GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu madde, doğrusunu isterseniz, yani çok fazla itiraz edilmesi gereken bir madde değil bir tarafıyla bakarsanız. Çünkü gerçekten de çıkar çatışması olarak literatüre girmiş olan durumlar... Yani bir personel bir işte çalışıyor, o işte çalışırken kontrol etmesi gereken bir şirketin bilgisine sahip oluyor, daha sonra işten ayrılıp başka özel bir şirkete girdiğinde kamuda elde ettiği bilgileri kullanması gerçekten bir çıkar çatışması anlamına geliyor ve dolayısıyla da bir şekilde bu konunun düzenlenmesi gerekiyor. Bu madde de zaten böyle bir düzenleme içeriyor.

Fakat konunun niçin buraya geldiğiyle ilgili olarak belki bilgisi olmayan arkadaşlar olabilir, kısa bir bilgi vereyim: Bu maddenin buraya gelmesinin sebebi -biliyorsunuz belki- Rekabet Kurumunun geçenlerde Trendyol şirketiyle ilgili bir soruşturması vardı. Bu soruşturma değerli arkadaşlar, hâkim durumu kötüye kullanmak yani Rekabet Yasası'nın 6'ncı maddesiyle bağlantılı bir konuydu çünkü Trendyol bazı malların piyasalarında yüzde 70'e varan pazar payına sahip. Dolayısıyla da Rekabet Kurumu buna soruşturma açıyor. Soruşturma başlıyor ve fakat o sırada bir şey oluyor; soruşturmayı yapan kişi, görevli istifa ediyor ve Trendyol'a bir çalışan olarak giriyor. Dolayısıyla da inceleme sırasında kamuda elde ettiği bilgileri o şirketle ilgili olan, muhtemelen ceza alma ihtimali olan o şirketle ilgili olan bilgileri Trendyol'da çalışarak bir anlamda ortadan kaldırmaya çalışan bir çaba içine giriyor. Şimdi, bu madde bunun için geliyor.

Değerli arkadaşlar, kısa bir bilgi vereyim size: Enflasyonun bu kadar yüksek olması sadece ve sadece talebin arzdan daha fazla olmasıyla ilgili değildir, fiyatlar genel düzeyinin yükselmesi dediğimiz enflasyon sadece arz talep arasındaki dengesizliklerden kaynaklanmaz. Şirketler dünyasının bazı durumlarda sahip oldukları pazar gücü, onların daha yüksek fiyatlar koymalarını mümkün kılar. Bu hangi koşullarda olur? Bu, şu koşullarda olur arkadaşlar genellikle: Eğer bir sektörde az sayıda firma varsa o firmalar kartel türü bir anlaşma yaparak fiyatlar üzerinde yükseltici etkiler yaratabilir. Rekabet Kurumu bunun için kuruldu değerli arkadaşlar. Rekabet Kurumu -bütün dünyada olduğu gibi esasında- serbest piyasa ekonomisinin çarklarının bazı durumlarda tekel üretmesi, bazı durumlarda kartel üretmesi ve dolayısıyla da fiyatların haksız yere yükselmesi ve dolayısıyla da halkın haksız yere yoksullaşması biçimindeki etkilerini bir anlamda kontrol etmek üzere kuruldu. Fakat değerli arkadaşlar, bu Kurul veya bu Kurum diyelim çok hassas bir kurumdur ve fakat, maalesef, yani iktidar bu hassasiyeti asla fark etmedi ve bir bakıma bağımsız olması gereken bu Kurum bağımsızlığını yitirdi. Bugün, efendim, Rekabet Kurumu Başkanı Ticaret Bakanının arkasında oturan bir bürokrata dönüştü.

Değerli arkadaşlar, şöyle söyleyeyim size: Bu Kurum kurulurken -bir iki dakikam var, söyleyeceğim bunları- daha doğrusu, bunun kurulmasının sebebi -demin anlatmaya çalıştığımı bir sebep olarak bir çerçevesini çizdim- biraz daha ayrıntıya baktığımız zaman, özel sektörden gelebilecek olan baskıları -ki Trendyol böyle bir baskı olarak oluştu efendim- ve aynı zamanda siyasetten gelebilecek olan baskıları da bertaraf edebilecek bir yapıda olması istendi. Bu sebeple de Rekabet Kurulunun atanması süreci tamamen bağımsızlığını sağlayacak bir biçimde, 11 kişiden oluşan ve çok çeşitli kurumlardan öneriler üzerinden giderek oluşan bir kuruldu; bu, birincisi. İkincisi, bütçesi kendine aitti, tamamen kurulan şirketlerin kuruluş sermayelerinden alınan, kesilen miktarla oluşan bir bütçesi vardı. Üçüncüsü de bu Kurumda çalışan insanların özel sektöre mahkûm olmaması için görece yüksek fiyatlar alan kişilerden oluşması varsayıldı, istendi fakat değerli arkadaşlar, bu böyle olmadı. Bakın, ne oldu ben size söyleyeyim. Demin Sayın Konuşmacı Usta bunları anlattı esasında ama ne oldu biliyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Şöyle bir gelişme oldu: Sektörlerdeki firmalar, özellikle piyasa gücü yüksek olan firmalar öyle bir davranış içine girdiler ki Rekabet Kurumundan gelecek herhangi bir soruşturmayı bertaraf edebilecek insan istihdam etmek zorunda kaldılar. E, bunları nereden bulacaklar? Bu konuları bilen çok sayıda insan yok. Nereden topladılar? Rekabet Kurumundan topladılar. Yani sözünü ettiğim mesele ya da bu maddenin gelmesinin sebebi olan mesele esasında kuruluşundan beri olan bir meseleydi. Anlaşılan, Sayın Ticaret Bakanı Mehmet Muş bunu, bir anlamda, Rekabet Kurumunun kaybolmuş olan kredibilitesini düzeltmek için yapıyor.

Değerli arkadaşlar, Trendyol'un, biliyorsunuz, "Türkiye'nin trend yolu" diye reklamları var. Türkiye'nin Trendyol'u değil arkadaşlar, Trendyol Çin'in Alibaba'sının Türkiye'de satın aldığı bir şirkettir, dolayısıyla da tamamen yabancı sermayeli, Çin'e aittir; bu, bir. İkincisi -galiba sürem bitiyor- Amazon, Amerikan şirketi girdi buraya ve aralarında müthiş bir rekabet var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Sürem bitti. Bir dakika daha veriyor musunuz?

BAŞKAN - Veriyorum Hocam.

Buyurun.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Büyük bir rekabet var ve dolayısıyla da bu rekabet sonucunda Rekabet Kurumunun üzerinde büyük bir baskı var yani sadece siyasetten değil, özel kesimden de gelen büyük bir baskı var. Dolayısıyla da benim anladığım kadarıyla, çaresiz bir şekilde, Rekabet Kurumunun işte bu kaybolan kredibilitesini düzeltmeye yönelik olmak üzere, bir süre çalışmış ve ayrılan personelin iki sene süresince özel sektörde benzer bir şirketin çalışanı olmaması gerektiği gibi bir teklifle geldiler. Bu teklif bir ölçüde yerindedir, sadece yazılışıyla ilgili bazı sorunlar var, ben Komisyona bunları iletmiştim ama bunun ötesinde, sanıyorum bu Kuruma özel bir ilgi göstermek lazım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)