| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
CHP GRUBU ADINA ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çukurova bölgesinin incisi Adana'mızın sorunlarıyla ilgili söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Filmlere, romanlara, festivallere konu olan; şairler, yazarlar, edebiyatçılar, müzisyenler, sinemacılar, bilim adamları yetiştiren; acının, sevincin, mutluluğun Anadolu'nun hoşgörüsüyle harmanlandığı; "tarımın başkenti" unvanıyla anılan Adana'mız ne yazık ki artık, işsizlikle, uyuşturucu kullanımıyla, sığınmacı sorunuyla, elektrik kesintileriyle, kapanan fabrikalarıyla, tarım arazilerinin boş kalmasıyla anılır hâle geldi.
Bereket fışkıran toprakları AKP iktidarı maalesef kurak çöllere çevirdi. Biz her fırsatta "Ekonomi politikalarınız yanlış. Tarım politikalarınız hatalı." uyarısı yaptıkça iktidar kendi bildiğini yapmaktan vazgeçmedi. Geldiğimiz noktada, Adana'mız geçmiş günlerini mumla arar oldu.
Seyhan ilçemizde işsizlik ve göç sorunu var, gençler kendi memleketlerinden kaçmaya başladı. Sığınmacı ve göçmen sorunu Seyhan'da çözülmezse çok daha büyük sorunlar yaşayacağız. Seyhanlı çiftçilerimiz Devlet Su İşlerinin sulama kanallarından su kesintisi yapmasından dert yanıyor çünkü çiftçilerimizin ürünü su kesintileriyle tarlasında maalesef yanıyor.
Yüreğir ilçemizde 1896 yılından beri Adanalılara hizmet eden Yüreğir Devlet Hastanesi 2013 yılında yıkıldı, sekiz senedir hastanenin yapılması bekleniyor; reklam panolarına asılan hastane fotoğrafından başka bir şey yapılmadı. Yüreğir-Karataş Yolu hâlâ bitirilmeyi bekliyor.
Yine, Doğankent, Solaklı, Yunusoğlu bölgelerimizde bitmeyen elektrik kesintileri ve altyapı sorunlarıyla boğuşuyoruz. Yine, bu bölgemizde, su kanalları çöplük alanına dönmüş durumda, su kanallarının temizlenmesiyle ilgili defalarca şikâyet edilmesine rağmen Devlet Su İşleri çözüm üretmiyor.
Sarıçam'da çiftçilerimiz yaşam savaşı veriyor; soğandan, patatesten büyük zarar eden çiftçimiz, ayçiçeği fiyatları açıklanmayınca -üreticiler- maalesef mallarını şu an satamıyor, Toprak Mahsullerinden de herhangi bir bilgi alamıyor.
Kozan ilçemizde, Kuyubeli bölgesinde, 23 Ağustos 2020'de yangın çıkmış, civar köylere büyük zarar vermişti. Yangında evleri hasar gören, hayvanları telef olan vatandaşlarımız kendilerine verilen sözlerin tutulmasını, zararlarının karşılanmasını istiyor.
Karataş ilçemizde, Karagöçer Köprüsü 15 köyü birbirine bağlıyordu, Devlet Su İşleri bu köprüyü kapattı, yenisini yapacaklarını söylediler ancak aylar oldu, köprünün temeli bile atılmadı. Karataş Limanı'na yapılacak yatırımla ilgili tek bir çivi dahi hâlâ çakılmadı. Vatandaşımızın kullandığı Karataş Plajı ise özelleştirme kapsamına alındı.
Tufanbeyli ilçemizde, Adana ile Tufanbeyli arasındaki yol yıllardır tamamlanmayı bekliyor, on beş yıl önce yol yapımında kullanılacak olan menfezler maalesef çürüdü, yol yapımı hâlâ bitmedi.
Feke yolunda dört yıl önce heyelan gerçekleşti, yolun bir bölümü trafiğe kapatıldı, bugün, hâlâ heyelanın kalıntıları devam ediyor; Karayolları bu bölgeye ciddi anlamda bakmıyor.
