GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:95
Tarih:23.06.2021

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hukuk devleti "Eylem ve işlemlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlet." şeklinde tanımlanabilir. Hukukun hedefi vatandaşı idareye karşı korumaktır, adaleti tesis etmektir. Hukuk devletine inananlar bilir ki adalet kudretini ve haysiyetini kaybederse sosyal bağlar kopar, anarşi olur, kargaşa olur. Adaletin tecellisi yolunda iyi bir hukuk sistemine sahip olunması her ülke için bir zorunluluktur. Maalesef, üzülerek söylüyorum ki ülkemiz hukuk devletinden uzaklaşmış, uzaklaştıkça da borç batağına girmiştir. Yüksek faizle bile para bulmakta zorlanan Türkiye, üretip kazanmak yerine, 6 kez çıkardığı varlık barışıyla kaynağı belirsiz paranın yurt içine vergi vermeden, kaynağı sorgulanmadan rahatça girmesine olanak vermiştir. Türkiye, güvene, hukuka dayalı doğrudan sermaye yatırımlarını getiren bir ülke değil, sıcak para cenneti bir ülke hâline gelmiştir. Bu sıcak ve kara paranın -uluslararası mafyanın kendilerine iş birlikçi de sağlayarak- cirit attığı bir ülke olmuştur. Bunu en iyi bilen de herhâlde İçişleri Bakanı Soylu'dur. Bildiği içindir ki ulusal bir televizyon programında, kimin verdiğini ve kime verildiğini hissettirerek "Türkiye Cumhuriyeti'nde bir eski milletvekili siyasetçiye mafya liderinin ayda 10 bin dolar para verdiğini biliyorum." demiştir. Anlaşılıyor ki buralar buz dağının görünen yüzüdür. İçişleri Bakanı Soylu bildiği hukuk dışılığı ve suçluyu Türk Ceza Kanunu'nun 279'uncu maddesine göre savcılığa bildirmek zorundadır, bunu bildirmeyerek suç işlemiştir.

Sayın milletvekilleri, Pandora'nın kutusu artık açılmıştır. Lağım patlamış, her tarafı pis kokular sarmıştır. Şimdilerde bir de Sezgin Baran Korkmaz olayı patlamıştır. Yurt dışına kaçan bu şahıs hakkında, önce, 30 Eylül 2020 tarihinde yurt dışına çıkış yasağı konulmuş, mal varlıklarına el konulmuş. Sonra ne olmuş? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığına bir yazı gönderilip Korkmaz ve diğer 13 şüpheli hakkında, şirket ve kişisel banka hesaplarındaki blokaj ve tedbirlerin kaldırılması ivedilikle istenmiş.

Değerli milletvekilleri, sevgili Türk halkı; kim istemiş biliyor musunuz bunu? Şu an Adalet Bakan Yardımcısı koltuğunda oturan şahıs, Hasan Yılmaz. Şimdi, bu Hasan Yılmaz, tedbir konulan, yurt dışına yasak konulan şahsın, Cumhuriyet Başsavcı Vekili olduğu dönemde -hem de terörden sorumlu- attığı bir imzayla yurt dışına kaçmasına olanak sağlamış, mal varlığı üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasına da olanak sağlamıştır. Buradan bu şahsa sesleniyorum, bu şahsı bu göreve getirenlere de sesleniyorum: Siz suçu ve suçluyu koruyanları ödüllendiriyor musunuz? Bildiğim kadarıyla savcılık makamından Adalet Bakan Yardımcılığı daha üst bir görevdir. Bu şahıs o görevden acilen istifa etmelidir, Türk milletinin karşısına çıkıp hesap vermelidir. Şimdi, sizler, bu vatandaşlarımıza yüzde 2, 3 zam yaparken, ayda 1.200 liraya, 1.300 liraya insanları geçinmek zorunda bırakırken milyarlarca doların yurt dışına kaçırılmasına neden müsaade ettiniz? Sonra, bir de utanmadan, sıkılmadan yurt dışına kaçan bu şahsı yazı yazıp Avusturya'dan istiyorsunuz çünkü sizden önce Amerika istedi, "Vallaha, biz istedik de Amerikalılar verdirmedi." diyeceksiniz. Amerika'ya hangi sırlarla gittiğini biliyor musunuz? Biliyorsunuz.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Elbette ki biliyorlar...

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Ama orada konuştuğunda Türkiye'nin ne hâllere geldiğini biliyor musunuz? Belki de perdenin arkasında pazarlık yapıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Başkanım, bir dakika müsaade ederseniz.

BAŞKAN - Buyurun.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti devleti saygın bir devlet. Devlet suç işlemez, devleti yönetenler suç işler. Suçu devletin üstüne atamazsınız; milliyetçisi de atamaz, muhafazakârı da atamaz, sağcısı da atamaz, solcusu da atamaz. Bu devleti yönetenlerden bunların hesabı -unutmayın- mutlaka ama mutlaka sorulacaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Devleti ben zannedenlerden, FETÖ nasıl ki bugün içeride kıvranıyorsa aynı şekilde bunları yapanlardan da hesabı sorulacaktır. Türk milleti bu kadar güçlüdür, devleti güçlüdür, haysiyetlidir, şereflidir. (CHP sıralarından alkışlar)