| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Her seferinde biz Mecliste, Meclisin çalışma şekliyle, torba yasalarla bir ilerleme kaydetmediğimizi söylediğimiz gibi, bir diğer konuda da katılım konusunda da tarafları, sivil toplum örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini dinlememiz gerektiğini söylüyoruz ve bir diğeri de -Sayın Komisyon Başkanı da burada- etki analizi yapılması gerektiğini dile getiriyoruz ama ne oluyor? Her seferinde getirilen düzenleme virgülü değiştirilmeden tekrar onaylanıyor.
Şimdi, arkadaşlar, bu maddede, çeklerle ilgili düzenlemede, az önce Sayın Hamzaçebi de teker teker anlattı... Ya, 3'üncü kezdir bunu konuşuyoruz. Eğer bir Meclis bunu 3 kez değiştirmek zorunda kalıyorsa bizlerin kendimizi sorgulamamız gerekiyor. 25 Martta geldiğinde, konuştuğumuzda Halkların Demokratik Partisi olarak ve diğer muhalefet partileri olarak biz demiştik ki: "Bu süre yetmez, olmaz, bu düzenlemeyle hiçbir derde çare bulamazsınız. Gerek çek alan kişi gerek çek veren kişiler açısından bir sıkıntıya yol açacaksınız. Ne oldu? Haziran ayında tekrar geldi. Niçin böyle oldu? Yani şöyle bir cevap verildi: "Öngörü sıkıntısı yaşamışız." Öngörü sıkıntısı sadece bu madde için değil, birçok konuda öngörü sıkıntısı yaşanıyor. Nasıl ki koruculukla ilgili söylediğimizde, olağanüstü hâlle ilgili söylediğimizde, diğer konularda söylediğimizde bunları dikkate almadığınız zaman... O zaman söylemeyin "Öngörü sıkıntısı yaşıyoruz." diye çünkü öngöremiyorsunuz ama öngördüğünüz şeyler var. Vatandaşlar elektrik parasını ödeyemiyor ama şirketlere 3 milyar para vermeyi öngörebiliyorsunuz, bunu yapabiliyorsunuz. Vatandaşlar kredi kartı borcunu ödeyemiyor, normal borcunu ödeyemiyor, kirasını ödeyemiyor, borcu borçla kapatarak geçinmeye çalışıyor ama siz 6-7 firmaya, özellikle havaalanı şirketlerine şunu yapabiliyorsunuz: "Röfinansman" adı altında faizi düşürüyorsunuz, iki yıl boyunca borcu erteliyorsunuz, öngörünüz bu veya ne yapıyorsunuz? Pandemide insanlar evine yiyecek götüremiyor, insanlar hastalıkla baş edemiyor, insanlar çocuklarını okutamıyor. Ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki "Pandemi sürecinde havaalanları zarar etti." 1 milyar eurodan fazla paraya çizgi çekebiliyorsunuz. Demek ki öngördüğünüz şeyler sizin sermayeden yana olduğunuzu... Ama vatandaşla ilgili öngörünüz yok, daha çok öngördüğünüz de yasak, korku, baskı, kutuplaştırma.
Ama bunu yapmakla beraber ne oluyor? İşsizlik artıyor, yoksulluk artıyor ama yoksullukla beraber yolsuzluk artıyor. Bir ülkede yoksulluk artıyorsa ülkeyi yönetenler yolsuzluğa da göz yumuyorlardır ve bakıyoruz ki giderek yolsuzluk arttığı gibi, onlarla ilgili bir işlem de yapılmıyor ama başkaları bu olayı eleştirdiği için veya sorguladığı için sorgulanıyor. Bu ülkede yolsuzluğu sorgulamak sorgulanma nedeni oldu. Bu ülkede insan haklarıyla ilgili konuşmak, sorgulamak sorgulanmanın nedeni oldu. Ama bu ülkede yolsuzluk yapmak, baskı yapmak, bir nevi cezasızlık, hoş görülme ortamı oldu. Birçok kurumda -kötü muamele- baskı geliştiğinde, bu baskıyı yapanlara hiçbir şey yapılmıyor ama diğerleriyle ilgili birçok kötü uygulama geliştirilebiliyor.
Az önce Sayın İçişleri Bakan Yardımcısı buradaydı. Batman'da, Van'da "Olağanüstü olağanüstü hâl." diyoruz, darbeden bugüne kadar hiçbir zaman bir basın açıklamasına izin verilmiyor. Gerekçesi ne? Olağanüstü hâl koşulları. Valilere, kaymakamlara bunu verdiniz; kes kopyala, sayı numarası vermiyorlar, sayı numarası; kes-kopyala, uzatıyorlar. Siz, bir ülkede insanların basın açıklaması yapmasını, gösteri yapmasını, hele hele anayasal hakkı olan protestoyu engellerseniz, o zaman işte, korkudan söz edilir, o zaman yolsuzluğun arttığından söz edilir, o zaman otoritenin giderek arttığından ve otoriteyle beraber baskının geliştiğinden, arttığından söz edilir.
Peki, ne oluyor arkadaşlar bu söylediğim ille beraber? İşsizlik artıyor. Peki, nerede artıyor? Ya, Türkiye İstatistik Kurumu; az önce TÜİK'le ilgili konuştuk. Batman, Mardin, Siirt, Şırnak işsizliğin en fazla olduğu iller. Peki, istihdamın en az olduğu iller neresi? Tekrar; Batman, Siirt, Mardin, Şırnak. Ya, siz bunları konuşmadan, çeki ödeyemeyen, çeki veremeyen, ekonomik zinciri geliştiremeyen...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bir güven ortamı yaratamazsanız ve her olaya güvenlikçi, baskıcı, korku ortamıyla yaklaşırsanız siz hiçbir zaman öngöremezsiniz. O zaman da "Öngörümüz böyle." dediğinizde sizin öngörünüz tekrar sermayeden yana olmuş oluyor. Gelin, bundan vazgeçin. Bir ülkede barış, huzur, demokratikleşme, sivil toplum örgütlerinin katılımı, demokratik kitle örgütlerinin katılımı olduğunda... Tercih ederken gerçekten bunları beraberinde düşünüp ve işsizliğe, yoksulluğa karşı yolsuzluğu engelleyerek demokratik gelişmeyi yaparsanız ülkede hepimiz de refaha erişiriz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)