| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 13.07.2021 |
MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk milleti; 255 sıra sayılı Turizmi Teşvik Kanunu Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde onlarca iş koluyla doğrudan ve bir o kadarıyla da dolaylı ilişkisi bulunan turizm sektörünün istihdama katkısı son on yılda 5 milyon çalışan artarak 16 milyona ulaşmıştır. Yalnızca bu rakam bile turizm sektörünün ülkemiz açısından hayati önemini ve ekonominin vazgeçilmez lokomotiflerinden biri olduğunu göstermektedir. Bu vesileyle, son yıllarda ülkemizin turizm sektöründe gösterdiği büyük ilerlemenin artarak devam etmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen çalışmaları memnuniyetle takip etmekteyiz. Turizm, yalnızca bugünün konusu ve faaliyet alanı değildir. Turizm merkezlerimizi koruyup gelecek nesillere taşımak başta devletimiz olmak üzere bu ülkenin her ferdi için önemli bir görevdir. Bu sebeple turizm konusunda sürdürülebilirliği inşa etmek önceliğimiz olmalıdır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi, 24 Haziran 2018'de Türk milletine ilan ettiği seçim beyannamemizde "Turizm sektöründeki başıboşluğu gidermek ve yapısal sorunları çözmek için başta Turizmi Teşvik Kanunu, İş Kanunu, Kıyı Kanunu olmak üzere sektörle ilgili diğer kanunlardaki değişiklikleri de kapsayan bir turizm çerçeve kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. Kamu ve özel sektör iş birliğiyle yeni bir turizm strateji belgesi ve turizm eylem planı hazırlanarak uygulamaya konmalıdır." diyerek görüşmekte olduğumuz bu kanunu âdeta işaret etmiştir.
Bu çerçevede, görüşmekte olduğumuz 255 sıra sayılı Kanun Teklifi'yle, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ile bu bölge ve merkezlerin dışında olmakla birlikte, denize kıyısı olan ilçelerde 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu gereğince tespit ve ilan edilen yerleri konaklama içeren tesislerin yapılması amacıyla yatırımcılara tahsis etme konusunda münhasıran Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkili kılınması amaçlanmıştır. Bu yerlerde lüks çadır, çadır ve karavan alanı yapılması ve işletilmesi amacıyla ilgili kurumlarca yapılacak kiralamalar saklı tutulmuştur. Böylece, uygulamada ilgili bakanlıkların mevzuattan kaynaklanan yetkileri kullanılırken turizm amaçlı kullanılmak ve turistik tesislere imkân vermek üzere konaklama tesisleri yapılmasının sağlanması, Kültür ve Turizm Bakanlığının kontrolü ve denetimi dışında turizm kullanımlarının oluşmasının engellenmesi de öngörülmektedir.
Sürdürülebilir turizmin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi için gerekli unsurlardan biri de turizm sektöründe belirli bir standardın getirilmesidir. Bugün görüştüğümüz kanun bu standartların sağlanması için birtakım önemli değişikler öngörmektedir. Örnek vermek gerekirse turizm tesislerinin Kültür ve Turizm Bakanlığının denetimi ve kontrolü altında olmasını sağlamak amacıyla konaklama tesislerinin ve plaj işletmelerinin Bakanlıktan Turizm İşletmesi Belgesi almaları zorunluluğu getirilmektedir. Benzer şekilde, kruvaziyer limanı, yat limanı, çekek yeri, rıhtım ve iskele gibi deniz turizm tesisleri işletmelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm İşletmesi Belgesi almaları zorunluluğu da getirilmektedir. Bu belgenin alınmaması hâlinde para cezası yaptırımı öngörülmektedir. Vermiş olduğumuz bu iki örnek standartların sağlanması konusunda Bakanlığın ne kadar hassas olduğunun bariz bir göstergesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz bu kanun Turizmi Teşvik Kanunu olduğu için konuşmamın bu bölümünde seçim bölgem olan Antalya'ya da değinmek istiyorum. Hepimizin bildiği üzere Antalya'mız her ne kadar "güneşin başkenti" olarak adlandırılıp ünlense de 640 kilometrelik eşsiz sahillerinin yanı sıra doğal güzellikleri, tarihî dokusu ve kültürel yapısıyla da deniz-kum-güneş üçlemesine alternatif olarak turizmin diğer birçok dalında da adından söz ettirmektedir. Bunların başında ekoturizm, doğa turizmi, kültür turizmi, spor turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi, mağara turizmi, kamp ve karavan turizmi ve pek bilinmese de kış turizmi gelmektedir. Tüm bu turizm odaklarını göz önüne getirdiğimizde Antalya'mızın kendisine atfedilen "turizmin başkenti" unvanını fazlasıyla hak ettiğini gururla söyleyebiliriz.
