GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar ve sevgili basın emekçileri; Orman ve Su İşleri Bakanlığının bütçesi üzerinde konuşuyoruz. Nasıl tarım topraklarını Tarım Bakanlığından korumak gerekiyorsa tabiat parklarını da Orman ve Su İşleri Bakanlığından korumak gerekiyor. Bir kere daha altını çizerek söylüyorum: Tabiat parklarını Orman ve Su İşleri Bakanlığından korumak gerekiyor.

Şimdi ne demek istediğimi, aşkın bir ifadede mi bulunuyorum yoksa örneklendirdiğimiz zaman bunun altını doldurabildiğimiz bir söylem mi olduğunu sizlerle paylaşacağım.

Antalya İncekum örneği. Burada orman içi bir dinlenme tesisi var, mesire yeri statüsünde. Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı 2006 yılında mesire yeri statüsünü iptal ediyor ve buranın "tabiat parkı" olarak statüsünü değiştiriyor. Buraya kadar gayet güzel.

Sözü edilen alan, değerli arkadaşlarım, 19 Ocak 2004 tarihli bir ana sözleşmeyle Avrasya Turizm adlı bir müstecire devrediliyor. Sözleşmenin konusu şudur: Konaklama üniteleri, restoran, büfe, toplantı salonu, disko, plaj aktiviteleri ve kapı giriş ücretlerinin tahsili ile sahanın genel temizliği. Avrasya Turizmin sahibi Ali Filiz, dönemin Orman Bakanı Osman Pepe'nin hemşerisidir, Trabzonludur. Olur, tesadüf, Türkiye'de 81 vilayet var, müstecir de Orman Bakanının hemşehrisi çıkmış, burada bir şey yok.

Bakanlık, 17 Kasım 2009 tarihli oluruyla İncekum Tabiat Parkı sınırları içerisindeki yapı ve tesislerin depreme dayanaksız olması gerekçesiyle yıkılmasını olura bağlıyor, yıkılmasını uygun görüyor. Bu tesislerin tamamını ben bilirim arkadaşlar. Bunlar 1 katlı ya da 2 katlı tesislerdir. Depreme dayanıksızmış. "2009 tarihinde yıkalım." diyorlar.

Şimdi, mevcut tesislerin iskân ve yapı kullanım belgesi olmadığı için kullanılamaması üzerine 6 Temmuz 2011 tarihinde bir ek sözleşme yapıyorsunuz ve bu tesislerin kullanım süresini sekiz yıl uzatıyorsunuz yani 25 Ağustos 2019'a kadar uzatıyorsunuz ve işletme konusu, plaj aktiviteleri ve kapı giriş ücretleri tahsili ile genel temizlikten ibaret olarak kılınıyor. Başka bir deyişle, konaklamayı kapsam dışında bırakıyorsunuz. Beş ay sonra, bu işlemden yalnızca beş ay sonra, 19 Aralık 2011 tarihinde, sözü edilen tabiat parkının işletmeciliğini Avrasya Turizm Gür Grup İnşaat Sanayi Ticaret Limitet Şirketine devrediyor ve 2011 yılı için işletme bedeli 35 bin lira olarak belirleniyor. İşletme süresi de bir yirmi yıl daha uzatılıyor. Yani sekiz yılın üzerine bir yirmi yıl daha koyuyorsunuz, dolayısıyla süre 10 Eylül 2039 tarihine kadar uzamış oluyor. Gür Grubun ortağı kim? Yusuf Gür. Bu nereli? Bu da Rize Güneysulu. Bu da tesadüf, bu da Başbakanın hemşehrisi. Olamaz mı? Türkiye'de 81 vilayet var, Yusuf Gür de Başbakanın hemşehrisi çıkmış, Güneysulu çıkmış, olur.

Bu devirden yalnızca üç gün sonra değerli arkadaşlarım, işletmeci 23 Aralık 2011 tarihinde sözü edilen tabiat parkında beş yıldızlı otel yapımı için turizm yatırım belgesi alıyor. Herhâlde dünya rekorudur yani üç gün içerisinde beş yıldızlı otelin turizm yatırım belgesinin alınmasında dünya rekoru olduğundan hiç şüphem yok. Sonra burada 100 ağaç kesiyorsunuz, 50 bin metrekare alanda da beş yıldızlı otel yapımı hâlen devam ediyor.

Şimdi benim sorularım şunlar: Sizin Bakanlığınızı doğrudan ilgilendiren ana mevzuatlardan 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu "Yasaklanan faaliyetler" başlıklı 14'üncü maddesi, tabiat parklarının özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olacak tesislerin yapılmasına engel oluyor.

