KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Efendim, ısrarım için kusura bakmayın, konuşma meraklısı değilim. Amma velakin, şimdi ben ilk defa bu komisyon çalışmalarına katıldığımızdan beri, sizin hukuki manadaki görüşlerinize katılmadığım ve yanlış bulduğum bir husus var. Biraz önceki konuşmanızda, İç Tüzük'ün 38'inci maddesinde komisyonlara yani Başkan ve üyelere bir yükümlülük olarak yüklenilen ödevin hukuki değil, siyasi bir yükümlülük olduğunu söylediniz.

BAŞKAN - Değil.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Şu açıdan söylediniz hem de: Bunu Anayasa Mahkemesi falan inceleyecek, hukuku o iyi yapar.

BAŞKAN - Değil.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Ben yanlış anladıysam özür dilerim.

BAŞKAN - Bitirin, bitirin, ben anlatayım.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Ben aynen okuyayım, 38'inci maddede şöyle söylüyor, ben okuduğumu anlamaya çalışıyorum: "Komisyonlar kendilerine havale edilen tasarı veya tekliflerin ilk önce Anayasa'nın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdür." Biz Adalet Komisyonunun hukukçu milletvekilleri olarak hukuki bir niteleme yapmak durumundayız burada. Nitekim, Adalet ve Kalkınma Partisi adına konuşan milletvekilleri hariç, konuşan bütün milletvekilleri çok büyük bir ekseriyetle Anayasa'ya aykırılığı ifade ettiler. Nitekim, Komisyon tasarı ve teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu gördüğü takdirde gerekçesini belirterek maddeleri müzakereden geçmeden reddeder diyorum.

Şimdi, siz burada tabii ki parmak çoğunluğunuza dayanarak bizim bu önergemizi reddedeceksiniz. Bu, çoğunluğun azınlığa tahakkümüdür. Bu Komisyonun kabul ettiği, edeceği, Genel Kuruldan geçecek bu kanun, mutlak suretle başvuracağız, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecek.

BAŞKAN - Tabii, tabii, en doğal hakkınız. Bu itiraz olmasa bile bile o hakkın var.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Tabii, bu arada atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak. Makabline şamil olmadığı için atamaları falan yapmış olacaksınız ama şunu unutmamak lazım: Yönetirken adil olmayan bir iktidar, iktidardan düştükten sonra kendisine adil davranılmasını bekleyemez.

BAŞKAN - Peki, sen yine zalim davranmazsın!

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Şimdi, ikinci olarak...

Hadi, devam etmeyeyim, söz verdiğim için kısa keseyim.

BAŞKAN - Sağ ol.