| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
MHP GRUBU ADINA TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; hepinizi bir günaydınla selamlamak istiyorum.
255 sıra sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Dünya, 2019 sonlarında başlayan ve 2020 yılında zirve yapan, 2021 yılında etkileriyle hâlen savaşmakta olduğumuz Covid-19 virüsüyle eşi benzeri görülmemiş bir mücadele vermektedir. Bu süreçte sosyal hayat yeni normallerle tanışmış, iş hayatı ve günlük yaşam salgının etkilerini ciddi bir şekilde hissetmiştir. Salgının etkileri bununla da sınırlı kalmamış, ülke ekonomileri derinden sarsılmış, hükûmetler sergiledikleri mücadele yöntemleriyle âdeta bir sınav vermiştir. Birçok sektörün ağır darbelere maruz kaldığı bu süreçte, turizm sektörü de dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir duraksama dönemine girmiştir.
Dünya ekonomisinin âdeta küçülmeye girdiği salgın döneminde Hükûmetimizin almış olduğu önlemler, turizmcilerimizin sergilediği dayanışma, işletmecilerimizin fedakârlıkları, turizm sektörüne nefes aldıran destek paketleri, ülkemizde yaşanan bu sürecin en az hasarla atlatılmasına vesile olmuştur. Ülkemizin turizmdeki rakiplerinin ve ana pazarlarının ekonomik görünümüne ilişkin IMF'nin 2020 raporuna bakıldığında, Akdeniz havzasında rekabet ettiği ülkelere göre performansı bunun en iyi göstergesidir. Şöyle ki: Yunanistan'da ekonomik küçülme yüzde 10, İtalya'daki küçülme yüzde 9,1; İspanya'da yüzde 8, Fransa'da yüzde 7,2'dir. Bu oran "ana pazarlarımız" olarak adlandırılan Almanya'da yüzde 7, İngiltere'de yüzde 6,5; Rusya'da ise yüzde 5,5 oranında olmuştur. Covid-19'un turizm sektörüne verdiği zararın 2009 yılındaki küresel ekonomik krizin 3 katına ulaşması göz önünde bulundurulduğunda, bu mücadelenin ehemmiyeti çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu noktada, hem turizm sektörünün hem de Hükûmetin tam bir koordinasyon içinde yeni bir döneme hazırlanması gerektiğinin bilincinde bir strateji belirlemesi büyük önem arz etmektedir. Önümüzdeki süreç sektörün yeniden yapılandırılması için bir fırsat olarak değerlendirilmeli, buna göre adımlar atılmalı; bu, hepimizin üzerinde durması gereken millî bir vazifedir.
Küresel salgın öncesinde dünya çapında en çok ziyaretçi ağırlayan 6'ncı ülke konumunda olan ülkemiz, 2019 yılında 45 milyonu yabancı olmak üzere toplamda 52 milyon turist ağırlamıştır, salgın sonrası bu rakamın çok daha yükseklere çıkacağı da ortadadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem güzel İzmir'imiz, turizm sektöründe attığı adımlarla birçok ilke öncülük etmiş tecrübe kaynağı bir ilimizdir. Ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden olan İzmir'imiz, salgın sonrası yeni dönemle birlikte 2019 yılında yakaladığı ziyaretçi ağırlama trendini 2021 yılında da her şeye rağmen sürdürecek kapasiteye sahiptir. Tarihî, kültürel ve doğal güzelliklerinin yanında kültür ve sağlık turizmi alanlarında da çok önemli merkezlere sahip olan İzmir'imizin bu konumunun dünya çapında da perçinlenmesi ertelenemez bir görev, bir sorumluluktur. Bergama, Çeşme, Ödemiş, Tire, Efes Müzeleri ile Agora, Kadifekale, Tepekule, Sığacık, Ürkmez, Urla, Foça, Değirmendere gibi tarihî alanlara, ören yerlerine sahip, kültür turizmi olanaklarını ülkemize sunan ilk il olan İzmir, bunu sonuna kadar hak etmektedir. İnanç turizmi açısından da birçok değere ev sahipliği yapan İzmir'in turizm kapasitesinin hayal edilenin çok daha ötesinde olduğu tartışılmazdır. Diğer yandan, mavi bayraklı plaj sıralamasında dünyada 3'üncü sırada bulunan ülkemizde, mavi bayraklı 52 plaja sahip İzmir; deniz, kum ve güneş üçlüsünün göz kamaştırıcı birçok kıyı hazinesine de sahiptir.
