KAZIM ARSLAN (Denizli) - Şimdi, Sayın Bakan, burada proje ortaya konulurken, çalışma yapılırken elbette ki üstünde, başında bir öğretim elemanı var. Bu öğretim elemanı çalışacak, bu proje bazında çalışacak, altta da bir kadrosu var, işte yardımcı doçenti var, asistanı var. Elbette ki o arkadaşların da burada bir emeği olacak. Onların da bu emeğinin karşılığında da bir şeyler ortaya konulması lazım. Sadece hocaya, sadece öğretim elemanına bırakırsak bu işi, onun tekeline vermiş ve dolayısıyla alttaki çalışan insanların, gerçekten hevesini, heyecanını ve onların beklentilerini de ortadan kaldırmış oluruz diye düşünüyorum. O sebeple bunu böyle düşünüyoruz Sayın Bakan, burada bir şey yok. Yani orada bir yüzde 60'ı hocanın eline vermek, öğretim elemanının kendisine ödemek, onun dışında kalan miktarı da, yüzde 40'ı çalışanlarına paylaştırmak suretiyle böyle bir ortak çalışmanın ortak ürünü çerçevesinde elde edilen geliri paylaştırmış oluyoruz. Biz de bunun kanun maddesinde yer almasını istiyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Arslan, bu madde o madde değil. Onu söylemeye çalışıyorum. Bu madde o madde değil. Bu, bir projenin nasıl dağıtılacağına ilişkin bir madde değil; bu, bir kişinin elde ettiği gelirden ne kadar vergi kesileceği, ne kadar döner sermaye kesileceğiyle alakalı. Bu, sizin söylediğiniz, herkesin faydalanacağı bir madde. Ama takdir edersiniz ki bir proje yapıldığı zaman bu projede kaç kişi çalışıyor? 1 profesör, 2 doçent, 3 yardımcı doçent, 10 araştırma görevlisi... Bunlar yazılıyor ve o projede her birinin ne kadar ücret alacağı belirleniyor. O projenin başında belirleniyor. Ona kanunla sınırlama koymanın hiçbir zaman doğru olduğunu düşünmüyoruz. O, projenin başında belirleniyor.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Özür dilerim, onun belirlenmesi nerede, ne şekilde oluyor?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Onu tamamen, projeyi yapan ile projeyi yaptıran ve üniversitenin -bildiğim kadarıyla- senatosu. Yani üniversite senatosu bu konularda yetki verirken projeye bakıyor, üniversitenin yönetimi veya senatosu projeye bakıyor, o projeyi onayladığı zaman o projeden kimin ne kadar gelir elde edeceği belli. Şimdi, orada diyelim ki bu proje yapıldı ve bunun sonucunda her bir insanın elde edeceği gelir belirlendi. Biz diyoruz ki işte, o her bir insanın elde ettiği gelirin yüzde 85'i o insanda kalsın. Onun şu andaki mevcut düzenlemede yüzde 54'ünü en fazla alabiliyor. O yüzde 54'te bile bazen sıkıntılar çıkıyor, yüzde 30'lara kadar düşüyor bu. Şimdi, buradaki düzenlemenin hedefi, kesinlikle buradaki yüzde 85'i herkes eline alsın. Bu, proje bazlı bir değerlendirme değil, kişinin elde ettiği gelirin yüzde 85'inin kişiye kalmasıyla ilgili bir düzenleme.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Peki, Sayın Bakan, YÖK temsilcisinden bir bilgi alabilir miyim? Yani bütün üniversitelerde böyle bir hazırlık, böyle bir yönetmelik, böyle bir işleyiş var mıdır, onu da öğrenelim bu arada, evet.