GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:08.07.2021

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Sayın Başkan, değerli üyeler; doğaya ve canlı yaşamına yönelik saldırı örneklerinden biri de hayvanlara yönelik yapılan sistematik şiddettir. Bu şiddetin en yaygın hâllerinden biri de "kara avcılığı" adı altında işlenen katliamlardır. Doğayı insan için var olan bir meta olarak gören egemen anlayışınız, insanın bu doğanın bir parçası olduğunu unutmuş durumdadır. İnsan, doğanın sahibi değil, doğanın bir parçası olarak yaşayan bir varlıktır. Doğadaki canlıları keyfî bir biçimde yok etmeye bu hızla devam ederseniz ne doğa kalır ne de insanın yaşayabileceği doğal alanlar. Yıllardır gündemde olan bir yasayı her zaman yaptığınız gibi ilgili kamuoyunun, sivil toplum kuruluşlarının, muhalefetin itirazlarına rağmen bu gece yarısı alelacele geçirmek istiyorsunuz. O kadar ki teklifi hazırlarken Meclisin önceki dönem araştırma komisyonu raporunu bile tam olarak dikkate almadınız.

Hayvanların yaşam haklarını tanımayan bu teklifle, adı "hayvanları koruma" olan bu yasa çıksa bile hayvanları koruyamazsınız. Çünkü keyfî bir şekilde hayvanların öldürülmesini yani kara avcılığını yasaklayan bir düzenleme bu yasa teklifinde de yoktur. İnsanı merkeze alan ve diğer tüm canlıların ölümü pahasına tüketim kültürünü körükleyen anlayışınız, bu kanunun ruhuna da yansımış durumdadır. Keyfî hayvan öldürme festivallerini yani kara avcılığını hiçbir insanın kabul etmemesi gerekmektedir.

Bir canlı olmaktan öte, meta muamelesi gösterilen hayvanların ekolojik yaşam içerisindeki yeri tam anlamıyla fark edilmelidir. Her hayvanın yaşamına kasteden ve yaşam alanlarını daraltan insan faaliyetlerinin gözden geçirilmesi, kısıtlanması ve durdurulması için bu teklif bir fırsattır. Kara avcılığının tüm çeşitlerinin yasaklanması gereklidir.

Avlanma olarak ifade edilmeyen ama hayvanlara eziyet ve işkence ve hatta ölüm şeklinde yansıyan saldırılar devam etmektedir. Bir canlıyı ne şekilde olursa olsun keyif için para vererek öldürmek, normal ve sağlıklı bir insanın davranışı gibi gösterilemez. Eğer derdiniz ekonomik getiriyse "av turizmi" denilen sektörün ekonomik bir büyüklüğü de yoktur. Ayrıca, getirisi ne olursa olsun bir canlının yaşamı keyfî müdahalelere açık olamaz.

Değerli milletvekilleri, avcılık alanında yazılı olduğu söylenen kurallar ve ilgili yönetmeliğin de ne kadar uygulandığı ortadadır. Kaçak avlanmaya resmen göz yumulmaktadır. Kara avcılığına ve bu bağlamda avcılık turizmine ilişkin kesin yasaklayıcı bir madde eklemeliyiz. Bu alanda yetkili kamu görevlileri ve mahkemeler de yoktur. İnsan faaliyetlerinin doğaya ve hayvanlara ne kadar zarar verdiğini ortaya çıkaracak kurumsal bir yapılanma ve bu alanda yetkin mahkemeler kurulmalıdır. Birçok canlı türü bu vahşet festivalleri nedeniyle tehdit altındadır. En son Dersim'de nesli tükenmekte olan dağ keçilerinin avlanması için açılan ihale, kamuoyunun büyük tepkileri sonucu durduruldu. Hayvan hakları savunucularının avcılıkla ilgili tepkileri de hayvan haklarıyla ilgili talepleri de aslında çok açıktır. Yıllardır bu konu kamuoyunun gündemindedir; yasal, kurumsal ve yapısal dönüşüm tamamlanmazsa birçok türün soykırımla yüz yüze kalacağı ve yok olacağı açıktır. Hayvanlar da doğanın bir parçasıdır; hisleri, duyguları, yavruları, yaşamları olan canlı varlıklardır. İnsanların keyfiyeti uğruna "hobi" ya da "spor" adı altında hayvanların katledilmesi kabul edilemez.

Gerçekten anlamakta zorlanıyorum, bir insan keyfi için bir canlıyı nasıl öldürür? Biraz empati kurun ve avlanan canlının yerine kendinizi koyun. İnsanın sadece ve sadece keyfi için bir canlıyı öldürmesi bir cinnet hâli, psikolojik bir anomali olarak ele alınmalı ve bu hasta kişiliklere terapi hizmeti sunulmalıdır. Avlanmanın normal olarak görülmesi ve önünün açılması canlıların yaşam hakkının ihlalidir, hukuksuzluktur, vicdansızlıktır, caniliktir. Avcılık kesinlikle yasaklanmalı ve yaptırıma tabi tutulmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Ayrıca balık avcılığından başlayarak yasaklanmayan avcılık türlerinin de avlanan türü yok etmeyecek, diğer canlıların yaşam alanlarını daraltmayacak araçlarla yapılması sağlanmalıdır. Balık avlanacak diye doğal yaşam içindeki diğer canlılar yok edilemez, insanlar beslenecek veya eğlenecek diye diğer türlerin yok edilmesi meşru olmadığı gibi yasal da olmamalıdır.

Konuşmamı bitirirken özellikle her biri bir katliam girişimi olan kara avcılığının ve turistik, sportif amaçlı avcılıkların yasaklanmadığı bir yasanın eksik olacağını bir kez daha hatırlatıyorum. Gelin, bu eksikliği tamamlayalım, bu yasa hayvan hakları yasası olsun. Her bir canlıyı öldürmeyi değil, yaşatmayı esas alalım, kara avcılığını yasaklayalım, bu katliamları durduralım. (HDP sıralarından alkışlar)