| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yirmi dört saati tamamlamak üzereyiz; o yüzden, böyle ağır siyaset yapmadan, biraz daha güncel birtakım meselelere değinmek istiyorum, belki de daha da iyi şeyler olacak.
Urfa'yı ziyaret etmiştim, anlatmıştım, Göbeklitepe'den birkaç bir şey, bir anekdot anlatmak istiyorum. Tabii, "Göbeklitepe" diye biz biliyoruz, yerel halk orada Kürtçe ismiyle "Gire Miraza" diyor, yanlış telaffuz etmediysem, "murat tepesi" anlamına geliyor. Şimdi, buraya niye murat tepesi diyorlar? Çünkü orada on iki bin yıl öncesiyle günümüz arasında da bir bağlantı var. Aslında oradaki inanç, oradaki gelenek, kültür devam ediyor, on iki bin yıldır devam ediyor. Bir tane ağaç var, dilek ağacı, insanlar oraya -işte çocukları olmayan kadınlar genelde- dilekte bulunuyorlar, muratta bulunuyorlar, istekte bulunuyorlar ve bez, çaput bağlıyorlar, adakta bulunuyorlar filan. İnşallah Diyanet İşleri Başkanlığı oraya bir tabela asmaz çünkü benzer örneklerini başka yerlerde gördüm, Küçükkuyu'da Zeus Altarı'nda görmüştüm "Bez bağlanmaz, adak adanmaz." filan diye, sanki İslam'ın bir ibadethanesi. Sana ne Zeus Altarı'ndan yani?
Şimdi, bu Göbeklitepe'de de şöyle bir bağlantı var: Buradaki o dilek ağacına yakın noktada yapılan kazıda on iki bin yıl önceki bir kadın doğum figürü ortaya çıkıyor. Aslında on iki bin yıldır insanlar aynı şeylere farklı inançlar altında inanmaya devam ediyorlar. Fakat özel olarak ilgilenmediysen bunu orada göremezsin; bunu anlatan bir tabela, bir tanıtım ve benzeri şey yok.
Şimdi, orada şöyle bir şey de var: Arsa sahibi Mahmut Yıldız var. Bu arsa sahibi son derece önemli, niye? Burayı ilk keşfeden kişi yani sabanına bir tane heykel takılıyor, alıyor bunu, iş ediniyor, müzeye götürüyor; müze müdürü "Kaldırıp at sen bunu." filan diyor ama Klaus Schmidt görene kadar aslında ilk keşfi yapan kişi Mahmut Yıldız. Şimdi, Cumhurbaşkanı söz veriyor Mahmut Yıldız'a yani diyor ki: "Sizi koruyacağız, kollayacağız, öncelik sizin." Mahmut Yıldız çalışıyor ama onun dışında aileden kimseyi işe almıyorlar. Şimdi, başka tuhaf bir şey var: Mahmut Yıldız'la insanlar fotoğraf çektiriyor diye Mahmut Yıldız'ı gececi yapmışlar. Ya böyle bir mantık nasıl bir bakış açısıdır? Yani ben de Mahmut Yıldız'la fotoğraf çektirmek isterim çünkü orayı ilk keşfeden insan ve önemli bir insan yani, ama adamı gececi yapmışlar ki sırf insanlar fotoğraf çektiriyor diye yani; şimdi, böyle bir bakış açısı.
Şimdi, bir taraftan da ilk insan heykeli var, ona da "Balıklıgöl İnsanı" diyorlar, onun hikâyesi apayrı. Çünkü o, Balıklıgöl etrafındaki bir kazıda çıkmış ama anlatılanlara göre, tabii, çok emin değilim bundan, anlatılanlara göre, heykel bulunuyor, müzeye götürülüyor fakat oradaki inşaat durmasın diye, iş bittikten sonra, inşaat bittikten sonra "Aa, bu heykel bu döneme aitmiş." filan diyerek on iki bin yıllık heykel ortaya çıkartılıyor ama o heykelin bulunduğu yerde başka bir kazı çalışması yapılamıyor dolayısıyla. Bu da turizme, arkeolojiye, kültüre, tarihe bakış açımızı da anlatan önemli bir gösterge anlamındadır.
Şimdi, bunları söyleyerek coğrafyamızın bu tür tarihsel ve kültürel değerlerine gereken önemi vermemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Diğer taraftan, ben İstanbul Milletvekiliyim. İstanbul'un tanıtımdan çok kültürel, tarihî yerlerinin korunmaya, kollanmaya ihtiyacı var çünkü tanıtım açısından belki de en çok tanıtılan ilimiz. Ama ben Tokatlıyım, o yüzden sizlere Tokat'la ilgili bir iki şey söylemek isterim. Tokat 900 adımda dokuz yüz yılı gezebileceğiniz bir yer, son derece önemli bir tarihe sahiptir, o nedenle önemli bir yerdir Tokat. Dolayısıyla, herkesin Tokat'ı görmesi gerekir. Hele bir de kebabı var, Tokat kebabı; dünyanın en güzel kebabı olduğunu söyleyebilirim size yani Tokat kebabını yemeyen "Biz kebap yedik." demesin, bunu da ifade edeyim. Ama bununla birlikte, sözlerimi tamamlarken de memleketimin komşu şehri Amasya'yla ilgili şunu söyleyeyim: Ben Avrupa'da da birçok şehir gördüm, inanın, gördüğüm en güzel şehir Amasya. Amasya'da mutlaka bir gece geçirmeniz gerekir.
Hepinize teşekkür ediyorum ve iyi bayramlar diliyorum bütün herkese. (HDP, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)