GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:16.07.2021

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

2'nci madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, 2'nci maddede diş protez laboratuvarlarında diş protez teknisyenleri ve diş protez teknikerlerine ait iş ve işlemlerde yardımcı olmak üzere -diyoruz- Sağlık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında düzenlenmiş protokol kapsamında kurslarda eğitim almış olanların, diş protez laboratuvar sahibi ve mesul müdürü olmamak üzere yardımcı personel olarak çalışabilmesine olanak sağlanıyor. İlk bakışta ne güzel, eğitim veriliyor, protokol yapılmış; o kişiler de o imkânları, o iş ve işlemleri yapabilecek yardımcı eleman olarak ama bu düzenlemeye baktık, sorduk, Türk Dişhekimleri Birliğinin bilgisi var mı? Yok. Diş teknisyenleri derneklerinin bilgisi var mı? Yok. Onların oluru alınmış mı? Hayır. Dolayısıyla, bir yandan 6.100 kişiyi ilgilendiren bu düzenlemeyle iyi bir şey yapıyoruz derken aslında belli bir kesimin de olumsuz olarak etkilenme olasılığını göz ardı etmişiz; tabii, bu da komisyon çalışmaları ve yasama kalitesi açısından pek kabul edilebilir bir şey değil.

Aslında torba kanun eleştirisini hep yapıyoruz ama benim çok temelde söylemek istediğim şey, bu torba kanun, bu temel kanun benim irademe ipotek koyuyor değerli arkadaşlar. Ben bu 26 maddelik teklifin bazı maddelerine olumlu ve "evet" oyu verebilecekken kanunun tümünün oylanması nedeniyle o maddelere de olumsuz oy vermek durumunda bırakıyorsunuz bir milletvekili olarak beni. Bu da yasamanın kalitesinin nasıl olumsuz etkileneceğini ortaya koyuyor.

Değerli arkadaşlar, kanun teklifinin maddeleri arasında bir tanesi var ki bu ihdas maddesiydi, sıra sayısında 16'ncı madde olarak geldi, işverene günlük 2,5 lirayla aylık 75 lira asgari ücret desteğinin verilmesini düzenleyen madde. Şimdi, bu da nereden, bütçeden mi? Değil, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan. Tabii, işverenin İşsizlik Sigortası Fonu'na verdiği prim desteğinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz? İşçinin aldığı brüt ücretin yüzde 2'si kadar. Şöyle bir hesap yaptım: Asgari brüt ücret 3.577 lira, yüzde 2'si ne yapıyor arkadaşlar? 71 lira 54 kuruş yani işveren, asgari ücretli bir işçi için 71 lira 54 kuruş bu İşsizlik Sigortası Fonu'na katkı koyuyor. Peki, bu İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ne kadar geri alıyor? 75 lira alacak bu yıl sonuna kadar bu düzenlemeyle. Dolayısıyla, şunu söyleyebiliriz rahatlıkla: Asgari ücretli işçimiz, emekçimiz maalesef, ne yazık ki zavallı işvereni destekliyor, 75 lira kendi bütçesinden, Fon'undan işverene katkı koyuyor ki işverenden 71 lira gelirken Fon'a.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu maddenin dışında bir başka konu TÜİK'le ilgili bir madde var idi ki bakın, soruyorum: Şu an itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu, özel bütçeli bir idare mi, genel bütçeli bir kamu idaresi mi, hangisi? Henüz kanun çıkmadı, genel bütçeli bir kamu idaresi statüsünde Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu içerisindeki yeri itibarıyla, konumu itibarıyla, cetveldeki yeri itibarıyla. Bakın, 76 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ne zaman çıktı? 30 Haziran 2021'de. Kararnameyle 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 598'inci maddesi değiştirilerek -30 Haziran yani geçen ay sonu itibarıyla- şöyle deniliyor: "Bu Bölümün amacı, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili Türkiye İstatistik Kurumunun kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kurumun merkezi Ankara'dadır. Kurum kısaca 'TÜİK' olarak adlandırılır." Daha biz burada kanunla TÜİK'e özel bütçeli idare olma statüsünü vermemişken Cumhurbaşkanlığı bir kararnameyle TÜİK'i çoktan özel bütçeli idare konumuna zaten koymuş 30 Haziran 2021 tarihinde. Böyle bir düzenleme olabilir mi değerli arkadaşlar? Normlar hiyerarşisine aykırı bir kararnameyle kanunun üzerinde böyle bir yetkiyi nereden alıyorsun? Şimdi, biz aslında formalite yapıyoruz. O kararnameyle özel bütçeli olarak ilan edilmiş olan TÜİK'i özel bütçeli statüye getirmeye çalışıyoruz. O nedenle bu da yasamanın ne kadar kalitesiz, niteliksiz olduğunu gösteriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir başka konumuz: Tabii, bu Köy Kanunu'yla ilgili de bir iki şey söylemek istiyorum geçen maddeydi ama. Bakın, köy kaldı mı diye sormak istiyorum size, büyükşehir sınırları içerisinde köy tüzel kişiliği var mı? Yok. 442 sayılı Köy Kanunu -1924 yılında çıkmış- köylerdeki korucuları tanımlıyor, güvenlik korucularını. Evet, 6360 sayılı Kanun'la bu korucuların, aslında, bu düzenlemenin yeni şekliyle güvenlik korucularının da bu anlamda aynı usulle görevlendirilebileceği belirtilmiş ama usul ne peki? 442 diyor ki: "Korucular ihtiyar meclisi tarafından tutulur..." Mahallede ihtiyar meclisi mi var? Yok. Kendi içinde hukuk dışı bir uygulama yine almış başını gidiyor. Böylesi düzenleme, böylesi bir kanun çalışması, yasama çalışması, faaliyeti olamaz diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)