Şimdi, o hâlde ben soruyorum:

1) Antalya İncekum'da bu tek katlı veya 2 katlı binaların depreme dayanıksız olduğu raporunu kim verdi?

2) 2009 tarihinde bu olurunuza dayanarak bu tesislerin yıkılabileceğini uygun gördünüz. Neymiş bunlar? Restoran, konaklama tesisi, toplantı salonu, su deposu, 2 adet su tankı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Şimdi ben soruyorum. Su tankını, su deposunu, tek katlı binaları depreme dayanıksız diye yıkıyorsunuz, yerine beş yıldızlı otel yapılmasına izin veriyorsunuz. Onun kaç katlı olduğuna siz gider bakarsınız. Şimdi, buradaki mantığı bir söylemek gerekir.

3) 19 Aralık 2011 tarihinden itibaren bu parkın işletmesinin yirmi yıl daha uzatılmasının gerekçesi nedir?

4) Beş yıldızlı otel yapımı için üç gün içerisinde turizm yatırım belgesi alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

5) Bu millî parkın yani içinde beş yıldızlı otel kondurduğunuz, ağaçlarını kestiğiniz millî parkın 2011 yılı işletme bedeli 35 bin liraymış. 2012'de, 2013'te, 2014'te işletme bedelleri ne oldu? Önümüzdeki yıllarda ne yapacaksınız?

6) İlave sözleşmenin konuları arasında konaklama olmamasına rağmen burada otel yapımını hangi hukuki dayanağa dayandırabilirsiniz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayınız.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - 7) Millî Parklar Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca sözleşme konusu tamamen değişmiş olmasına rağmen, mevcut kira sözleşmesiyle işletmeciyi içeride tutmaya ya da ona yeni otel yaptırmaya yönelik hukuki dayanağınız nedir?

Bir küçük örnekle konuşmamı bitireceğim. Dedim ki: "Bakanlıktan korumak lazım tabiat parklarını." Antalya İncekum örneğini verdim. Bir örnek daha vereyim: İstanbul Fatih'te Parkorman.

2008 yılı işletme bedeli 2 milyon 173 bin liradır. 2008'de 2 milyonun üzerinde işletme bedeli tahsil ediyorsunuz. 2009'da buna muhammen bedel olarak 1 milyon 850 bin lira koyuyorsunuz. Sonra 12 Kasım 2009 tarihli olurla bu parayı da 500 bin liraya indiriyorsunuz. İlansız pazarlık yöntemiyle ihale ediyorsunuz ve bunu 741 bin liraya Ege Turizm ve Gayrimenkul Yatırımları AŞ'ye yani Serdar Bilgili'nin firmasına ihale ediyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Burada, Parkorman'ın içerisinde konser, festival, her türlü etkinlik yapılıyor. Sonra 24 Ocak 2013'te bir olur çıkartıyorsunuz. "Buranın işletme süresinin yirmi dokuz yıl daha uzatılması için İstanbul Bölge Müdürlüğünü yetkilendirdik." diyorsunuz. İstanbul Bölge Müdürlüğü de gidiyor, oraya bakıyor, diyor ki size: "Ya, burada 7 bin metrekare otopark alanı yapılmış ormanın içine. 15 bin kişilik stadyum yapılmış gene ormanın içine. Sonra basit, ahşap kır evleri dedikleri binaları 108 ultra lüks tripleks villaya dönüştürmüşler. İlave projeler de var. Yerin 5 katına inecek bir otopark daha yapılacak. Binalar, restoranlar, çok amaçlı salonlar yapılacak." Diyor ki Birinci Bölge Müdürlüğü "Ben Parkorman'ın revize mimari uygulama projesini onaylayamam." Niye diyor "Onaylayamam." diye? "Çünkü, birileri para kazanacak diye ben bürokratik hayatımın içerisinde hapse giremem." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Sonra ne oluyor, biliyor musunuz arkadaşlar? Bakın, ben ikisini de yanaklarından öpüyorum, kutluyorum. Bu raporu hazırlayan 2 bürokrat, İstanbul Birinci Bölge Müdürü Haluk Özder ve Şube Müdürü Umut Cebeci. Bunlar taltif mi edilmiştir sizce, ödüllendirilmiş midir sizce ormanı korudukları için? Bunlar görevden alınmışlar arkadaşlar.

Onun için söylüyorum ki ormanlarımızı, tabiat parklarımızı korumak istiyorsak Orman ve Su İşleri Bakanlığına dikkat edeceğiz, onları ormanlarımızdan ve tabiat parklarımızdan uzak tutacağız.

Teşekkür ederim.