KOMİSYON KONUŞMASI

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Şimdi şöyle İsmet Ağabey: Bu olumlu, yapıcı ve şu anda da bu ortamı yumuşatan konuşmanız için ve de ön önemlisi bu teklif için, en azından değişikliğe açıklık... Bu bir umut, bizim umudumuz değil. Bakın, bu çocukların şubat ayındaki ataması dışında yani oradaki standart atama dışında bu yapılacak olan ilave atama yani size puan kazandıracak, size dua edecekler yani birçok açıdan iktidar için iyi bir şey bu. Ama, ben şöyle bakıyorum: İktidarı muhalefeti önemli değil, bir sürü aile, insan sevinecek, bu çocuklar okullarına, öğrencilerine kavuşacak. Bir kere insani açıdan, vicdani açıdan çok büyük bir yara bu, belli yani. Neden çok kolay örgütlenebiliyor? Çok canları yanık. Biliyorsunuz, insanın canı ne kadar yanıksa o kadar tepkileri organize olabiliyor. Şimdi, ben kadrolu öğretmenlerin beş yıl atanması konusundaki fikre katılıyorum. Siz bir açılım yaptınız, ben şahsi açılımımı da söyleyeyim: İnanın, kadrolu almak konusunda maliyede sorun yaşıyorsanız, yeter ki bu çocuklara ek kadro verilecekse yani ek kadro alma açısından sözleşmeli olmak daha kolay olacaksa belki onu bile tartışabiliriz. Yeter ki ilave yani 10 bin, 30 bin, 40 bin... Felsefe öğretmenleri var, nakış öğretmenleri var, Fransızca öğretmeni var. Hiç atanmamış bu insanlar. Bu atanacaksa eyvallah. Zaten, bakın, şu konuda hemfikir olalım, gerçekten bunlar kayıtlara geçiyor: Bu çocuklardan bir tane daha "Ben güneydoğuya gitmem." diye mesaj almadım. Bu, gerçekten, bu ülke için gurur verici bir şey.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Tamam, kadroya atayacaksınız, beş yıl bulunma sözü verilecek ama eşitsizlik ilkesi gereği birisi dava açtığı zaman ne olacak?

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam, bir saniye, dava konusu sonra konuşalım. Şahsi davayı bilemem.

BAŞKAN - Toparlarsanız Ceyhun Bey.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, Leyla Hocam, söyleyeyim, burada biz bizeyiz, bu bir Millî Eğitim ailesi diyelim, öyle konuşuyoruz. Şimdi, aslında bu çocuklar sözleşmeliyle ilgili de çok fazla öyle mi olsun, böyle mi diye yorum yapmıyorlar. Çünkü neden? Onların asıl derdi iş sahibi olmak, öğretmenlik yapmak, öğrenciye kavuşmak. Bunda anlaştık. Doktor olsa, işsiz olsa, hastasına, hastaneye kavuşmak ister. Bu doğal bir şey. Burada asıl kaygı yaratan bu çocuklarda: Ya mülakat olacak, bu mülakatta hakkım yenir mi? Ben insan bulabilir miyim? Acaba hakkım yenir mi? Acaba torpil ayarlaya bilir miyim? Kimi bulunurum?

İsmet Hocam, bu, iktidar grubu milletvekilleri için de büyük bir çile. Bu yüzden ben diyorum ki burada en keskin olan nokta, gelin, burada, bakın, bütün şu anda bizden haber bekleyen, bu salonu izleyen, 400 bin 500 bin kişiye, bunların ailelerine müjdeli bir haber verelim. Sözleşme konusunu tartışalım ama mülakatı kesin kaldıralım çünkü çok subjektif bir şey. KPSS'deki başarı sırasına göre olsun. Yusuf Hoca'mın görüşüne katılıyoruz, güvenlik soruşturması yapılsın çünkü bölgenin hassasiyet, ülkenin içinde hassasiyet belli, görüyorsunuz; değil orasının güvenliği, Atatürk Havalimanı bile güvenli değil. Hani, bu ülkenin şu anda ciddi sıkıntıları var, bunun bilincinde olmalıyız ve bu partiler üstü bir mesele. Yani, bunun partiyle, şununla, bununla ilgisi yok. Bizim ihtiyacımız mı var, yapalım, gelin, bu olayı tatlıya bağlayalım.

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Hava meydanından ziyade dünyada güvenlik yok; Paris'te güvenlik yok, New York'ta güvenlik yok.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tabii, tabii, hiçbir yerde yok.

Hamdi Bey, güvenlik soruşturmasının yeterliliği konusunda, önemi konusunda vurgu yapıyorum.

Hocam, gelin, uzlaşalım ve bitirelim alkışlarla.