| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.07.2021 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekilleri, Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sayın vekiller, şu anda görüşmelerini sürdürdüğümüz kanun teklifi kamuoyunda dördüncü yargı paketi olarak biliniyor. İktidar temsilcileri ise bu teklifleri sürekli bir reform olarak ilan ediyorlar fakat hukukçuların tartışmasına sunulmuş bir hukuk reformu aslında ortada yok, böyle bir niyet de yok. Teklifte çoğu madde ise zaten bir hukuk devletinde olması gereken maddeler. Bir hukuk reformu tartışması yapacaksak önce insan haklarından, evrensel hukuk ilkelerinden yana, gerçek bir reform niyetinin olduğu şeffaf bir ortamda bu tartışmaları sürdürmek gerekiyor. İktidarınız tarafından önümüze konulan hukuk reformu metinlerini iktidarınızı sürdürme metinleri olarak okuyor kamuoyu. Temel hak ve hürriyetlere yönelik tutum ve saldırılar varlığını koruduğu sürece, herhangi bir reform paketinden söz etmek mümkün değildir. Yargısal faaliyetler, iktidarınızın siyasal anlayışıyla o kadar bütünleşmiş ki işte, bu durum reform söylentilerini en baştan anlamsızlaştırıyor. Bize göre, iktidarın anlamını kaybettirerek ölümüne sebep olduğu kavramlardan bir tanesi de reform kavramı. O kadar laçkalaştırdılar ki reform kavramını, hele ki yargıda ve adalet işlerinde reform denilince gülüp geçmek dışında verebileceğimiz bir tepki yok, bazen de "Eyvah, acaba bu reform sözünden sonra ne gelecek toplumun başına?" diyoruz. Size biat etmeyen her odağı, hatta her kişiyi hedefe koyan iktidarınız kara propagandaya, ekonomi ve hukuk alanında köklü reformlar yapılacağı iddiasıyla inandırıcılık, en azından meşruiyet sağlamaya çalışıyor ama nafile, artık toplum size inanmıyor.
Sayın vekiller, Anayasa Mahkemesi kararına uymayacağını ilan eden yargıçların görev başında olduğu, AİHM'in haksız olduğunu tespit ettiği bir tutukluluk hâlini sürdürmek için uydurma soruşturmaların açıldığı bir dönemde reformdan bahsetmek göz boyamaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararları ile Anayasa Mahkemesinin kararları uygulanmıyor. Haklarında hak ihlali kararı bulunan bu isimler, bir de, kürsülerden, ekranlardan sürekli terörist olarak ilan ediliyor. Bu durum devam ederken nasıl bir reform yaptığınızı toplum merak ediyor. Demirtaş ve Kavala serbest bırakılmadıkları sürece yapılacak hiçbir reform inandırıcı olmaz. Azerbaycan ziyareti öncesinde gazetecilerin HDP eski Eş Genel Başkanımız Sayın Demirtaş'ın tahliyesinin yargı reformu kapsamında gündeme gelip gelmeyeceğiyle ilgili sorusuna AKP Genel Başkanı Erdoğan "Böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol veremeyiz." karşılığını veriyor. E, şimdi, herkese "terörist" diyen bir anlayışla karşı karşıyayken reformdan bahsediyorsunuz. Anayasa'nın 138'inci maddesini bir kez daha çiğnemekte hiçbir sakınca görmüyorsunuz. Dolayısıyla, önümüze getirmiş olduğunuz bu hukuk reformlarının bir inandırıcılığı maalesef ki yok.
Sayın vekiller, diğer bir yandan hâkim ve savcıların Adalet Bakanlığından ziyade İçişleri Bakanlığının birer memuru gibi hareket etmeleri, kolluk ve yargı arasındaki farkı ortadan kaldırmış durumdadır. Eğer bir reform amaçlanacak ise insan haklarına dayanan hukuk anlayışının hâkim kılınması gerekmektedir. Yargıda gerçekten reform mu yapmak istiyorsunuz? Eğitiminden sınavına, atanmasından terfisine, örgütünden barosuna bütün hukuk ve yargı kurumları üzerinden el çekmeye, yargıyı yargının paydaşlarına bırakmaya var mısınız yok musunuz? Eğer yok iseniz yargı reformunun bizim için yeni bir fotoroman serisinden başkaca bir anlamı yok.
Sayın vekiller, son olarak ise adaletsizlikler büyüyor, hukuksuzluklar büyüyor; adaletin olmadığı yerde aş, iş, ekmek de olmaz diyoruz. Hukuk devleti değilseniz kendi vatandaşınıza da dünyaya da güven veremezsiniz; güveninizi, itibarınızı her gün kaybedersiniz. Gün geçtikçe otoriterleşiyorsunuz, otoriterleştikçe hata yapıyorsunuz, hata yaptıkça adaleti zedeliyorsunuz. Adaletin olmadığı yerde reformun olması mümkün değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bugün, her gün, sizi eleştiren bir kişinin bir "tweet"iyle ya da sizin itirazınıza mazhar olan bir söylemiyle cezaevine ya da sabahın köründe evinden alındığını görüyoruz ama bir taraftan çarşaf çarşaf kirlilikler ortaya dökülüyor ama yargı harekete geçmiyor. Muhalif gördüğünüz kesimleri yargı ve kolluk sopasıyla devre dışı bırakmaya çalışıyorsunuz, bizimle mücadele edemediğiniz yerde yargıyı devreye sokup parti kapatmaya kalkıyorsunuz ve bu ortamda reformu tartışıyorsunuz. Hadi oradan! Başka bir şey denmez.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)