| Konu: | Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 16.06.2021 |
FELEKNAS UCA (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cezaevlerindeki hak ihlalleri üzerinde gündem dışı söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen tüm halkımızı selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz üzere Türkiye açık bir cezaevine dönmüş durumda. Lozan Üniversitesinin hazırladığı rapor bu gerçeği tekrar ortaya koymuştur. Rapora göre, Türkiye'deki her 100 bin kişiden 984'ü Ocak 2020 itibarıyla ya cezaevinde ya da denetimli serbestlik uygulaması altında. Bu oran Avrupa ortalamasının 3 katından fazla. Düşüncesini paylaşan herkesin tutuklandığı, mahkûm edildiği bir ülkede işkence ve hak ihlalleri de kaçınılmazdır. Cezaevlerinde yaptığımız görüşmeler, tutsak yakınlarından edindiğimiz bilgiler ve bize gelen mektuplar neticesinde, tutsakların tecrit ve kötü muameleye maruz kaldığını, pandemiye rağmen hijyen koşullarının yetersiz olduğunu, içme ve kullanma suyuna erişimde kısıtlamalar olduğunu, hasta tutsakların muayene ve tedavilerinde ciddi gecikmeler yaşandığını, sağlık durumlarının daha da bozulduğunu görüyoruz. Ayrıca, hastane dönüşlerinde zorunlu on dört günlük izolasyon ve kelepçeli muayene kimi mahpusların sağlık hizmeti almaktan kaçınmalarına neden oluyor. Hem iç hukukta hem de uluslararası hukukta kesin olarak yasaklanan işkence ve kötü muamele Türkiye'de sıradan bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor.
STK raporlarına yansıyan işkence ve kötü muamele pratikleri, gözaltı süreçlerinde ve cezaevlerinde çok yaygın bir devlet pratiği hâline getirilmiştir. Bunun en ağır örneklerinden biri 83 yaşındaki ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan. Birçok kronik hastalığı olan ve yürümekte bile zorlanan Özkan, her seferinde elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülmüş ve kelepçeli tedaviye zorlanmıştır. Yüzlerce ağır hasta tutsağa uygulanan işkence bir yanda dururken, diğer yandan da siyasi tutsaklar çıplak arama, sistematik bir şekilde işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit ve Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılıyor.
Değerli arkadaşlar, cezaevlerindeki kötü muamele ve tecrit CPT raporlarına defalarca yansımıştır. Cezaevlerindeki ve İmralı'daki ağır tecrit koşullarını raporlayan CPT buna son verilmesi tavsiyesinde bulunmuştur. İşkencehanelere dönüşmüş cezaevleri, muhaliflere uygulanan baskılar ve Sayın Öcalan'a uygulanan ağır tecrit nedeniyle Avrupa Konseyi neredeyse her oturumda Türkiye'yi tartışıyor. Bugün tecride, kötü muameleye karşı onlarca cezaevinde yüzlerce tutsak iki yüz iki gündür bedenlerini açlığa yatırmış durumda. Yüzlerce insan, bu ülkenin yasaları, Anayasa'sı uygulansın diye açlık grevinde. Bu ülkede kişiye, kesimlere özel hukuk uygulanıyor. Bu çifte standardın sonucunda yargı iktidarın sopası hâline gelmiştir. Bugün ortaya saçılan hukuksuzluklara, suç ortaklarına karşı yargı hiçbir adım atmazken, cezaevleri muhalifler için bir sindirme alanına dönüştürülmüş durumda. İşte, bu yüzden, tutsaklar cezaevlerindeki her türlü hukuksuzluğun, İmralı'daki ağır tecridin son bulması yani eşit bir yargı ve adalet düzeni için açlık grevinde. Tutsaklar barışın tesisi önündeki engellerin kalkmasını talep ediyor. Biz bugün burada insanlık dışı bir suç olan tecridi tartışırken, Güney Amerika'dan Afrika'ya, Orta Doğu'dan Avrupa'ya dünyanın bir çok yerinde halk, Ortadoğu'da barışın sağlanması için Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne önemli vurgu yapıyor. İngiltere'de 6 milyon üyesi bulunan sendika dâhil dünyanın birçok yerindeki sendikalar, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, sizin inkâr ettiğiniz, önüne engeller koyduğunuz barışın yolunun İmralı'dan geçtiğini görüyorlar. Diyaloğun olmadığı topraklardan savaşlar eksilmez. Bunu en iyi bu topraklarda yaşayan halklar bilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Felek Vekilim, buyurun.
FELEKNAS UCA (Devamla) - Buradan tekrar söylemek istiyoruz, bu ülkenin halklarının birlikte, barış içinde yaşamı iktidarın bekasının üstündedir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)