Saimbeyli ilçemiz neredeyse kapanacak durumda; ilçeden adliye binası taşındı, maliye binası taşındı, askerlik şubesinde 1 kişi çalışıyor, şimdi, cezaevini taşıyorlar. Tek bir iktidar yetkilisi ilçedeki vatandaşlar ne düşünüyor diye maalesef sormuyor.
İmamoğlu ilçemizde birçok tarım arazisi maalesef çiftçilerimizin borçları nedeniyle haczedilmiş durumda. Pozantı ilçemiz ve İmamoğlu ilçemizde meslek yüksekokulunu tercih ederek oraya giden öğrencilerimizin barınmalarını sağlayacak yeterli sayıda devlet yurdu bulunmuyor.
Karaisalı ilçemizde elektrik sorunu bitmek bilmiyor, Kızıldağ Yaylası'nda bölge köylülerimiz bir yıldan fazla bir süredir elektrik bağlantısının kurulmasını bekliyor. Altyapı sistemleri yetersiz olduğu için bölge köyünde okuyan çocuklarımız EBA sistemine giremiyor. Yine, Karaisalı'da bulunan Mengücek Barajı çiftçilerimiz için hayati önem taşıyor ancak defalarca talepte bulunulmasına rağmen barajın sulama kanallarının kapalı sistemlere geçirilmesi gerçekleştirilmemiş.
Aladağ'da Karayollarının yapması gereken bağlantı yolları hâlâ yapılmamış, yaylacılar zor durumda.
Feke'de 21'inci yüzyılda hâlen telefon çekmeyen köylerimiz var. TOKİ'nin yaptığı toplu konutta ciddi sorunlar hâlâ bekliyor.
Yine, Yumurtalık'ta "Kaldırım altı bölgesi" dediğimiz alanda, deniz sahilinde vatandaşlarımızın konaklamasına izin verilmiyor. Meclis çatısı altında Turizm Kanunu'nu görüştüğümüz şu günlerde, Adana'nın deniz turizmi için atılması gereken birçok adım varken, iktidarın önemli makamlarında bulunan, geçmiş yıllarda da Turizm Bakanlığı yapan siyasetçiler Karataş ve Yumurtalık'da bir tane turizm tesisi bile kurmadı. Turist çeksin diye yapılmış tek bir hizmet alanı yok. Ayrıca, iktidar, Adana'da deniz olduğunu ya unutmuş ya da görmezden geliyor.
Peki, AKP iktidarı Adana'ya hiç mi yatırım yapmadı? Tabii ki yaptı. TEKEL binasını sattı, TRT binasını sattı, Sümerbank arazilerini özelleştirdi, Karayolları binası özelleşti, devlete ait tarım arazilerini satmaya devam ediyor, birçoğu özelleşti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN SÜMER (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ORHAN SÜMER (Devamla) - Seyhan ilçemizin en değerli arazisi üzerinde bulunan hem de tarihî, maddi değeri çok yüksek olan Demiryolları atölyeleri tekrar, yeniden özelleştirilmeye başlandı. Maliye Bakanlığının tesisleri maalesef satışa çıkarıldı. ÇUKOBİRLİK arazilerinin ne olacağı belli değil, bir bölümü satıldı, üzerine AVM yapıldı. 5 Ocak Stadyumu'nun ne olacağı yıllardır belirsiz; En son, "Millet bahçesi yapılacak." denildi, onunla da ilgili kamuoyuyla paylaşılmış net bir proje yok. "Bölgesel havalimanımızı yapıyoruz." dediler, kuşların göç yollarını, verimli tarım arazilerini mahvettiler ancak yeni havalimanının ne zaman biteceği belli değil. Uçuş garanti sayısı, toplam yapılacak yatırım miktarı belli değil. Maalesef, Adana Çukurova bölgesinin incisi durumdayken, şimdiyse işsizlik, yoksulluk rakamlarıyla 1 numara. Bu durumun sorumlusu ise on dokuz yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP iktidarıdır diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Başkanım, teşekkür ederim.