GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa 169'da "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz." deniyor fakat AKP iktidarı kurduğu rant ve talan sistemindeki en büyük savaş cephelerinden birini ekolojik değer ve dengelere karşı açmış durumdadır. Ormanlarda yapılan otel, plaj, golf sahaları ya da tesislerden ziyade doğa dostu, ağaca ve yeşile zarar vermeyen bir yapının korunması halkın verdiği yetkiden doğan en temel sorumluluktur. Fakat tesadüf odur ki Ege'nin, Akdeniz'in en güzel manzaralı ormanları yangından sonra yapılacak otelin büyüklüğü kadar yanıyor, havadan müdahale her zamanki gibi geç yapılıyor. Yetkililer çıkıp yanan bölgenin ağaçlanacağının sözünü veriyor; kısa bir süre sonra bakıyoruz ki doğaya beton dökülmüş, otel projeleri yükseliyor, doğanın tüm yeşili doların yeşiline çevriliyor. İşte bu da nereden bakarsak bakalım yeşil alana dönük ekolojik katliamdır.

Evet arkadaşlar, Kuzey Ormanları, Kaz Dağları, Rize, İkizdere, Diyarbakır, Lice, Şırnak, Cudi, Dersim, Bingöl ormanları yakılıyor ve yok ediliyor. 5'li şirkete ihale ve rant kapısı hâline getiriliyor. Bir Cengiz, Kolin ve Limak için bu kadar talana değer mi? Lice'de, Dersim'de güvenlik gerekçeleriyle ormanlar yakılıyor. Yangın günlerce sürüyor, günlerce devam ediyor ve köylüler kendi imkânlarıyla söndürebiliyor. Bingöl'de orman yangınına yetkililer tarafından günlerce müdahale edilmiyor. Unutmayın, yeşili paraya çevirebilirsiniz fakat siz ormanları yok ettikçe, ormanın yeşilini doların yeşiline tercih ettikçe iklim krizi daha da derinleşiyor. Bakın, daha önce Karacadağ'dan Viranşehir ve Siverek'e kadar uzanan, içinde sayısız palamut ve alıç ağaçlarından oluşan ormanlar vardı ancak bugüne kadar gelen iktidarların yanlış politikalarından dolayı Urfa ormansız bir kente dönüştürüldü. Oysaki Karacadağ bölgesi tekrar ağaçlandırılıp ormana dönüştürülebilir. Böylece kentin yağış dengesi de kuraklığa karşı daha dayanıklı bir hâle gelir.

Değerli milletvekilleri, Urfa gibi, tarihin sıfır noktası, medeniyetin beşiği, tüm dinlere ev sahipliği yapmış, on iki bin yıllık Göbeklitepe'ye sahip kente gelen turistlerin Urfa'da bulunan tüm tarihî alanlara çok kolay erişebileceği bir ulaşım ve iletişim ağı bulunmamaktadır. Bu eksikliği düzeltecek, kentin ekonomisini de güçlendirecek ciddi bir çalışma yapılmalıdır. Ve yine, Urfa'da bulunan havalimanı hem halka hizmet sunacak hem de turizm gelirine katkı sağlayacak bir pozisyondan son derece uzak. Antalya gibi kentlerden Urfa Havalimanı'na sefer yok. 2,5 milyon nüfusu olan, medeniyetin beşiği tarihî kentin havalimanından Ege ve Akdeniz'e uçuş yok. Yurt dışından, Kıbrıs'tan zaten hiç uçuş yok. Yine, uçak biletlerinin en pahalı olduğu illerin başında Urfa geliyor. Turizmle ilgili bu tip öncelikleri ve bu sorunları çözün.

Değerli milletvekilleri, Urfa'da 19'uncu yüzyıldan kalma Göbeklitepe'ye 10 kilometre yakınlıkta olan Germuş Kilisesi yıkılmayla karşı karşıya, defineciler tarihî kiliseyi delik deşik etmiş durumda. Peygamberler kenti Urfa'da herhangi bir inanca ait dinî mabedin böyle talan edilmesi ve yetkililerin buna göz yumması kabul edilecek bir durum değildir. Bu konuda defalarca önergeler verdik. Germuş Kilisesi harabe olmakla karşı karşıya. Turizm Bakanlığını Germuş Kilisesi'nin onarılıp restore edilmesi için bir an önce adım atmaya ve sorumluluk almaya davet ediyoruz. Urfa'da var olan genç nüfusa rağmen bir sinema kültürevi yok. Bundan otuz yedi yıl önce ilk defa Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü'ne layık görülen yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney diğer namıyla "Çirkin Kral" Urfa Siverekli'dir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sürücü, bir saniye efendim.

Sayın milletvekilleri, Sayın Sürücü bir dakikalık konuşmaların son talihlisi olsun. Bundan sonra o bir dakikalık ek süreyi hoş görünüze sığınarak kullandırmayacağım.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Güzel olur Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Sürücü.

AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.

Urfa'da adını Yılmaz Güney'den alan ve Yılmaz Güney'in çalışmalarının da sergilenebileceği, Urfalı gençleri sinemaya, kültür ve sanat çalışmalarına yönlendiren bir sosyal kültür tesisi inşa edilmelidir.

Değerli milletvekilleri, hızla eriyen buzullarda kuraklıktan ölen her bebekten sorumlu olan iktidarlar arasında yerinizi tarihin çöp sepetinde almak istemiyorsanız doğayı sevin, yeşili koruyun ve insanlığın en büyük serveti olan ormanlarımızı sermayedarlara satmayın, peşkeş çekmeyin.

Tekrar Genel Kurulu ve tüm halkımızı saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum.