| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
HDP GRUBU ADINA TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem Adana'yla ilgili verilmiş olan önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Adana'daki kent sorunlarını özetleyen, iktisadi açıdan, altyapı açısından sorunları özetleyen kapsamlı bir araştırma talebi var ve elbette buna olumlu yönde baktığımızı belirtmek isterim.
Tarım, Türkiye ekonomisi ve Türkiye'deki iaşe için en önemli sektörlerden biridir. Pandemi günlerinde sadece Türkiye değil, bütün dünya tarımın önemini daha fazla fark etti.
Çukurova Türkiye'nin güzide tarım bölgelerindendir ama çiftçiye desteğin genel olarak azaltılmış olması, mazotun, elektriğin, zirai ilaçların, gübrenin çok fazla pahalanmış olması üretimi olumsuz yönde etkilemiştir. Tarıma yönelik mal ve hizmetlere dönük vergilerin çok yüksek olması da bu üretim alanını daraltmaktadır.
Bu iktidar, Çukurova'nın simgesi olan uçsuz bucaksız pamuk tarlalarını, portakal bahçelerini ne yazık ki korumadı, korumamakta da ısrar ediyor. Birçok ülkeden domates, patates, et dahi ithal eden bir ülke pozisyonuna geldiysek bu, bu ülkede uygulanmış olan -başta tarım politikaları olmak üzere- iktisadi politikaların yanlışlığından kaynaklanmaktadır.
Bakın, sadece 2019'da 950 bin ton pamuk ithal edilmiştir, oysaki Çukurova'ya yeterli bir yatırım yapılsaydı ithalci pozisyonda değil, ihracat yapan pozisyonda olurduk; buna da müsaade edilmedi.
Yine, Adana desteklenmediği için, bir sanayi bölgesiyken, çok yüksek oranda işçi göçü alırken, şimdi sanayisizleştirildi ve işçi göçü veren bir bölge pozisyonuna düşmüş oldu.
Bizler bu süre zarfında milletvekillerimizle birlikte Kars, Ardahan ve Iğdır'ı ziyaret ettik ve orada esnafla, işçiyle, çiftçiyle yaptığımız görüşmelerde en fazla ön plana çıkan sorunlardan birinin kıtlık sorunu... Yani yağmur yağmadığı için emekçilerin yaşadığı sorunları paylaştılar bizimle. Ben buradan, tekraren, çiftçinin ve oradaki emekçilerin taleplerini paylaşmak istiyorum: Esnaf ve çiftçiler, üretimin sağlanabilmesi ve hayvancılığın devam edebilmesi için mutlaka saman fiyatının düşürülmesini, kredi borçlarının ertelenmesini talep ettiler. Burada şunu ifade ediyoruz: Biz, tabii ki bu iktidarın bunları yapmayacağını artık gayet iyi biliyoruz çünkü bu iktidar ayakkabı kutuları başta olmak üzere yolsuzluklarıyla artık ifşa olmuş bir iktidardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Bu iktidarın, halkların, işçilerin, çiftçilerin taleplerine artık geri dönüp bakacak ve bu talepleri karşılayabilecek bir gücü ve yeteneği kalmadığını biliyoruz ama bizim milletvekilleri olarak burada görevimiz, bu kürsüden halkımızın, yurttaşımızın, işçinin, çiftçinin, esnafın talebini elbette dile getirmektir.
Adana'yı, Çukurova'yı, yoksulluğu, Faşo Ağaları konuşurken Yaşar Kemal'in İnce Memed'inin sözleri gelir hatırımıza: "Eğer bir ülkede adalet yozlaşırsa, adalet çökerse o memleketin dibi oyulmuş demektir. Eğer hükûmet hükmetmekse hükmedemediğini şimdi göstermektedir; tam böyle yaz." diyor. "Malımızdan, canımızdan emin değiliz, böyle yaz; kanun kâğıtlarda kaldı, böyle yaz." diyor ve bu iktidar döneminde ne yazık ki kanun kâğıtlarda dahi kalmadı, o kâğıtları yırtıp parçalamak için ellerinden geldiğince bir çaba içindeler. İnce Memed haksızlıklar karşısında susmadı ve Faşo Ağalardan kurtulmanın tek yolu Yaşar Kemal'in çizdiği İnce Memed'in direnişinden geçer.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)