| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 02.06.2021 |
MHP GRUBU ADINA MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 265 sıra sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'yle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yasa teklifine bir bütün olarak baktığımızda, bazı alacakların yeniden yapılandırılması, matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesi başlığında, 3 ana grupta toplandığını görüyoruz; tabii ki, ağırlıklı tarafı da alacakların yeniden yapılandırılması. Hedef kitle itibarıyla baktığımızda, gerçekten çok geniş kitleleri ilgilendiren, hem direkt olarak hem de dolaylı olarak da toplumun bütününü ilgilendiren bir düzenleme, düzenlemenin arka planındaki Covid-19'un ekonomi ve ticari yaşam üzerine olan etkilerinin giderilmesi.
Dolayısıyla bu vesileyle öncelikle şunu bir dikkate almamız lazım: Yani gerçekten Covid-19 salgınıyla birlikte tüm dünyada, dünya ekonomilerinde ciddi daralmalar söz konusu oldu, doğal olarak bizim ekonomimizde de bunun yansımaları oldu. Ancak benim daha önce buradan da ifade ettiğim gibi, 18 Mart 2020 tarihinde yapılan önleyici tedbirlerle Türkiye'de Covid-19'un ekonomi ve ticari yaşam üzerindeki olumsuz etkilerinin önemli ölçüde hafifletildiğini o zaman ifade etmiştim. Onun arkasından gelen birtakım düzenlemeler söz konusu oldu, onların da yine olumsuz etkiler üzerinde ciddi katkılar, olumsuz etkilerin hafif atlatılmasını sağlayacak sonuçları söz konusu oldu. Bu düzenleme 245 milyar borcun yapılandırılmasını esas alıyor -ki bu önemli bir rakam- 157 milyar cezadan da vazgeçmeyi öngörüyor. Bunun yaklaşık 80 milyarı katma değer vergisi, 26 milyar TL'si de gelir vergisi stopajıyla alakalı. Tabii, matrah artırımı bir anlamda bir kaynağın gelişi anlamında. Bu, ne kadar olacak? Belki şu anda bunun tahminî bir rakamını söylemek mümkün olmayabilir ama en son 2 matrah artırımı düzenlemelerine gittiğimizde biri 14 milyar TL, diğeri de yine 9-10 milyar TL'ye yakın bir rakamdı; bunların ortalaması bir dönüş, belki daha fazlası da söz konusu olabilir. Biraz önce de buradan söylendiği gibi, burada, belki de geçmişle ilgili herhangi bir eksiği olmayan insanların da bu denetim psikolojisinden kurtulmak için müracaatları söz konusu olabilir.
Değerli arkadaşlar, son dönemlerde ekonomiyle ilgili yapılan eleştirilere, eleştiriyi yapanların bir kısmına baktığımızda, örneğin gençlerin işsizliğinden, çiftçinin, esnafın sıkıntı içerisinde olduğundan bahsedenler aslında Türkiye'nin uzun zamandır terörle mücadelesini dikkate almadan, daha doğrusu kırk yıldır PKK terörüyle yaptığımız mücadelede kullanılan kaynakları ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu konuda katlandığı külfetleri dikkate almadan... Yani bugün sadece terörle mücadele için yapılan asgari harcamayı ya da diğer harcamaları değil, bunun dışında "alternatif maliyet" olarak ifade edebileceğimiz bu kaynakların kullanımıyla alakalı hususları da dikkate aldığımızda, aslında bugün "işsiz" dediğimiz gençlerimizin istihdamını oluşturacak harcamaların, kaynakların bu alana gittiğini görüyoruz. Onun için, Türkiye bir an önce bu terör belasından kurtulmalıdır. Bizim canlarımız gidiyor, canlarımız giderken elbette malı konuşmuyoruz, ekonomiyi konuşmuyoruz ama birileri bir taraftan canlarımızı alırken diğer taraftan da ekonomiyle vurmaya kalkıyorlarsa bunu da milletimize, gençlerimize ve insanlarımıza aktarmamız lazım ki Türkiye, terör belasından kurtulduğunda bu alanda harcadığı birtakım kaynakları da yine, büyüme için, ekonomi için, istihdam için, yatırım için kullanabileceğini de ifade etmemiz gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, tabii, bu Covid-19 salgını süresince, özellikle başlangıçta önlem olarak "Ekonomik İstikrar Kalkanı" adı altında yapılan uygulamalar, yine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yaptığı uygulamalar, bu likidite ihtiyacının karşılanmasına yönelik yapılan birtakım düzenlemeler, "Sosyal Koruma Kalkanı programı" adı altında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeler, esnaf ve sanatkârlara hibe ve destekler, esnaf ve sanatkâra faizsiz kredi kullanımları -bunların detaylarını birçoğunuz biliyorsunuz- yine, on yedi günlük tam kapanma döneminde yapılan destekler; Covid-19'un olumsuz etkileri açısından bunların bize önemli ölçüde, ciddi katkıları oldu. Ve yine aynı şekilde, bu süreçte yapılan desteklerin belki bir arada ifadesi, dün Sayın Cumhurbaşkanı da bir televizyon kanalında verdiği röportajda ifade ettiler. Yani 1 milyon 200 bin esnafın ciro ve kira desteğinden 26 milyar TL vergi indirimiyle alacaklardan vazgeçildiği, kısa çalışma ödeneğinden 3 milyon 768 bin, işsizlik ödeneğinden 1 milyon, nakdî ücret desteğiyle 2 milyon 806 bin vatandaşın hibe desteği aldığı ve bunların tamamının da 67 milyar civarında olduğu ifade edildi.
Değerli milletvekilleri, burada tabii, bir hususu da dikkate getirmekte fayda var. Bugünlerde Türkiye'de hasat başladı, özellikle hububat hasadı, Orta Anadolu'da henüz değil ama öyle görünüyor ki kuraklık bir iki bölge haricinde Türkiye genelinde önemli ölçüde yaygın bir durum. Bu konuda tabii ki önemli ölçüde bir rekolte düşüklüğünden bahsediyoruz. Geçen günlerde hububat fiyatlarında açıklama oldu. Toprak Mahsulleri Ofisinin eski Genel Müdürlerinden biri olarak şunu öncelikle ifade etmeliyim ki hububat fiyatlarıyla ilgili yapılan düzenleme, içinde bulunduğumuz şartlarda rekolteyi de dikkate aldığımızda gerçekten anlamlı ve piyasayı regüle edebilecek, geleceği de düşünecek, sadece üretici piyasasını değil, aynı zamanda tüketici açısından da düzenlemeyi hedef alan bir uygulama olmuş. Bu anlamda tabii ki hasat döneminde düşük rekolte, daha sonraki dönemde de malumlarınız olduğu üzere tüketici açısından piyasaların anormal ölçüde yükselmemesi için gerekli tedbirlerin de alınması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu kapsamda artışlar bugünkü şartlarda yüzde 36, yüzde 37 civarında olmuştur.
Bunlar uygun görünüyor ama bununla birlikte primlerde de bir artışın yapılmasının çiftçi açısından uygun olacağını ifade ederek yüce heyetinizi bir kez daha saygıyla selamlayarak huzurunuzdan ayrılıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)