| Konu: | Türk Millî Futbol Takımı'na başarılar dilediğine, 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü'ne, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un İçişleri Bakanı Süleyman Soyla'ya gönderdiği resmî yazıya ve yaşamak için bu iktidarı ve kirli yönetimi temizlemek zorunda olduklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 16.06.2021 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün, A Millî Futbol Takımı'mızın maçı var, bütün Takıma başarılar diliyorum.
16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü. Bir kutlama olarak değil, görünmez emeklerini görünür kılabilmek için gündeme getiriyorum. Sigortasız, güvencesiz çalışıyorlar, pandemi sürecinde iş yapmadılar, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmadılar, hiçbir ekonomik paketin içinde yer almadılar, ağır bir yoksullukla yüz yüzeler. Ev işçileri yaşam, sağlık ve ekonomik güvence altına alınmalı, İş Kanunu kapsamına derhâl dâhil edilmelidir. Mecliste bu yönde sunmuş olduğumuz kanun tekliflerimiz var. Bunlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirilip yasallaşmalıdır,
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün 16 Haziran 2021. Sayın Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya gönderdiği resmî yazının üzerinden tam yirmi gün geçti Soylu'dan hâlâ tık yok. Ucubelik içindeyiz; bir ülkede İçişleri Bakanı, bir siyasetçinin, suç örgütü liderlerinden, üstelik de aylık olarak rüşvet aldığını biliyor, ifşa ediyor ve işlem yapılmıyor. "Kim?" diyoruz? "Kamuoyunda açıklamam, savcı çağırırsa savcıya söyleyeceğim." diyor, "Suç duyurusunda bulun." diyoruz, bulunmuyor. Bizim baskılarımızla Meclis Başkanı devreye giriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - "Meclisin milletvekilleri ve siyasetçileri zan altında. Rüşvet alan siyasetçi kimse bilgi ve belge verin." diye Soylu'ya sesleniyor, resmî yazı gönderiyor; aradan üç hafta geçiyor, İçişleri Bakanından ses çıkmıyor. Bu neyin suskunluğu? Kimsenin, toplumu ve siyaseti bu kadar çürütmeye hakkı yok; ahlaksızlığı, yolsuzluğu bu kadar topluma yaymaya, bu denli olağanlaştırmaya da hakkı yok.
Rüşveti bilen İçişleri Bakanı hiçbir işlem yapmıyor, rüşveti alan siyasetçi adalet önünde hesap vermiyor. İhaleye fesat karıştıran, yolsuzluk yapan bakan hesap vermiyor. Soylu'nun hatırlattığı gibi, para sayma makineleri olan eski bakanlar hesap vermiyor. Ayakkabı kutularındaki rüşvet paraları faiziyle geriye ödeniyor. Rüşvet yiyenler de Türkiye Cumhuriyeti'nde büyükelçi olarak atanıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ordunun fabrikaları peşkeş çekiliyor, on sekiz ayda teslim edilmesi gereken tanka otuz ayda tek bir çivi çakılmıyor; bir Allah'ın kulu hesap sormuyor, ihale iptal edilmiyor. Kimse hiçbir haksızlığın, usulsüzlüğün hesabını vermiyor, susuyor, susturuluyor; suskunluk politikası. Suyun başındakiler konuşanların da üzerine çöküyor, yargı sopasıyla çöküyor, ekonomik olarak çöküyor, sosyal olarak çöküyor; nefes aldırmıyor. Biz direniyoruz, müsilaja direnen Marmara gibi. Yaşamak için müsilajı temizlememiz gerektiğini biliyoruz. Bu iktidarı da böyle kirli bir yönetimi de temizlemek zorundayız. Yoksa çürüyoruz, çürümeye devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Yirmi yılda bunca zorbalığa rağmen ayakta kalabilen, direnebilen bizler, Türkiye'de demokrasiye, güçlendirilmiş laik parlamenter rejime, adalete inanan tüm kesimlerle birlikte temizleyeceğiz, birlikte onaracak, birlikte inşa edeceğiz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)