| Konu: | CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 24.01.2013 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu yasa özellikle savunma hakkına dönük bir yasaymış gibi gösterilmeye çalışılıyor, bir tasarıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor ama bizim, gerçekten, bu getirilen Hükûmet tasarısı eğer savunmaya dönük olmuş olsaydı şu madde ihdaslarını da mutlaka arkadaşlarımız kabul ederlerdi düşüncesiyle verdiğimiz 4 tane madde ihdası var. Bunlar dün okundu, İç Tüzük gereğince üzerinde bile durulmadan reddedildi, görüşülmesine izin verilmedi.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, bu ülkede savunma hakkına dönük o kadar büyük ihlaller var ki, o kadar ağır ihlaller yaşanıyor ki yani gizli tanık uygulaması denilen bir uygulama var Ceza Muhakemesi Kanunu madde 58'de düzenlenmiş durumda. Bu nasıl bir garabettir ki, bu nasıl bizim Ceza Muhakemesi Kanunu'muza girmiştir ki ve nasıl uygulanmaktadır ki özel yetkili mahkemeler tarafından, bütün dünyaya aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni rezil edebilecek nitelikte bir uygulamadır bu. Ve inanın, bundan dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde çok fazla sayıda mahkûmiyet alacağımızı da ve milyarlarca lira tazminat ödeyeceğimizi de hepimizin bilmesi gerekiyor.
Şimdi, gizli tanığın kim olduğunu sevgili arkadaşlar, kolluğun dışında hâkimin ve savcının dahi bilmediği söyleniyor. Tanıklık müessesi nasıl bir şeydir arkadaşlar? Tanık, eğer sanıkla yüzleşmezse ya da oradaki mağdurla yüzleşmezse tanıklığının bir önemi var mıdır? Bu kimsenin tanıklığı sorgulanmazsa; bir husumeti var mı, bir problemli yanı var mı, mağdurla ya da sanıkla bir problemli yanı var mı diye sorgulanmazsa bu tanıklığın bir anlamı kalır mı? Daha, Balyoz davasındaki ve Ergenekon davasındaki bu gizli tanıkların kimler olduğunu gördük. O davalarda Şemdin Sakık -kendisi terör örgütü yöneticisi olmaktan cezaevinde olan bir kişi- Türkiye Cumhuriyeti'nin en nitelikli insanlarının yargılanmış olduğu, komutanlarının yargılanmış olduğu, bilim adamlarının yargılanmış olduğu, milletvekillerinin yargılanmış olduğu davada gizli tanık konumunda oldu. Nasıl bir ülkedir ki burası cezaevindeki mahkûm olan yani terörist gizli tanık oluyor, onun karşısındaki insanların da ona soru sormasına bile izin verilmiyor?
Sevgili arkadaşlar, özel yetkili mahkemelerdeki yargılama usulünden ben size birkaç tane örnek vermek istiyorum: Hiçbir yasal dayanağı olmadığı hâlde avukat sayısı 3 ile sınırlandırılıyor arkadaşlar. Avukat arkadaşlarımızın söz hakkı on beş dakikayla sınırlandırılıyor, dinlenen tanıklara sanıkların soru sormaları dahi yasaklanıyor. Sanıkların ve avukatların mahkemede söz almak istemeleri üzerine? 13 Aralıkta bizim fiilen yaşadığımız bir olay var. Gelen belgelere karşı arkadaşlarımız, avukat arkadaşlarımız söz almak istediler; buna karşın, mahkeme heyeti söz vermemekte direndi, bu konuda söz almak isteyen arkadaşımız duruşma salonundan çıkartıldı, Robocop'lar geldi; ardından, 50 civarında milletvekili olduğu için, arkadaşlarımıza söz vermek durumunda kaldılar ama hemen ardından, ertesi günkü duruşmada da o arkadaşlarımızla ilgili soruşturma açıldı. Soruşturmanın konusu şu: "Söz almak istiyorum, gelen belgelere karşı beyanda bulunmak istiyorum." Böyle bir savunma mekanizması olabilir mi? Hani, nerede savunma hakkı? Bu ülkede var mı ki savunma hakkı? Savunma yok edilmek istenmektedir. Nasıl yargının bağımsızlığı yok edildiyse savunma da yok edilmek istenmektedir.
Ayrıca, bir de şunu söylemek istiyorum ki: Şevki Kulkuloğlu'nun burada kendisi yok. Yakınlarını kaybetmiş Şevki Kulkuloğlu. Bunun burada siyaset malzemesi yapılmasını şiddetle kınıyorum gerçekten de. Yani o yasayla ilgili, üçüncü yargı paketindeki o faşistlerin, yani yüzlerce insanın, onlarca insanın öldürülmesine neden olan faşistlerin o şekilde serbest bırakılmasına dönük düzenlemeye asla "evet" demedik. Buradan Musa Çam -şimdi, yok burada kendisi- çok da duygusal bir konuşma yapmıştı. Biz hem geçmişimize sahip çıkarız; hem arkadaşlarımıza, yoldaşlarımıza sahip çıkarız, bu konudan da asla taviz vermeyiz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.