GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:13.07.2021

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Değerli milletvekilleri, 255 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri için uygulanan devlet yardımlarının turizm merkezlerinde de uygulanması önerisi getirilmiştir. Bununla birlikte, kanun kapsamındaki bölge ve merkezlerde alanın yönetimi, sosyal ve teknik altyapının gerçekleştirilmesi ve işletilmesi amacıyla yatırımcıların da katılımıyla, Bakanlık tarafından turizm hizmetleri yönetim birlikleri kurulması öngörülmüştür. Yeni altyapı giderleri yerel yönetimlere yüklenmekte ancak yerel yönetimler gelirden alıkoyulmaktadır. Bir yanda yerel yönetimler yok sayılmakta, diğer taraftan da yerel yönetimlere altyapı, ulaşım gibi giderler yıkılmakta yani tokmağı siz tutacaksınız, davulu belediyenin sırtına yükleyeceksiniz.

Değerli milletvekilleri, bu tam anlamıyla belediyeleri ve belediyelerin denetleme mekanizmasını saf dışı bırakma, gelirlerden alıkoyma meselesidir. Yetkileri merkezde, hatta tek elde toplama gayretinizle hem yerel yönetimlere, hem de turizme ihanet ediyorsunuz. Oysa, olması gereken çok yönlü düşünme ve tüm paydaşların bu sürece katılımıyla bir yol haritası belirlemektir. Düşünebiliyor musunuz, eğer bu madde kanunlaşırsa, konaklama tesisleri ve plajlar belgelerini belediyelerden değil Kültür ve Turizm Bakanlığından alacaklar, belediyeler âdeta konu mankeni konumuna gelecekler. Bu teklifin, ziyaretçi başına turizm geliri dünya ortalamasının neredeyse yarısı kadar olan ülkemizin turizmine hiçbir getirisi olmayacaktır.

Değerli milletvekilleri, bu elimdeki fotoğrafta gördüğünüz BAĞIMSIZ MADEN-İŞ'in Genel Başkanı Tahir Çetin. 43 yaşındaydı, 3 çocuğu vardı. Genel Başkan dediğime bakmayın, öyle bildiğimiz sendikacılar gibi kendine tahsis edilmiş lüks makam araçları yoktu, emekli maaşıyla geçimini sağlamaya, 3 çocuğunun nafakasını çıkartmaya çalışıyordu.

Değerli milletvekilleri, bu fotoğrafta gördüğünüz Ali Faik; 26 yaşındaydı, yirmi yıl önce bir maden kazasında babasını kaybetmişti. Ali Faik ve Çetin Başkan cuma günü Ankara'dan yola çıktılar ve Kırkağaç yakınlarında trafik kazasında vefat ettiler. Bu fotoğrafları size gösterdim çünkü bu fotoğrafları, bu haberi, bu ölüm haberini ne yazık ki yandaş medyada ve merkez medyada takip edemediniz. Evet, bir trafik kazasıydı ama ölüm sebebi uykusuzluk ve yorgunluktu. Uykusuzdular ve yorgundular çünkü Ankara'da, Ankara girişinde polis tarafından Ankara'ya girmeleri engellendi, dört gün boyunca soğuk betonun üzerinde yatmak durumunda kaldılar ve bu şekilde evlerine giderken kaza geçirirler.

Değerli milletvekilleri, Tahir Başkan ve Ali Faik hak arama mücadelesinin 2 önemli aktörü, 2 önemli figürüdür. Uyar mağdurlarının sesi olmuşlardır, nefesi olmuşlardır. Soma'daki Uyar mağdurları -888 kişidir bunlar- yaklaşık on iki yıldan beri hak arama mücadelesi vermektedirler. Hazreti Ali "Haksızlığa karşı susarsanız hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz." diye buyurur. Uyar Madencilik mağdurları hem haklarının hem de şereflerinin peşinde yıllardır koşmakta. Eylemler yaptılar, basın açıklamaları yaptılar, Ankara'ya defalarca gitmek istediler, yolda durduruldular. Günlerce beton üzerinde, çadırlarda, olumsuz hava şartlarında eylemlerini sürdürdüler. Kaymakamla karşı karşıya geldiler, valiyle karşı karşıya geldiler, jandarmayla, polisle karşı karşıya geldiler. İşin tuhafı ne biliyor musunuz? Karşı karşıya geldikleri polis, jandarma, kaymakam, vali, hepsi de bu insanlara "Haklısınız." dedi, hepsi de bu insanlara "Haklısınız." dedi. Bu insanlara sözler verildi; Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Özlem Zengin bu insanlara söz verdi, Adalet ve Kalkınma Partisinin İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu bu insanlara söz verdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla) - "15 Ocağa kadar sizin mağduriyetleriniz giderilecek." denildi; aradan zaman geçti, sözler tutulmadı. Aslına bakarsanız bundan on iki yıl önce bu mağduriyetin giderilmesi için ilk söz veren o günkü Başbakan, bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Bunca söze rağmen bu sözler tutulmadı, bu insanlar yıllarca mücadele ettiler, "Ölmek var, dönmek yok." dediler ancak ne yazık ki 2 yoldaşımız bu yolda canlarından oldular.

Değerli milletvekilleri, TKİ'nin 2 tane termik santralden tam 1,5 milyar lira alacağı var, 1,5 milyar lira. Bu 888 işçinin alacağı yalnızca 25 milyon lira, yalnızca 25 milyon lira. Önümüz bayram ve bu insanlar gariban insanlar, bu insanların çolukları çocukları var, bu insanların borçları var, kredi borçları var ve çözüm için adres Türkiye Büyük Millet Meclisi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Toparlayın.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla) - Daha önce yaklaşık 2.800 maden işçisinin, Soma'da Soma AŞ'nin mağdur ettiği maden işçilerinin hakları bu yüce Meclis tarafından verildi, şimdi sıra bu 888 kardeşimizde. Ben bu konuda Meclisimize güveniyorum, inisiyatif alacağını düşünüyorum ve bu mağduriyetin bir an önce giderileceğini düşünüyorum ve yitirdiğimiz bu 2 yoldaşımızı, bu 2 emekçimizi bir kere daha rahmetle anıyorum.

Bu duygularla Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)