GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 16'ncı maddede yer alan ve asgari ücret desteğinin 2021 yılında da devam etmesini öngören teklifi uygun ama yetersiz buluyoruz. Pandemi süreci hâlen devam ederken, işçi ve işverenlerimiz yığılmış sorunlarla boğuşurken 75 liralık destek çok yetersiz. Uygulamanın ilk yılı 2016'da bile destek 100 liraydı ve o günkü brüt asgari ücretin yüzde 6'sına denk geliyordu, bugünkü 75 liralık destekse sadece yüzde 2'sine denk. İktidar pandemi yardımlarında da sınıfta kalmışken bu zayıf ve giderek azalan destek işverenlerin hiçbir sorununu çözemez ve istihdama da hiçbir katkı sağlayamaz. 1 Temmuz itibarıyla kısa çalışma ödeneğinin ve işten çıkarma yasağının da kaldırıldığı göz önüne alındığında bu desteğin ne işverene ne işçiye hiçbir faydasının da olmayacağı çok net. Neticede bu, gerçek bir destek değil, sadece bir teselli. Yanlış ekonomi politikalarınızla kredisiz ve teşviksiz ayakta duramayacak hâle getirdiğiniz işletmeleri komada bırakmaktan başka hiçbir işe de yaramayacak. Zira verdiğiniz 75 lira ancak 1,5 kilo peynir veya 1 kilo kıyma veya 5 litre ayçiçeği yağı eder. Eğer niyetiniz gerçekten işverene destek vermek, asgari ücretliye sahip çıkmak ise gelin hep beraber bu 75 lirayı daha olumlu ve faydalı bir şekilde güncelleyelim ve krizdeki sektörlerimize de can suyu olalım.

Maddeyle ilgili bir diğer konuysa kaynağın İşsizlik Fonu olmasının yanlışlığı. Amaç dışı kullanımlar ve pandemi dönemindeki harcamalar sebebiyle Fon'da 100 milyar liranın altında hayalî bir para kaldığını biliyoruz. Desteğin bu Fon'dan kullanılması bakiyeyi daha da aşağılara çekecek. Bu sebeple önerimiz, desteğin, ana amacı işsizlere destek olmak olan delik deşik edilmiş İşsizlik Fonu'ndan değil, israfın önüne geçilerek yaratılacak kaynakla hazineden karşılanmasıdır. Nihayetinde, reva gördüğünüz bu desteğin maliyeti yıllık bütçe gelirinin sadece yüzde 1'idir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 27'nci Dönemin ilk yasama yılını OHAL'in uzatılmasıyla açmıştık. Şimdiyse dördüncü yasama yılının son kanun teklifinde, beş senedir devam eden OHAL uygulamalarının bir sene daha devam etmesini görüşüyoruz. Anlaşılıyor ki geride bıraktığımız beş yılda bir arpa boyu bile yol gidememişsiniz. Ülkede ciddi bir yönetim aczi söz konusu. İdaredeki yetersizlikler yüzünden olağan, alışılagelmiş, sıradan sorunlar bile olağanüstü hâl alıyor. Kış lastiği takma zorunluluğu içeren bir kanun hükmünde kararnameniz bile var. Olağanüstü hâl aynı Hükûmet döneminde beş yıl sürebilir mi? Bir daha uzatılması kabul edilebilir mi? Demokrasisi güçlü, sistemi benimsenmiş, hukukun üstünlüğünü esas alan, kurumları sağlam hiçbir ülkede böyle bir şey olmaz. Sizin on dokuz yıllık iktidarınızdaki başarısız yönetiminiz, aldanışlarınız, palyatif çözümleriniz, vizyon ve öngörü eksikliğiniz bizi tüm bu garabetin içine sürükledi. Buradan OHAL'le çıkamazdınız, nitekim çıkamadınız da. OHAL rejimi, sizin için sorunlara yönelik bir çözüm aracı değil, başta bu aziz Meclis olmak üzere tüm demokratik kurumları ve yasaları istismar vesilesidir. OHAL'de geçen beş koca yılın ardından uzatma çabanız, yalnızca başarısızlığınızın itirafı değil, aynı zamanda sınırsız yetkilerle donattığınız konfor alanınızı devam ettirmenizin de bir aracı. Beş senede çözemediğinizi bir senede nasıl çözeceksiniz? Derdiniz çözmek değil; muhalefeti, vatandaşı konuşturmadan ülkeyi yönetmek, neticesinde de olağanüstü şartlar altında seçime gitmek.

Ülkeyi karış karış geziyoruz, siz ne kadar göremeseniz de millet artık her şeyin farkında, farkında olmayan sadece sizlersiniz. Her sokakta sessiz çığlıklar duyuyor, her hanede gözleriyle konuşanlar görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Millet artık olağan hâlleri dahi OHAL şartlarında bile yönetmeyi beceremeyen yönetiminizden usandı. Hukukla, Meclisle, demokrasiyle resmen alay eden, gayriciddi ve keyfî yönetim anlayışınızdan da bıktı. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi güya muhteşem bir sistem olacaktı ama ne hikmetse ülkeyi OHAL'siz yönetemiyor. Demek ki neymiş, olağanüstü olan bu sistemmiş. OHAL'i de bu sistemi de yine bu Meclis değiştirecek. Milletimiz tüm olağanüstülüklerden iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle kurtulacak.

Yüce Meclisi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)