| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.06.2021 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Evet, dün partimiz hakkındaki kapatma davası iddianamesiyle ilgili bir konuşma yaptım, iddianamede nelerin yer aldığını özetle anlatmaya çalıştım, merak eden edinir, okunur; söylediklerimde bir hata varsa düzeltebilir.
Dün iddianamede yer alan ve eksik kaldığını, aktaramadığımı düşündüğüm iki konu var. Birincisi, Demokratik Toplum Kongresi'nde Eş Genel Başkanlarımızın, milletvekillerimizin ve yöneticilerimizin yaptığı konuşmalar. Bu konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önüne gitti ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Demokratik Toplum Kongresi'nde yapılan bu konuşmaların tamamını düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında buldu.
İkincisi de, 6-8 Ekim olayları nedeniyle açılan davanın iddianamesini "kes-kopyala-yapıştır" biçiminde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı kapatma davası iddianamesine de koymuş. Onunla ilgili defalarca söyledik, sadece şunu söyleyeyim: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, HDP Genel Merkezi tarafından atıldığı belirtilen o "tweet"leri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun buldu ama ben bugün kapatma davalarıyla ilgili başka birkaç konuya değineceğim.
Bakın, Türkiye'de 1961 yılından bu yana 25 tane siyasi parti kapatılmış, buna karşı bütün Avrupa'da 1943 yılından bugüne sadece 4 tane siyasi parti hakkında kapatma kararı verilmiş; 3'ü Almanya'da, 1'i de İspanya'da. Türkiye'de 5 parti, düzeltilmesi, kongre yapılması istendiği hâlde kongre yapmadığı için kapatılmış, diğer partilerin tamamı politik nedenlerle kapatılmış; laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmakla suçlananlar olmuş, bölücü faaliyetlerin odağı olmakla suçlananlar olmuş. 1'i hariç -onu da biliyorsunuz, Refah Partisi- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'de verilen kapatma kararlarının tamamını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bulmuş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kapatma davalarıyla ilgili oluşturduğu içtihatların temelini Türkiye'deki kapatma davaları oluşturuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bir katkımız varsa o da Türkiye'deki kapatma davaları. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi o kadar çok karar vermiş ki Herri Batasuna Kararı'nı da o kararlardan birine dayandırmıştı.
Almanya'da kapatılan 3 tane parti var. 1'incisi Sosyalist İmparatorluk Partisi; 1949'da kurulmuş, 1952'de kapatılmış. Nazi Partisinin devamı olduğu için kapatılmış. 2'ncisi Alman Komünist Partisi; 1952'de kurulmuş, 1956'da kapatılmış ama bu, Almanya'da hâlâ tartışılıyor. Almanya'da kapatılan 3'üncü parti de, hepiniz biliyorsunuz, Hitler'in Nazi Partisi. Avrupa'da kapatılan 4'üncü parti de İspanya'daki Herri Batasuna Partisi. Bugün değil, başka bir gün Herri Batasuna Kararı'nı ayrıntılı olarak size anlatacağım ama müsaade ederseniz sadece şunu söyleyeyim: Herri Batasuna Kararı'nı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi neye dayandırdı biliyor musunuz sevgili Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri? Refah Partisi Kararı'na. Refah Partisi Kararı'nı temel alarak Herri Batasuna Partisi hakkında kapatma kararı verdi. Neyin arkasına sığınıyorsunuz siz şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi olarak? Herri Batasuna Kararı'nı savunarak Refah Partisi hakkındaki kapatma kararını savunmuş oluyorsunuz ama farkında değilsiniz. Yazık, şimdi sığındığınız tek bir kale kalmış, o da Refah Partisi hakkındaki kapatma kararı.
Evet, AKP hakkında 2008 yılında bir kapatma davası açıldığında 16 Haziran 2008 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla ayrıntılı bir son savunma yapılmıştı. O son savunmayı fırsatınız olursa her birinizin bugünlerde, özellikle "Kapatılsın, kapatılsın." diyenlerin bugünlerde o savunmayı tekrar okumasını isterim. Bakın, Recep Tayyip Erdoğan imzalı o savunmada ne deniliyor? Diyor ki: "Parti mensuplarının yaptığı açıklamaların tamamı ifade özgürlüğü kapsamındadır. Yapılan konuşmalar delil olarak sunularak AK PARTİ hakkında kapatma davası açılması doğru değildir. Anayasa'nın 68'inci maddesinin dördüncü fıkrasında siyasi partilerin eylemleri dolayısıyla kapatılabileceği belirtilmiş, 1995 ve 2001 yılında Anayasa'ya dâhil edilen bu hükümlerle Anayasa koyucu artık siyasi partilerin yalnız eylemleri dolayısıyla kapatılabileceğini açıkça ifade etmiştir."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayınız.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - HDP hakkındaki kapatma davası iddianamesinin yüzde 90'ı milletvekillerimizin, Eş Genel Başkanlarımızın ve yöneticilerimizin yaptığı konuşmalardan oluşuyor. iki şey, 16 Haziran 2008 tarihli savunmanızda Venedik Komisyonunun siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin olarak aldığı temel ilkeleri hatırlatmışsınız. Yine aynı savunmada Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisinin siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili aldığı temel ilkeler kararını referans almışsınız. Aynı ilkeleri şimdi de savunuyor musunuz yoksa Venedik Komisyonuna ve Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisine "dış mihrak" mı diyorsunuz? Biz o gün de Venedik Komisyonu kararlarının arkasındaydık şimdi de arkasındayız. Biz o gün de o ilkeleri savunuyorduk, bugün de bu ilkeleri savunuyoruz. Sizden de tutarlı olmanızı, bir gün öyle, bir gün böyle davranmamanızı istiyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)