ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, aslındaki hedef belli. Temelde, birinci fıkrada korunan kişisel verileri sıralayacaksınız, sonrasında da istisnaları getireceksiniz, buna göre de insanlar kılık kıyafetiyle fişlenecek aslında. Lafı hiç evirip çevirmeye gerek yok. Yani mevcut, şu anki düzenlemeyi, değişiklik önergesinden önceki düzenlemeyi söylüyorum. Bir derneğe üye olan kişinin, bir partiye üye olan kişinin doğal olarak kılık kıyafeti, mezhebi fişlenebilecek. Bunun başka bir anlamı yok. Ha, eğer "Bu işten biz çok zarar gördük, çok bizar olduk." diyen anlayış varsa, aslında özellikle bunu yapmaması lazım.

Bir de Leyla Hoca'ya şunu sormak lazım: Bu kriterlerin hem taslağında hem gerçeğinde hiçbir zaman "mezhep, kılık kıyafet" tabiri yok. Ha, şunu diyebilirsiniz: Biz Türk tipi yaptık. Ona da bir şey demem. "Bizim Türk tipi, elbette her şeyi Avrupa'dan alacak değiliz." de diyebilirsiniz, bunu da anlayışla karşılıyorum.

Şimdi, birincisi, Murat Emir arkadaşım, genetik veri tanımlamasını getirdi. Niye bunu es geçiyoruz.

BAŞKAN - Murat Bey, biyometrik veri oraya girmiyor mu?

MURAT EMİR (Ankara) - Girmez efendim, farklı.

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Hayır, girmez. O biyometrik, genetiklik farklı.

Şimdi, niye bu laf kalabalığının içinde bunu unutturmaya çalışıyoruz? Bir kez, Babuna olayını hepimiz biliyoruz değerli arkadaşlar. Genetik verinin bir zamanlar Türkiye'yi ne noktaya getirdiğini hepimiz biliyoruz. Bundan sonra ne olacağımızı görmek lazım. Bence bu işi bir tarafa bırakacağız.

Şimdi, ben şeyi kısaca bir söyleyeyim: Evet, Adalet ve Kalkınma Partisinin değişiklik önergesi eski düzenlemeye göre bence çok olumlu, onu söyleyeyim. Ama burada şöyle bir şey var, iki tane husus var: Bir, kanunlarda açıkça öngörülmesi hâlinde, rıza hilafına bir kişinin kişisel verileri işlenebilecek. İki, (b) fıkrası "Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesiyle sağlık hizmetlerinin planlanması, yönetimi ve finansmanı amacıyla sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından işlenmesi." diyor, değil mi? Peki, sağlık alanındaki bu işlemede mezhebin ve kılık kıyafetin ne bağlantısı var? Hiçbir bağlantı var mı? Yani hiçbir bağlantı var mı bu anlamda kılık kıyafetin ya da mezhebin sağlık alanındaki işlemede, bir etkisi var mı? Bu da yok.

Şimdi, son değerlendirmem şunun üzerine: Bizim değişiklik önergemizde açıkça tetkik hâkim arkadaşımızın belirttiği gibi -gerekçe kısmı birazdan okunacak- Türk Ceza Kanunu'yla aradaki çelişkinin giderilmesinin amaçlanması üzerinde durulmuştur. Sanıyorum o gerekçe okunduğunda da Türk Ceza Kanunu'nun 135'inci madde ile bu 6'ncı madde arasında bir uyum sağlanmaya çalışıldığı da görülecektir diyorum.

Teşekkür ediyorum.