GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:96
Tarih:24.06.2021

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Burada gece gündüz haktan, hukuktan, adaletten bahsedenler kaç gündür Türkiye'nin gündemini meşgul ediyor. Suriye Dışişleri Bakanı da açıklama yapmış, Suriye ülkesinin Birleşmiş Milletlerde de üyesi vardır, o açıklamaları herhâlde iktidar partisi dinlemiştir. Ülkeyi yağmalamayı bıraktılar, bitti artık, pek bir şey kalmadı. Ya, Halep'in bir fabrika değil, arkadaşlar, sanayisini yağmalamışlar, sanayiyi kökten söküp Antep'e getirmişler. Yazık değil mi ya o halka, o millete yazık değil mi? İnsanların emeğini, sanayisini, tekniğini, teknolojisini yağmalayın, Antep'e getirin.

Biz Suriye rejimine pek itibar etmeyiz. Suriye rejiminin ne yaptığını da herkes biliyor ama oradaki halkın tüm imkânlarını buraya getirmek vicdan mıdır, hangi vicdan bunu kabul eder? Siyasal İslam adına siyaset yaptığınızı zannediyorsunuz, milletin hakkını hukukunu buraya getiriyorsunuz. Sadece o mu? O da değil. Urfa'da Toprak Mahsulleri Ofisi hırsızlık yapmış, yolsuzluk yapmış, 176 bin ton hububatı Suriye'den getirmiş, orayı yağmalamış; getirirken ne yapmış? Ekmeklik buğdayı, makarna buğdayı olarak getirip, oradan da 15 trilyonu -yeni parayla 15 milyonu- cebe indirmişler. Kimdir? Birkaç dönem önceki milletvekilinizin kardeşi, Abdurrahman Bağlı, Toprak Mahsulleri Ofisinin sorumlusu. İnsan biraz sıkılır, biraz utanır ama pek o havada değiller ki. Ganimet, kim nereden ne koparırsa; ülke içinde, ülke dışında, her tarafa çökmüşler. Zeytinyağı ya... Afrin zeytininin ağaçlarını kökten söküp getiriyorlar. Zeytinyağını getiriyorsun, buradaki yandaşlarına rant sağlıyorsun, oradaki halkın ekonomisini çökertiyorsun, Antep'te, Nizip'te, Gemlik'te zeytinyağı piyasasında dip yapıyorsun; buradan alıp İspanya'ya zeytinyağı satıyorsun. Yeri gelince, hak, hukuk, adalet, Müslümanlık, kul hakkı falan filan... Bu halkın maneviyatını da, inancını da kendi çıkarlarınıza alet ediyorsunuz.

İsim vermek istemiyoruz, zaten Dışişleri Bakanı söylüyor yani, en yakın derecede, bu ülkede Bakanlık yapan insanların parmağı varmış bu çökme meselesinde. Grisipi, Serekani şu an yağmalanmıştır. Sadece o mu? O da değil, Afrin'de iki ayda 300 kişi infaz edilmiş, onlarca kadına tecavüz edilmiş, orada şu anda defakto bir durum söz konusudur. Sizin kontrolünüzdedir: Afrin, Serekani, Grisipi, Cerablus, Azez;. orada insanlığı inşa edemezsiniz çünkü oraya giriş tarzınız yağmadır yağma. Bunu kabul etmeyiz.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) -Terör örgütünden hesabını soruyoruz zaten.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Tecavüzlerden söz ediyor. Hesap soruyorken kadınlara tecavüzü mü savunuyorsunuz?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Ee, PKK...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - PKK yok ki orada, çeteler var.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - PYD, YPG...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Çeteleriniz var ya!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - İşi gücü PKK, siyasette PKK, varsa yoksa PKK, başka söyleyecek iki cümleniz, iki kelimeniz yok ya. Biz neden bahsediyoruz, sen neden bahsediyorsun. PKK'de bu ülkenin gerçekliğidir.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Hadi oradan!

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Teröristtir, pisliktir pislik.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Çözüm de diyalogdur, diyalogdur diyalog. Biz burada başka bir konudan bahsediyoruz sen oradan...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sen PKK'nın sözcü müsün?

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ben PKK'nin sözcüsü değilim. PKK'nin sözcüsüyle, PKK'nin başkanıyla 2013-2015 yılında siz görüştünüz arkadaşlar.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Kökünü kazıyoruz, kökünü.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakın, bugün bize kapatma gerekçesi yaptığınız durumlar, yarın sizin önünüze çıkacak. Sizi galeyana getiriyorlar, bunda kârınız yok. Yarın önünüze gelecek, bunun hesabını siz de vereceksiniz. 2013-2015 sürecinde AKP'nin, AK PARTİ'nin görüşmelerinin hepsi bizim kapatılma davamızın gerekçeleri olmuş. Ben başka bir konudan bahsediyorum sen oradan laf atıyorsun, oraya buraya...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - "Silahı bırak" dedik, silahı bırakmazsa biz de devletin kudretini gösteririz.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ben yağmadan, hırsızlıktan, yolsuzluktan, ahlaksızlıktan bahsediyorum, varsa yoksa PKK. Sen o alanda kendini yaşatıyorsun. Senin partin o alanı istismar ediyor. Ben sana burada başka bir şeyden bahsediyorum.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Silahı bırakmış olsaydı, bu iş bitmişti.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakınız, yağmalamaya devam edin, ediyorsunuz zaten. Biz bunları eleştireceğiz ve eleştirmeye de devam... Öyle bağırarak çağırarak bizim sesimizi kısamazsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Biz demirden korksaydık trene binmezdik arkadaşlar.

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Hodri meydan! Hodri meydan!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - İddiamız var, diyoruz: "Ortak noktalarda buluşabiliriz."

Bakınız, bu ülkede en fazla hırsızlığı, yolsuzluğu yapan insanlar bayrak önünde poz veriyor. Rıza Zarrab ortadadır, bu Baran Korkmaz ortadadır, değil mi? En büyük rantı yapan bayrak ile manevi değerlerdir, değil mi? Türk ulusunun en büyük değerlerinden biridir. Kirli işlerinize alet yapmayın, bunu söylüyoruz; kirli işlerinize sembolleri alet yapmayın. Hırsızı, rantçısı, rüşvetçisi, yolsuzluğu yapan bunu çok iyi kullanıyor ama halk da bu meseleyi görüyor. Yağmacılıktan vazgeçin, hesap verirsiniz, Lahey'de yargılanırsınız; önünüze getirirler, o zaman da üzülürsünüz.

Halkımızı selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)