GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:87
Tarih:02.06.2021

HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Susurluk'ta devlet içindeki çeteleşme ve kontrgerilla örgütlenmeleri gün yüzüne çıkınca sanki bunlarla yüzleşilmiş, bunlar temizlenmiş gibi davranıldı, oysa böyle değildi. Susurluk davasında Mehmet Ağar, güya beş yıl ceza aldı, 2012'de cezası onanınca hapse girdi; daha doğrusu, kendisine hapishane tahsis edildi. Çünkü kendi gireceği hapishaneyi kendisi seçti, tadilat yapıldı içinde, hatta Korkut Eken, Ağar'dan önce gidip de bu cezaevinin koşulları uygun mu diye kontrol bile etti, bir yıl hapiste kaldı. Bugün bizim vekil arkadaşlarımızı ziyaret etmemizi engelleyen Adalet Bakanlığı, Ağar'ın bir dediğini iki etmedi, şarkıcısından antrenörüne, siyasetçisine herkesin kendisini ziyaret edebilmesi için gerekli koşullar yaratıldı, zengin misafirleri mağdur etmemek için de civardaki helikopter pisti yenilendi. Bunların hepsine ben o yörede yetişmiş birisi olarak da tanığım. Narcos dizisinden bahsetmiyorum, AKP'nin "ustalık dönemi" diye tarif ettiği 2012-2013 yıllarından bahsediyorum. Peki, seçenek bu muydu? Çetelere ve kirli bürokrasiye yaslanmak yerine bunlarla yüzleşmek pekâlâ da mümkündü. Barış süreci bunun için bir fırsattı. Yine, 90'lardaki kayıpların, faili meçhullerin aydınlatılabileceği JİTEM davaları bir fırsat olabilirdi. Yüzleşme ufacık bir yerden başlatılabilseydi, mesela Musa Anter cinayetinden sonrası da çorap söküğü gibi gelebilirdi ve bu toplum barış sürecinde yüzleşmelere açık olduğunu gösterdi ama AKP, devlet gücü kullanılarak işlenen suçlarla yüzleşmek yerine 90'ların tüm kirli siyasetini kendi himayesine almayı ve kendine ortak etmeyi tercih etti. Şimdi ne zaman ki ortaklar arasında çıkar çatışması çıktı, derin yapının 90'lardaki aynı isimlerle devam ettiğini biz gördük.

Evet, biz Meclisin öncülüğünde bu döngüyü sonlandırabiliriz ama bu sizinle olmaz. Neden mi olmaz? Bakın, dün verdiğim önergeye kısaca değinmek istiyorum. İçişleri Bakanı dedi ki: "Ben HDP'yi kategorik olarak cevaplamıyorum. Onlar terör örgütüyle ilgili bağlarını reddetmedikçe şey yapmam." Onun sözleriyle söylüyorum "...şey yapmazmış." Şimdi bunun üzerine ben dün bir önerge verdim Meclis Başkanlığına ve buradan da soruyorum -İçişleri Bakanı söyledi çünkü bunları- aynı şekilde: Sedat Peker ile Özel Harp Dairesi veya başka bir isimdeki herhangi devlet kurumunun nasıl bir ilişkisi vardır? Hrant Dink cinayetiyle ilgili siz ve diğer hükûmet görevlileri bildiklerinizi neden yargıyla paylaşmıyorsunuz? Sizi görevinizi yapmaktan alıkoyan nedir? Bu önergeye kim cevap verecek? Eğer Soylu vermiyorsa bunu Meclis Başkanlığına bir kere de buradan soruyorum.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)