| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Halklarımızın, sizlerin Kurban Bayramı'nı kutluyor, barışa, demokrasiye, özgürlüklere ve adalete vesile olmasını diliyorum.
Değerli arkadaşlar, şu kanunun getirilişiyle de görüyoruz ki bir beceri söz konusu değil ortada. Bu kadar zaman varken yirmi iki saattir hepimiz ayaktayız. Nedir amaç? Bu torba kanunlarla elinize yeniden bir sopa almak, diğer eline de rant torbasını almaktır. Oysa daha rahat bir zeminde tartışılabilirdi.
Şırnak'ın bazı sorunlarını tekrar dile getirmek istiyorum, çokça dile getirdik. Siirt-Şırnak arasında şu an ormanlar yanıyor. 12 Temmuzda başlamış, müdahale yok; kendiliğinden sönerse sönüyor, sönmüyorsa devam ediyor. Ne devlet güçleri ne de vatandaş, kimse... Vatandaş zaten müdahale edemiyor, devlet güçleri bilinçli, operasyonlarla yakıyor. O da yetmiyor, koruculara da kestiriyor.
Şimdi, Güçlükonak'ın Belkısana Kaplıcaları var bir köyde, Düğünyurdu köyü. Yüzlerce insanın o kaplıcaya gitme durumu var ama altı aydır havuzları ihaleye verilmiş, yapılmıyor; devletin işlettiği bir alan, bazen birilerine veriyor. Sağlık ocağı yok, çöp arabası yok, herhangi bir ilaçlama yapılmıyor, çevrede herhangi bir park yok, su sorunu da yaşanıyor. Hem Güçlükonak'ın hem Beytüşşebap'ın hem Uludere'nin köylerini gezdim geçen günlerde, yüzde 90 oranında köylerin yolları sorunlu.
Arkadaşlar, Fındık beldesinde dokuz günde bir saat su veriliyor; bakın, siz "Uçtuk, Ay'ı geçtik, Merih'i geçiyoruz." diyorsunuz burada. Dokuz günde bir saat! Geçen gün Fındık beldesinde açılışa gittim ben, halktan direkt öğrendim yani ben hikâye anlatmıyorum burada, dokuz günde bir saat su veriliyor, düşünün artık ama o bölgede bulunan karakol vesaire hiçbir arıza yaşamıyor su konusunda, suyu akıyor. DEDAŞ terörü arkadaşlar, artık, DEDAŞ bizim coğrafyamızda, Kürt coğrafyasında bir terör örgütüne dönüşmüştür. Bakın, bir vatandaş bana aynen şunu söyledi: "Benim komşum olan bir ninenin 2-3 lambalı bir evi varmış, benim evimde her türlü tesisat vardı, ikimize gelen fatura aynı." Şimdi, düşünebiliyor musunuz? 2 aileye gelen fatura aynı, birisinde 3 lamba var, diğerinde her türlü elektronik cihaz var. Şimdi, böyle bir şey olabilir mi?
Bu da yetmiyor, bazen bir aileye ayda 2-3 tane fatura gidiyor. Okumadan yazıyorlar, okumadan yazıyorlar. Şimdi, biz bu kadar size anlatıyoruz yani niye kulaklarınız bu kadar tıkalı? En basit bir olayı bile çözme beceriniz gerçekten yok mudur, yoksa bu halk sizin için bir şey ifade mi etmiyor? Yani kaç arkadaş bu DEDAŞ meselesini dile getirdi, kılınız kıpırdamıyor ya, siz nasıl yönetiyorsunuz bu memleketi?
Aynı zamanda, bakın, Şırnak merkezdeki 4 okulun içine trafo koymuşlar -Cizre'de 5, İdil'de, Silopi'de dörder, Uludere'de 2- hem de okul yönetiminden habersiz. Sınıra yakın olma hesabıyla Ortaköy'de sürekli top atışları yapılıyor. Vatandaş yüz yüze şunu söyledi: "Bizim çocuklarımız uyuyamıyor." Çevrede karakol var, karakoldan ateş etmiyor, geliyor köyün içerisine tankı yerleştiriyor, orayı yakıyor. Buna dikkatinizi çekiyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)