğidir. Doğal gaz rezervlerinin 113 milyar metreküp seviyesinde olduğu öngörülen Etiyopya'nın rezervinin ülkemizin de katkılarıyla 225 milyar metreküp seviyesine ulaştırılması hedeflenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak, enerjinin ekonomik boyutunun yanı sıra, siyasi, diplomatik, çevresel ve insani boyutları olduğuna her zaman dikkat çekmekteyiz. Bu çerçevede, parti programımızda yer alan enerji politikalarımızın temel hedeflerinin kısmen de olsa hayata geçirildiğini görmek sevindiricidir. Bunlardan bazıları şunlardır: Enerji diplomasisi geliştirilmeli, başta Azerbaycan ve Türkmenistan olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip Türk cumhuriyetleriyle ikili anlaşmalar yapılmalı, bu ülkelerin kendi alanlarında anlaşmaları için önderlik edilmeli, bu kapsamda, Türk enerji ticaret birliği kurulmalı, enerji sahasında başlayan bu iş birliğinin ekonomimizin diğer alanlarına model olması sağlanmalıdır. Doğu Akdeniz havzasında enerji rekabetinde aktif biçimde rol alınmalı, Türkiye'nin sahip olduğu jeopolitik avantaj, deniz altı doğal gaz boru hattı ve LNG terminali projeleriyle değerlendirilmelidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve AB'nin bölgede uluslararası hukuka ve millî çıkarlarımıza aykırı bir şekilde arama ve sondaj çalışmaları yapması engellenerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bölgenin kaynaklarından istifade etmesi temin edilmelidir. Bilinen maden rezervlerimize ilave olarak yeni rezervler bulunmalı ve işlenmiş maden ihracatı mutlaka artırılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değinmek istediğim en önemli hususlardan biri de Doğu Akdeniz havzasında, uluslararası hukuktan kaynaklı haklarımız kapsamında deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak, hakça ve adil bir biçimde paylaşılmasıdır. Kıta sahanlığımızdaki egemenlik haklarımızın korunması ve Kıbrıs Türklerinin adanın eşit ortağı olarak hidrokarbon kaynakları üzerindeki hak ve çıkarlarının garanti altına alınması için, meşru haklarımızdan taviz verilmeden Akdeniz'de ve Karadeniz'de yapılan çalışmaların kararlılıkla devam ettirilmesi elzemdir.

Kıymetli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde bir hakkı yerine teslim etmem gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin hızlı karar verme ve uygulamasının ülkemizde bürokrasi engelini ortadan kaldırdığı bir gerçektir. Bu gerçek Türk milletinin yardımseverliğini, başta Afrika ülkeleri olmak üzere, tüm mazlum coğrafyalarda gösterebilmesini sağlamıştır. Afrika Kıtası'nda çok önemli yer altı madenlerine sahip olan Etiyopya, Somali, Cezayir, Sudan ve Filistin gibi ülkeleri, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere, birçok ülke sadece sömürge olarak görüp işgal ederken, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak TİKA ve Kızılay öncülüğünde tüm sivil kuruluşlarımızla bu coğrafyada yaşayan ihtiyaç sahiplerinin en çok ihtiyaç duyduğu şeylere, başta temiz ve içilebilir su kaynaklarına ulaşabilmeleri sağlanmıştır. Gerek doktor gerekse ilaç ve her türlü tıbbi malzemeye ulaşabilmeleri için tüm imkânlarımızı seferber ettiğimizi belirterek bunun için emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; seçim bölgem olan Antalya'mız bilindiği üzere "güneşin başkenti" olarak adlandırılan, Türkiye'nin en fazla yabancı ziyaretçisini ağırlayan, 4 mevsim turizme imkân sağlayan iklimi ve 640 kilometrelik sahiliyle muhteşem bir coğrafyadır. Antalya'mız deniz turizmine alternatif olarak üç yüzyıldan fazla tarihî geçmişi olan düğme evlerin yanı sıra ekoturizm alanları arasında yer alan doğa turizmi, yayla turizmi, mağara turizmiyle de kendi turizm potansiyelini artırmaktadır. Ayrıca birçok medeniyetin ev sahibi olan ve antik geziseverlerin en uğrak yerlerinin başında gelen Akdeniz Bölgesi'nin en iyi korunagelmiş, Roma Dönemi'ne ait tiyatrosu Aspendos Antik Tiyatrosu ise bir şaheserdir. Antalya'mız, Türk tarihi ve Antalya'mız için çok önemli bir yere sahip olan Anadolu Selçuklu Sultanı Alâettin Keykubat tarafından yaptırılan, Selçuklu mimarisi yönünden de büyük bir değer taşıyan Alanya Kalesi başta olmak üzere, ören yerleri ve alternatif turizm noktasındaki seçenekleriyle de ülkemizin turizmine ve tanıtımına en çok katkı sağlayan şehir olmanın gururunu yaşamaktadır. Pandemi dönemi, Antalya'mız turizmine çok büyük hasar vermiştir. Bu hasarın yıl içerisinde telafi edilip en kısa zamanda eski günlerine dönmesi temennimizdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın, bizim için anlamlı ve aynı zamanda zorlu bir mücadelenin hatıralarını dualarla yâd edeceğimiz 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü'dür. Gümrük ve Tekel Bakanlığı döneminde, devlet ile siyaset hayatında dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla övülmüş, yolsuzluğa, rüşvete, suistimale karşı verdiği mücadeleyle herkes tarafından takdir edilmiş, ömrü boyuncu ülkücü gibi yaşamış, ülküsü için çalışmış ve ülküsü için şehit olmuş merhum Gün Sazak Bey'in şehadetinin 41'inci seneidevriyesidir. Bu vesileyle, ülküsü uğruna toprağa düşen tüm ülkücü şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, sözlerimi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey'in şu anlamlı ve veciz sözüyle bitirmek istiyorum: "Ülkücü şehitlerimiz bizim şerefli geçmişimizin abideleridir. Mücadeleleri rehberimiz, davaları yolumuzdur."

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisimizi ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk milletimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)