| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 277 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Türkiye İstatistik Kurumunun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı Cetvel'in 35'inci sırasından yani "genel bütçeli kamu idareleri" listesinden alınıp (II) sayılı Cetvel'in "özel bütçeli diğer idareler" bölümüne eklenmesini düzenleyen bir madde üzerinde görüşüyoruz.
Değerli milletvekilleri, tabii, gerek mikro düzeyde gerekse bölgesel veya ulusal düzeyde bir planlama veya modelleme çalışması yapıyorsanız yöntem ve kurguladığınız modelin doğruluğundan daha önemlisi, doğru, yeterli, zamanında, güncel verilere, parametrelere, istatistiklere; kısa, orta, uzun vadeli projeksiyonlara, strateji ve politika çalışmalarına çok temelde ihtiyacınız vardır ve bunlara ulaşıp ulaşamadığınız önem kazanır. Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu eski adıyla Devlet İstatistik Enstitüsü söz konusu verilerin en önemli kaynak kurumlarından biridir; devletimizin de en güzide kuruluşlarından biridir aslında. Söz konusu ekonomik, ekonometrik model çalışmalarında, projeksiyonlarınızda, planlamalarınızda, uygulama kararlarınızda ve sonuç olarak ister akademik ister siyasal ister yönetsel başarınızın temelinde işte bu verilerin varlığı en temel meseledir.
Peki, günümüzde TÜİK, veri kaynaklarında ve veri analizlerinde ne kadar güvenilir bir kurumdur? Maalesef, TÜİK, yıllardır yayımlamakta olduğu istatistiklerde siyasal iktidarın etkisi altında kalmakla eleştirilir hâle geldi, özellikle işsizlik, enflasyon, güven endeksleri, veri setleri ve istatistikleriyle ağır eleştiriler alan bir kurum hâline geldi maalesef. Örneğin, işçi sendikaları, TÜİK tarafından yapılan açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamalarının bilimsel olmadığını sürekli eleştirmekte. Bir diğer örnek, bir grup akademisyen tarafından kurulan Enflasyon Araştırma Grubu -ENAG kısa adıyla- enflasyon verilerini örneğin 2020 yıl sonu için yüzde 36,72 hesaplamışken TÜİK yüzde 14,60 olarak açıklamıştı ve ENAG -belki de TÜİK tarihinde- ilk defa TÜİK tarafından mahkemeye verilmiş bir kurum olarak tarihe geçti. Sonrasında TÜİK açıkladığı enflasyon verilerinin halkın enflasyonunu yansıtmaktan uzak olduğu gerekçesiyle enflasyon sepetini yeniledi değerli arkadaşlar. Daha örnek verebiliriz; örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu millî gelir verilerinde revizyona gitti, ulusal hesaplar sisteminde revizyon yapıldı ve 2019 yılı millî gelirde bir günde kâğıt üzerinde 40 milyar lira bir anda zenginleşiverdik.
Yine, TÜİK hesaplamalarını değiştirdi, tüketici güveni 20 puan sıçradı. Vatandaşların kendi maddi durumlarına ve genel ekonomiye dair değerlendirme ve beklentilerini ölçen Tüketici Güven Endeksi, Türkiye İstatistik Kurumunun hesaplama değişikliği sonrasında sert bir şekilde yükseldi, eski hesaplamayla eylülde 200 üzerinden 61,8 olması gereken endeks, yeni hesapla 82 olarak açıklandı. Bu örnekleri daha da artırabiliriz. Bu konuda TÜİK'in karnesi maalesef çok zayıf. Tabii, kuruma ve çalışmalarına olan güven ya da güvensizlik duygusunun kamuoyunda yerleşmesinin nedenleri arasında ayrıca Başkanının hangi sıklıkla ve neden değiştirildiğidir. Örneğin, AK PARTİ'nin on dokuz yıllık iktidar döneminde TÜİK'e 10 kez başkan atanmış değerli arkadaşlar. En son bu yıl şubat ayında Sayın Muhammed Cahit Şirin'in yerine vekâleten atanan Sayın Ahmet Kürşad Dosdoğru ve hemen ardından 2 Mart 2021 tarihinde asaleten atanan Profesör Doktor Sait Erdal Dinçer son dört yılda atanan 5'inci başkan olmuş.
Değerli milletvekilleri, aslında Cumhurbaşkanlığının 76 sayılı Kararnamesi'yle, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 598'inci maddesi değiştirilerek özel bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili başkan yardımcıları dışındaki personel atamalarında başkanın yetkili olduğu -bakanın değil- danışma kurullarında, özel ihtisas komisyonlarında ve inceleme araştırma gruplarında görev alacaklara ödenecek huzur hakkı ödeme sıklığının ayda 2'den 4'e çıkarılması, ayrıca bölge müdürlüklerinin de düzenlenmesi, bakanın İstatistik Konseyinden çıkarılmış olması, bu düzenlemedeki özellikle ilişkili kuruluş olması, ayrı tüzel kişiliği olan ancak Bakanlıkla herhangi bir hiyerarşik ilişkisi olmayan kuruluş hâline getirilmesi olumlu bir düzenleme olarak kısmen de olsa kabul edilebilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Ancak yine de ekonomik verilere yönelik bir çalışma içerisinde olan TÜİK'in Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili olması bile belki eleştirilmesi gereken bir konu.
TÜİK gibi geleceğimize dair en temel ve bağımsız olması gereken bir kuruluşun daha özerk bir statüye kavuşturulması, tarafsız, doğru, zamanlı ve adil verilerin sağlanabilmesi hususunda ve kamuoyundaki güvenilirliğinin yeniden tesis edilmesinde ve inanç düşüklüğünün giderilmesinde önemli gördüğümüz yeni bir düzenlemeye gereksinim olduğunu özellikle belirtir, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)