Sağlık turizmi, termal turizmi, kruvaziyer turizmi, yat turizmi, gastronomi turizmi, kongre ve fuar turizmi konusunda gelişime açık, mevcudun çok üstünde bir kapasiteye sahip İzmir, turizm sektörünün bu kulvarlarında da iddialı bir yere sahiptir. Özellikle, Türkiye'nin en önemli kruvaziyer limanlarından birisine sahip olan İzmir'in, geçtiğimiz yıllarda 500 bin kruvaziyer ziyaretçisi ağırlaması, Ege Bölgesi'nin lokomotifi olması açısından ve kapasitesi açısından çok önemli. Bu noktada, önümüzdeki elli yılın turizm merkezini oluşturmak için başlatılan Ege Turizm Merkezi-Çeşme Projesi'ni oldukça önemsediğimizi, yapılan çalışmaları yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Doğal yaşama zarar vermeyecek, çevre duyarlılığı taşıyan bir anlayışın hâkim olacağı bu projenin, sadece İzmir'imiz için değil Ege Bölgesi ve ülke turizmi açısından önem arz ettiği muhakkaktır. Bu sebeple, sürecin sosyal, ekonomik ve ekolojik yapıda meydana getireceği değişimlerin iyi hesaplanarak hareket edilmesi oldukça önemlidir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; önümüzde, ortak akılla hareket edilmesi gereken ciddi bir süreç bulunmaktadır. Bu kapsamda, sadece İzmir'de değil turizm kapasitesiyle öne çıkan tüm illerimizde uygulanması gerektiğini düşündüğümüz bazı hususlara da dikkatinizi çekmek isterim. Kısa, orta ve uzun vadeli tanıtım ve pazarlama stratejilerinin oluşturulması, turizm sektörünün geleceği ve rakiplerimizle olan rekabetimiz için önem arz etmektedir. Dünyada örneklerine sıkça rastladığımız akıllı şehir uygulamasının hayata geçirilmesi ve yaygınlaştırılması hem ziyaretçiler hem turizmcilerimiz için oldukça yerinde olacaktır. Akdeniz ve Ege sahillerinin vazgeçilmezi olan, turizm sektörünün geleceği olarak gördüğümüz butik otellerin salgın dolayısıyla daha da önem kazanması, butik otellere sahip merkezlerin çoğalmasını da zorunlu kılmaktadır. Sadece İzmir'imizde Çeşme'den Alaçatı'ya, Urla'dan Seferihisar'a, Foça'dan Gümüldür'e kadar birçok bölgenin bünyesinde barındırdığı butik oteller dahi turizm sektöründeki bu gerçeğin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Küresel salgın döneminde daha da belirginleşen sağlık ve güvenlik hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması, tanıtım stratejilerinde bu özelliğin öne çıkarılması yerinde olacaktır. Ziyaretçilerin beklenti ve eğilimlerini tespit edebilmek için anket çalışmalarına yoğunluk verilmesiyse bir diğer husustur.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; milletimizin turizm alanındaki tecrübesi, kabiliyeti tartışmasız çok kıymetlidir. Bize düşen sorumluluk, bu tecrübelerin ziyan edilmemesi, kabiliyetin ise yerinde kullanılmasını sağlamaktır. Bu sebeple, İzmir turizmine, ülke turizmine katkı sunacağına inandığımız her türlü adımın "ama"sız, "fakat"sız yanındayız çünkü İzmir bizim, Türkiye bizim, gelecek bizimdir.
Sözlerimi liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin İzmir ve İzmirli hemşehrilerimize karşı olan muhabbetini yansıtan, her zaman okumaktan büyük keyif aldığım şu cümlelerle sonlandırmak istiyorum: "Güzel İzmir, vakurlu İzmir, dik duruşlu İzmir, onurlu İzmir, maviliklerinde Türk'ün kudretli asırlarını yüzdüren İzmir, seni hasretimle bağrıma basıyorum."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)