GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:87
Tarih:02.06.2021

HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, gecenin bu geç vaktinde...

(Uğultular)

HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Başkanım, bir uyarsanız.

BAŞKAN - Arkadaşlar, hatip kürsüde, rica ediyorum, lütfen.

HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Kıymetli arkadaşlar, gecenin bu geç vaktinde ben cezaevleriyle, cezaevlerindeki hasta tutuklularla ilgili sizinle 2 tane örnek paylaşmak istiyorum; kıyaslayın, lütfen kıyaslamayı siz yapın. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin Grup Başkan Vekilleri dinlerlerse onlardan da taleplerimiz olacak.

Kıymetli arkadaşlar, Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunduğu süre içerisinde Yüksek İhtisas Hastanesinden birçok rapor almış, organize suç örgütü lideri olarak hüküm giymiş bir şahsiyet hakkında verilmiş bazı raporları ben şimdi size söyleyeyim: Ekim 2017'de "İstemediği sürece il içi ve dışı hiçbir hastaneye sevk edilemez." 20 Mart 2018'de "Kırıkkale dışına hava, kara, deniz yolu ile ambulansla dahi gitmesi hayati tehlike arz etmektedir." Yine, 2018'de -bunlar hep doktor raporları- "Türkiye'de hiçbir yerde hücre cezası yatamaz." "Koğuş kapısı, havalandırma bahçe kapısı açık olmak kaydıyla yirmi dört saat hava almaya çıkabilir." 2017'de başka bir sağlık raporunda "Cezaevi kantininde bulunmayan eski Kars kaşarı peyniri tüketmesi uygundur." Şaka değil ha bunlar! 2018 yılında "Haftada üç gün balık, 2 defa ızgara köfte yemesi, cezaevinin belirlediği lokantadan buğulama ve ızgaranın avukatları tarafından cezaevine teslim edilmesi uygundur." diye sağlık raporları var. "İlaveten yedi gün çorba, brokoli, makarna- falan filan gitmiş- ekşili köfte..." falan var. Devamla "Kafein ihtiyacı için de -bu 16 hastalığı olup ölümcül durumda olan bir hasta tutuklunun- 'S' marka kahveyi dünyanın değişik yerlerinde kullanıldığı için 'French press' bardakla burada avukat ve ziyaret mahallinde..." falan tüketebilir gibi gibi böyle bir sürü rapor döşenmiş.

2018 yılında Sincan'a transfer edildikten sonra bu raporları veren doktorlar hakkında davalar açılmıştı. Doktorlar "Efendim, biz baskı altında bu raporları verdik." dedi ama hiç kimse ceza almadı. Yani kaba bir tabirle, halkın tabiriyle sırtınız sağlamsa cezaevinde de kral gibi yaşayabiliyorsunuz. Maalesef, böyle bir durum. Kendisi daha sonra bu pandemi vesilesiyle çıkarılan tırnak içerisinde af yasası çerçevesinde de salıverildi.

Şimdi, ben size çok uzatmadan 3 tane kısa hikâyeyle kapatayım. Bakın, bu amca Ali Boşnak; bu Kürtçe mevlit okuttuğu için cezaevine girdiği söylenen, sonra da, hasta olduğu hâlde defalarca "İnfazı erteleyin." dedikleri hâlde ertelemedikleri ve cezaevinden cenazesinin çıktığı bir yaşlı amcamız. Yine, Takiyettin Özkahraman; aynı şekilde. Biliyorsunuz ceza ıslah etmek içindir; Türkiye'de, öldürmek için, bariz. Yani ısrarla yani "Bu insanlar cezaevinde ölmesin." talepleri var ama iktidar kulağını tıkamış.

Son olarak -şu amca- Mehmet Emin Özkan; geçen gün sosyal medyada bayağı bir tartışma konusu oldu çünkü hastaneye götürülürken elleri kelepçeli ve yürüyemez durumda, elinde poşetiyle gitti. Sosyal medyada gerçekten infial çıktı. Mehmet Emin Özkan -benim milletvekili olduğum Diyarbakır'ın Lice ilçesinin Sisi köyüne bağlı- yirmi beş yıldır içeride, 83 yaşında, 5 defa kalp krizi geçirmiş, 4 defa anjiyo geçirmiş; sadece mayıs ayı içerisinde 5 defa hastaneye götürülmüş, elleri bağlı, üç gün hastanede kelepçeye bağlanmış, 93 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın öldürülmesinden tutuklu olan tek kişi. Yalnız ilginç olan durum: 2014'te yeniden yargılanmasına karar verilmiş; sekiz yıldır yeniden yargılanıyor fakat -mahkemede savcılığın iddianamesinde eylemle hiçbir ilgisinin bulunmadığını savcılık ve mahkeme söylemiş- bugün itibarıyla hâlâ içeridedir. Buradan, gecenin bu geç vakti -lütfen tanıyanlar varsa da- Sayın Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e de iletsinler, bu zulme bir son verilsin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Yirmi beş yıl hayatı çalınmış Mehmet Emin Özkan en azından çocuklarının yanında ölebilsin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)