GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:88
Tarih:08.06.2021

OĞUZHAN KAYA (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimiz; teklif sahibi olduğum 266 sıra sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yarın 9 Haziran, memleketim Çorum Osmancık'tan Batman'ın Kozluk ilçesine görev sevdasıyla giden Şenay Aybüke Yalçın'ın kanlı terör örgütü PKK tarafından şehit edilişinin yıl dönümü. Bu vesileyle, ülkemizin birliği ve bütünlüğü, milletimizin huzur ve güvenliği için canlarını feda eden her biri kahramanlık timsali tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyorum. "Beni öldürende yoktur din iman." diyen Şenay Aybüke Öğretmenim, seni asla unutmayacağız. Çünkü: "Bölünmesin diye millet/Baki kalsın diye devlet/Dağlar gibi kemikle et/Seller gibi kanım gitti."

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere son yirmi yılda, ülkemizde ve dünyadaki gelişmeler ile milletimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda reform niteliğinde mevzuat değişiklikleri yapılmıştır.

Genel Kurulumuzda bugün görüşmelerine başlayacağımız kanun teklifiyle bünyesinde bir kısım değişiklikler öngörülen İcra ve İflas Kanunu'nda, yürürlüğe girmesinden itibaren sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara istinaden birçok kez değişiklik yapılmıştır. Zira tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de İcra ve İflas Kanunu, ekonomik hayattaki değişim ve gelişmelere ayak uydurması amacıyla sıklıkla değişikliğe maruz kalabilmektedir.

Bilindiği üzere, 2018 yılında konkordato hukukunda ticari ve ekonomik hayatımızı etkileyen köklü ve önemli değişiklikler yapılmıştır. Getirilen en önemli yenilik, 2003 yılından beri uygulanan iflasın ertelenmesi kurumunun tamamen yürürlükten kaldırılması ve bu kurumun yerine mevzuatımızda bulunan ancak iflas erteleme kurumu sebebiyle tercih edilmeyen konkordato kurumunun revize edilmesidir.

7101 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, kurum ve kuruluşların yeni konkordato kurumunun işleyişine dair görüşleri ile dokuz aylık uygulama sonuçları dikkate alınarak 2018 yılı Aralık ayında 7155 sayılı Kanun'la İcra ve İflas Kanunu'nda konkordato yoluna başvuruda sunulacak belgelerle ilgili değişiklikler yapılmıştır.

Konkordato kurumu uygulanmaya başlandıktan sonra birçok şirket borçlarını yapılandırarak süreçten başarıyla çıkmıştır. Başvurular, ortalama on beş aylık bir sürede sonuçlandırılmıştır. Buna göre, küresel salgın sürecine rağmen konkordato kurumunun istenen faydayı sağladığı görülmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılında yürürlüğe giren yeni konkordato hükümlerinin üç yıllık uygulanması kapsamında bazı aksaklıkların yaşandığı tespit ve tecrübe edilmiştir. Bu aksaklıkların giderilmesi amacıyla, İcra ve İflas Kanunu'nun 8 maddesinde değişiklik öngören işbu teklif hazırlanmıştır.

İcra ve İflas Kanunu'nda yapılması öngörülen değişikliklere kısaca değinmek isterim: İcra ve İflas Kanunu'nun 223'üncü maddesine eklenen son fıkrayla, iflas tasfiye sürecinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülüp tamamlanabilmesi amacıyla iflas idare memurlarının seçimi, nitelikleri, eğitimi ve denetimiyle ilgili düzenleme yapılmaktadır.

Yine, İcra ve İflas Kanunu'nun 241'inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, iflas aşaması bakımından mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmelerin bir bütün olarak satılacağı, satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısının gözetileceği, bu hâlde taşınmazın paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve hakların ayrı ayrı satılacağı açıkça hükme bağlanmaktadır.

Yine, İcra ve İflas Kanunu'nun 295'inci maddesine eklenen ikinci fıkrayla, konkordato sürecinde, borçluya ait rehinli malın konkordato projesi kapsamında işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise satışına izin verilebilmesi, böylece rehinli alacaklının borcunun ödenmesi ve bakiye paranın konkordato havuzuna alınması sağlanmaktadır.

Yine, İcra ve İflas Kanunu'muzun 296'ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yapılan değişiklikle, konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin konkordato sürecinde de devam edeceği, bu kapsamda tarafların edimlerini yerine getireceği açıkça yazılmakta, borçlu için "aşırı külfet" getiren sözleşmelerin ise komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle borçlu lehine olarak feshedilebileceği hükme bağlanmaktadır.

İcra ve İflas Kanununun 297'nci maddesinin ikinci fıkrasında yaptığımız değişiklikle, konkordatoda borçlunun mahkemenin izniyle yapabileceği işlem türleri arasına, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden "taşınır malını" devredebilmek de eklenmekte ve mahkeme izniyle yapılabilecek bu tür işlemler için alacaklılar kurulunun muvafakatinin alınmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmaktadır.

