| Konu: | İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 09.06.2021 |
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa teklifinin 1'inci maddesi üzerine grubum adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Maddeyle 2004 sayılı Kanun'un 223'üncü maddesine yeni bir fıkra eklenmekte, bu fıkrayla iflas idaresi memurlarının seçimi belirlenmektedir. Buna bir itirazımız yok ancak burada, seçilecek memurlarla ilgili bir eğitimden söz ediliyor. Bu eğitimin nasıl bir eğitim olduğu ve nasıl uygulanacağı konusunda bir açıklık olmadığı için bunun netleştirilmesini istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, bazı meslek gruplarıyla ilgili beklentileri dile getirmek istiyorum. Ortaöğretim hemşireleri, ameliyathane teknikerleri, tıbbi sekreterler ve engelli öğretmenlerle ilgili problemleri dile getirmek istiyorum. 2017 yılında okulları kapatılan orta düzey hemşirelerin bugüne kadar 70 bin civarında mezun verdiği fakat okulların kapatılmasından sonra da bunların unutulduğu ve şu ana kadar herhangi bir atamanın yapılmadığı... Hele hele böyle sağlık sorunlarının yaşandığı bir dönemde, sağlık personeline bu kadar ihtiyacın olduğu bir dönemde bu insanların atanamıyor olması ciddi bir problemdir ve bu insanlar, gencecik insanlar, ailelerinin yardımıyla yaşamak zorunda kalıyorlar.
İkincisi, cerrahide gerekli kalitenin artırılması. İnsanların daha iyi sağlık şartlarına kavuşması için "ameliyathane hemşireleri" "ameliyathane teknikerleri" diye bölümler ihdas edildi ve burada şu anda 20 bin civarında mezun olmuş insan var. Bu insanların hiçbirinin bugüne kadar ataması yapılamamış demeyeceğim ama son üç atamanın birisinde 36, birisinde sıfır, birisinde de 10 kişi atanabilmiş 20 bin mezundan. Her ameliyathanede bunlardan en azından birinin bulunması gerekiyor ve dolayısıyla da hizmet kalitesinin artırılması bakımından bu insanların atamasının yapılması gerekiyor ve bu da aynı zamanda doktorun inisiyatifine bırakılmış görev tanımında. Oysaki her odaya, her ameliyathaneye 1 tekniker olmak üzere görevlendirme yapılması lazım ki ameliyathane düzeyindeki hizmet kalitesi artmış olsun.
Yine, "tıbbi sekreterlik" diye bir bölüm açılmış üniversitelerde. 140 bin mezun vermiş bugüne kadar ama görev tanımı olmadığı için ne özel sektörde ne de kamuda bugüne kadar doğru dürüst iş bulma şansları olmuyor. Bu insanların bir an önce görev tanımının ve atamalarının da yapılması gerekiyor. Bunların görevlerini hastanelerde hemşireler ve ebeler yapmakta -onların yerine bu insanlar görevlendiriliyor- dolayısıyla da ebelerin ve hemşirelerin kendi yapması gereken hizmetler aksamakta.
Yine, yasa gereği olarak kamuda yüzde 3 oranında istihdam edilmesi gereken engellilerin bugüne kadar olması gereken payları kendilerine verilmedi. 2.511 engelli öğretmen, işsiz ve sosyal güvenceden de yoksun, yardımlarla geçinmek zorunda kalıyor. Bu arkadaşların da yasa gereği olan haklarının iade edilmesi ve bu insanların da atamalarının bir an önce yapılması lazım. Bunun yanı sıra tayin bekleyen, atama bekleyen 500 bin civarında öğretmen var, bunların yine aynı şekilde sorunları var. Ayrıca, şu anda görevde olan öğretmenlerin aralarındaki farklılıkların da giderilmesi ve onların yaşam şartlarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor.
"Peki, bu kadar şeyi nasıl yapabiliriz?" diyebilirsiniz, "Ekonomik sorunlar var, darboğazdan geçiyoruz." diyebilirsiniz ama her kuruşun önemli olduğu böyle bir dönemde milyarca lira vergi borcunu silmemiş olsanız, geçilmeyen köprülere, gidilmeyen yollara ödediğiniz paraları ödememiş olsanız yine tüm bu gençler atanabilirdi. Vergi borçlarını affetmeniz birkaç kişinin işine geliyor, birkaç kişiyi kurtarmış oluyorsunuz ama onlardan esirgeyeceğiniz ve burada kullanacağız parayla da en azından yüzlerce, binlerce insanın iş edinmesi, iş sahibi olması sağlanacaktır. Bu insanların hepsi genç. Türkiye'de gençlerin üçte 1'i işsizken bunlara seyirci kalmış olmak... Bu gençlerin geleceklerinin kararmasının ve geleceklerini yurt dışında aramak zorunda kalmış olmalarının da önüne geçilmesi gerekiyor. Siz eğer bunu gerçekleştiremezseniz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL PEKÖZ (Devamla) - Sayın Başkan, devam ediyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın sözünüzü.
KEMAL PEKÖZ (Devamla) - İktidar, doğrusu, şöyle bir baktığımız zaman, şeytanın iki boynuzu arasına bir salıncak kurmuş, kendisine bir konfor alanı yaratmış orada sallanmaya devam ediyor ama insanlar bu sıkıntılarla yüz yüze yaşamaya devam ediyorlar. Sizin o konforunuz sizi kurtaramayacak ve en yakın gelecekte bu konfordan olmuş olacaksınız ve sizin yerinize gelecek olan iktidar, mutlaka gençleri önceleyecek ve bu gençlerin geleceklerinin kararmasına müsaade etmeyecektir diyor, saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)