GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:23.01.2013

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, konuşmaları hep birlikte dikkatle takip ediyoruz bu akşam. Esas itibarıyla bugün görüştüğümüz temel kanunla ilgili aslında herkesin tartıştığı bir madde var. Keşke -ben de şunu temenni ediyorum- temel kanun olarak geleceğine normal yolla gelseydi de herkes düşüncelerini ifade etseydi. İnanın 1'inci maddeden sonra bu denli derin tartışmalar da yaşanmayacaktı.

Değerli milletvekilleri, ben de birçok arkadaşınız gibi hukukçu bir milletvekili olarak bu akşam konuşan muhalefet partisi milletvekilleri, MHP ve CHP milletvekillerinin eleştirilerine önemli ölçüde katıldığımı ifade etmek istiyorum.

Bu yasa gerçekten bir mağduriyeti çözmek için veya özgürlük adına bugün Genel Kurula getirilmiş bir yasa değil. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Samimi olmamız lazım.

Mağduriyet nedir arkadaşlar, bu konuda? Türkçe bilmeyen birinin mahkeme huzurunda en iyi bildiği dille savunma yapabilmesi. Ama burada dert şu değil: Gerçekten Türkçeyi konuşamadığı için savunma yapamayan insanların mağduriyetini gidermek değil. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bu sürece nasıl geldiğimizi de biliyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım ifade ettiler, dediler ki: Bu sürece gelinmesinin ana sebebi, PKK ile Hükûmet arasında yapılan görüşmeler, müzakereler sonucunda bu noktaya gelindi. KCK tutukluları şart olarak Hükûmete getirildiği için, Hükûmetin önüne konulduğu için bugün bu düzenleme buraya getirildi arkadaşlar. Evet, ben bu arkadaşlarımın söylediklerine katılıyorum ama eksik olduğunu söylüyorum. Eksikliğe geleceğim.

Gerçekten uzunca bir süredir -kaç yıldır devam ettiği belli değil- Hükûmet'le önce Oslo'da başlayan, şimdi açık bir şekilde İmralı'da devam eden görüşmelerin? Ki bu görüşmeler, tırnak içerisinde söylüyorum, "görüşme" değil, "nasılsın, iyi misin" şeklinde gelişen bir süreç değil, bir "pazarlık" bu. Burada PKK'nın talepleri oluyor, Hükûmetin buna verdiği cevaplar oluyor. İşte arkadaşlar, bugün bu yasal düzenlemenin burada görüşülmesinin sebebi Oslo'da başlayan bugün İmralı'da devam eden görüşmelerin sonucu. Bunu hepimiz biliyoruz. İktidar partisi sözcüleri burada konuşma yapıyor ama onlar da inanarak bu durumun aksini savunamıyorlar.

Ama arkadaşlar, bu eksik. Sadece PKK istedi diye biz bugün bunu burada görüşüyor değiliz, bir de işin diğer boyutu var. Bunu nereden çıkardım? Bunu Sayın Recep Özel'in konuşmasından çıkardım, iktidar partisi grubu adına konuşmayı o yaptı. Arkadaşlar, Recep Özel sıradan bir milletvekili değil AKP Grubu içerisinde, özel bir milletvekili, soyadı gibi. Hatırlar mısınız bir süre önce Hükûmet, cemaat karşıydı, cemaate karşı bir operasyon gerçekleştirdi burada. MİT müsteşarıyla ilgili özel bir düzenleme yaptırttı. Kimin aracılığıyla yaptırttı bunu? Recep Özel arkadaşımız aracılığıyla yaptırttı.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Allah aşkına, böyle komplo teorileri kurmayın ya! Sizin baktığınız yerden öyle mi gözüküyor?

TANJU ÖZCAN (Devamla)  - Bir dakika, geleceğim.

Şimdi, Recep Bey şunu söylüyor konuşmasında, diyor ki: "Bir tek PKK'yla uğraşsak, eyvallah." "Ama bakın, bir de ne var?" diyor. "Mahkeme süreci tıkanmıştı yani bu yargılamayı, KCK yargılamalarını yürüten hâkim süreci tıkamıştı." diyor.  Neden bunu söylüyor arkadaşlar, bunun için yüzüne bakalım. Mesele şu: 2010'da bir Anayasa değişikliği yaptık. Bu Anayasa değişikliği sonrasında farklı bir HSYK oluşturduk. HSYK'yla ilgili seçimler yapıldı. Bu seçimler, öyle anlaşılıyor ki, Hükûmet kaybetmiş, cemaat kazanmış ve bunun sonucunda cemaate daha bağımlı olan bazı hâkimler bu düzenlemeyi yaptırtmak için mahkemelerde Kürtçe savunmanın önüne geçmişler.

Arkadaşlar, hepimiz hukukçuyuz. Ben Bolu'da avukatlık yaptım uzun yıllar. Bolu'da yargılanan birçok insan, Türkçe bilmediği için Kürtçe tercümanlarla savunmalarını yıllarca yapabildiler, bu bir gerçek. Ama bugün öyle anlaşılıyor ki, Recep Bey'in dediği gibi, cemaat de bu düzenlemenin, tıpkı, PKK'yla birlikte yapılmasını istedi. Bunda aslında şaşıracak bir şey yok; cemaatin ipi de Amerika'nın elinde, PKK'nın ipi de Amerika'nın elinde. Dolayısıyla bunlar el ele vermişler, bugün gerçekten Türkiye Cumhuriyeti devletinin üniter yapısına kasteden bu düzenlemeyi hep birlikte getirmişler.

Ben BDP Grubunu tebrik ediyorum ve gerçekten temsil ettikleri zihniyeti de tebrik ediyorum.

ADİL KURT (Hakkâri) - Teşekkür ederiz, eksik olsun.

TANJU ÖZCAN (Devamla)  - Halk desteği ne kadar bilmiyorum, yüzde 5 var mı, yok mu ama yüzde 50 oy almış olan iktidar partisine bugün diz çöktürdüler.

SIRRI SAKIK (Muş) - Bu mübarek gecede fitne, fesatlık yapmayın.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bu anlamda kutlamak lazım, tarihe de not düşmek lazım.

Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.