İcra ve İflas Kanunu'muzun 308'inci maddesinde yaptığımız değişiklikle de konkordato sürecinin iflasla sonuçlanması durumunda, mahkemenin tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yürütülmesine de karar vermesi ve bu durumda iflas idaresine ait görev ve yetkilerin komiserler tarafından kullanılması düzenlenmektedir. Dolayısıyla komiserler burada yetkilendirilmektedir.

Yine çok tartışılan, burada da dile getirilen işçi alacaklarının geride bırakıldığı söylenen bu 7'nci maddede de aslında böyle bir durum söz konusu değil Kanun koyucu İcra İflas Kanunu'nun 291 ve 295'inci maddeleri hükmüyle, konkordato mühleti içerisinde verilen bir borçluya karşı takipler kural olarak yasaklanmıştır. Bununla birlikte, yasaklanan takiplerin istisnası İcra İflas Kanunu'nun 294'üncü maddesinde belirlenmiştir. Buna göre de İcra İflas Kanunu 206'ncı maddesi 1'inci sırasında yazılı olan imtiyazlı alacaklar konkordatoya tabi değildir. 206'ncı maddenin 1'inci sırasında yazılı imtiyazlı araçlar arasında ilk sırada işçi alacakları yer almaktadır. Bu da yeterli değilse İcra İflas Kanunu'nun 305'inci maddesi gereğince borçlunun alacaklılara teklif etmiş olduğu konkordato teklifi alacaklılar tarafından kabul edilmiş olsa dahi, imtiyazlı alacaklardan olan işçi alacaklarının tam olarak ifa edilmesi tasdik şartları arasında düzenlenmiştir.

Yine, İcra İflas Kanunu'nun 17'nci maddesinde de iflas idare memurlarına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla Harçlar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu'nda da yapılması gereken değişiklikler vardır. Buna göre, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun mükerrer 69 ve 132'nci maddesinde yapılan değişiklikle, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilmesi sırasında yapı kullanma izni harcı ile cins tashihi harcının belediyelerce tek seferde tahsil edilerek cins tashihi harcının ilgili vergi dairesine gönderilmesi öngörülmektedir. Uygulamada "Vergi borcu yoktur." şeklinde ortaya çıkan usul kaldırılarak iş yapma kolaylığı sağlanmaktadır.

Yine, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10'uncu ve 14'üncü maddelerinde yapılan değişiklikle, yapı ruhsatına tabi bütün yapıların Yapı Kullanıma İzin Belgesi düzenlenirken Yapı Kullanma İzin Belgesi ve yapı aplikasyon projelerine uygun şekilde resen cins değişikliği yapılarak kat mülkiyetine geçiş işlemlerinin tamamlanabilmesi amaçlanmaktadır.

Yine, 634 sayılı Kanun'un geçici 1'inci maddesinde yaptığımız değişikle, maddenin yürürlüğe girmesinden önce Yapı Kullanma İzin Belgesi düzenlenmiş tüm yapılarda Mekânsal Adres Kayıt Sistemi'ne yüklenemeyen Yapı Kullanma İzin Belgesi ile yapı aplikasyon projesinin yetkili idare tarafından elektronik ortamda gönderilmesi durumunda kanunun ilgili hükümleri uyarınca işlem yapılması, zorunlu deprem sigortası dâhil hiçbir belgenin aranmaması suretiyle tüm işlemlerde uygulama birliğiyle vatandaşlara kolaylık sağlanmaktadır.

Yine, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yapacağımız değişiklikle de emlak vergisi değerlerinin belediyeler tarafından elektronik ortamda tapu müdürlüklerinin erişimine açılması ve tapu müdürlüklerinin taşınmaz satışlarını elektronik ortamda belediyelere bildirmelerine imkân sağlanması amaçlanmaktadır. Bu düzenlemeyle, belediyelerce istenen "Emlak vergisi borcu yoktur." şeklindeki fiilî uygulamanın vatandaşlara getirmiş olduğu zorluk ortadan kaldırılmaktadır.

Yine, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 25'inci maddeyle, tapu müdürlükleriyle gerekli iletişimi sağlayacak elektronik altyapısı mevcut olmayan belediyelere süre verilmektedir.

Yine, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na eklenen ek 7'nci maddeyle, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları kapsamında birleştirilen bazı inşaat izinleri usullerine bağlı olan harçların, bedel ve ücretlerin yapı ruhsatı başvurusuyla tek seferde ödenebilmesi öngörülmüştür. Düzenlemeyle, idari başvuru olarak birleştirilen süreçlerin arka planında var olan ödeme işlemlerinin tek seferde yapılabilmesi amaçlanmaktadır.

Yine, bu kanun teklifiyle 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 90 ve 92'nci maddelerinde yapılan değişikliklerle, kara yolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminat hesaplamalarına dair temel çerçeve çizilmiş ve sigorta genel şartları aracılığıyla bugüne kadar uygulanmakta olan birtakım istisnai hâllerin kanun teklifine eklenerek zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının dışında sayılmasına devam etmesi amaçlanmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

OĞUZHAN KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; teklifin milletimiz için hayırlı ve başarılı olmasını diliyor, teklife vereceğiniz katkılar nedeniyle şimdiden hepinize çok teşekkür ediyor, Gazi Meclisimizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)