Yeşil ve mavinin buluştuğu Antalya'mızı coronavirüs pandemisine rağmen 2020 yılında 3 milyon 444 bin turist ziyaret etmişken, Antalya'mıza gelen turist sayısı 2021 yılı Ocak ayından bugüne kadar 2 milyonu aşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 256 oranında artmıştır. Bu başarılı artışın 2 nedeni vardır: Bunlardan birincisi diplomatik açıdan yaptığı hamlelerle yabancı turistlerin ülkemize gelmesini sağlayan kıymetli hemşehrimiz, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu. İkincisi ise pandemi döneminde Antalyalı esnaflarımız adına kendilerini ziyaret ettiğim ve desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, çözüm odaklı yaklaşımlarıyla esnafımızın yanında olan Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy olmuştur. Bir kez daha bu kürsüden sizlerin huzurunda Antalyalı hemşehrilerim adına kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. İnanıyorum ki 4 mevsim turizmin yaşandığı güzel şehrimiz alınan pandemi tedbirleri ve aşı bilincinin yaygınlaşmasıyla eski günlerine tekrar kavuşacak ve turizmde yeni bir rekora imza atacaktır. Bunun için Antalyalı işletmecilerimiz ve turizm çalışanlarımız üzerlerine düşeni layıkıyla yapmaya hazırlardır. Milattan önceden başlayarak tarih boyunca birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya'mız, Olimpos, Aspendos, Patara başta olmak üzere Akdeniz kıyısının en korunaklı ve en büyük antik kentlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Büyük İskender'in de dediği gibi "Sizi öyle bir yere götüreceğim ki sırtınızı karlı dağlara yaslayacak, ayaklarınızı ılık sulara sokacaksınız." İşte burası Phaselis'tir.
Bunun yanı sıra, Anadolu Selçuklu Devleti'nin Alanya'yı fethetmesi sonucunda büyük Türk milletinin vatan toprağının en önemli ve güzide bir parçası olmuş ve kadim Türk şehirlerinden biri hâline gelmiştir.
Tabii ki Antalya'mızı çekim merkezi yapan sadece bunlar değildir elbette. Antalya'mız yüksek tesis ve hizmet kalitesine sahip olmasıyla, birçok Süper Lig takımı başta olmak üzere, Avrupa'nın birçok spor kulübüne kamp yapma olanağı sağlaması dışında, başta golf, tenis gibi sporun da her alanında düzenlenen turnuvalara ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya'mızın bir diğer özelliği de sağlık turizmi noktasında son yıllarda adını oldukça sık duyurmasıdır. Buna en büyük katkıyı da ülkemizde ilk yüz naklini ve ilk çift kol naklini başarılı bir şekilde gerçekleştiren şehrimizin gururu Akdeniz Üniversitemizin Tıp Fakültesi sağlamıştır.
Antalya'mızda turizm sezonunun mayısta açılıp eylülde bitmediğinin ve yılın on iki ayı boyunca devam ettiğinin en güzel örneği kongre turizmidir. Şehrimizde gerçekleştirilen kongre, sempozyum, toplantı gibi etkinlikler Antalya'mızda sürdürülen diğer turizm faaliyetlerinin geliştirilerek yaygınlaştırılmasına katkı sağlamaktadır. Geçtiğimiz ay düzenlenen ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahibi olduğu ve açılış konuşmasını yaptığı, dünyanın çeşitli ülkelerinden 11 devlet başkanı, 41 dışişleri bakanının yanı sıra 100'den fazla üst düzey katılımcının bir araya geldiği Antalya Diplomasi Forumu bu konudaki en güzel örneklerden biri olmuştur.
Değerli milletvekilleri, sözlerime son vermeden önce, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen ve altı yüz altmış yıldır devam etmekte olan, Türk kültüründe önemli bir yeri olan ve Dualı Çayır'da gerçekleştirilen Tarihî Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni 2 defa üst üste olmak üzere 4 defa kazanarak altın kemeri Antalya'mıza getiren Korkuteli Belediyemizin sporcusu, güreşçimiz Ali Gürbüz kardeşimi bu kürsüden tebrik ediyorum. İnşallah seneye de kazanarak altın kemerin ebedî sahibi olmasını gönülden temenni ediyorum.
Bu vesileyle yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyor, Turizmi Teşvik Kanunu'nda yapılan değişikliklerin başta Antalya'mız olmak üzere tüm turizm bölgelerimize ve turizm çalışanlarımıza hayırlar getirmesini diliyorum.
15 Temmuzda vatan uğruna kurban verdiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor; mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyorum.
Saygılarımla. (MHP sıralarından alkışlar)