CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Ben de bir iki saattir bekliyorum ve bütün konuşmalardan çok da yararlandım doğrusu ve birçok öneri geldi, siz de acele ediyorsunuz, haklısınız, çok uzadı, gecenin geç saatleri ama bir avantajımız var, ramazandayız, sahura da daha iki saat var. O yüzden, biz, doğrusu sahura kadar çalışabiliriz, hiçbir sorun yok, bu kadar öğrencinin...

EKREM ERDEM (İstanbul) - Hep beraber çalışıyoruz, Genel Kurul da çalışacak zaten, orada da çalışıyoruz.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Efendim, siz Genel Kurulda çalışıyorsunuz da biz de Uranüs meclisinde çalışmıyoruz, biz de orada çalışıyoruz.

Şimdi, şu var: O kadar çok insanı ilgilendiren, o kadar öğretmeni, aileyi ilgilendiren bir sorun ki bence bu tartışmalara değer, yeter ki somut sonuçlar olsun. Benim tek şeyim, şu ana kadar çok güzel öneriler geldi, Gaye Hoca'dan geldi, Mustafa Bey'den, diğer Komisyon üyelerinden, hepsinden geldi, fakat ee, yani? Şöyle bir his var bende, yanılıyorsam düzeltin, "Ya, siz konuşun anlatın, zaten bu böyle geçecek, bunda bir değişiklik olmayacak." Gülümsemenizden de öyle anlıyorum.

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - 3 artı 2...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye...

3 artı 2 dündü, dünde kaldı cancağımız, artık yeni şeyler...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - O bu Komisyonun yaptığı bir değişiklik...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam, dündü, ama yeni bir şey.

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Ama dün...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye, karşılıklı konuşmayalım.

BAŞKAN - Sayın Maviş...

Evet, Ceyhun Bey, sizden de istirhamım...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam, biz, dün için...

BAŞKAN - Ceyhun Bey, bakın, bu konuda söylenecek yeni bir şey varsa, buyurun. Daha önce konuşulanlara ek bir şeyiniz varsa, buyurun.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye, söyleyeceğim.

Tamam, işte, dün için bir şey söylemeye gerek yok diyorum, ona teşekkür ederiz, o dünde kaldı, bugün yeniden müzakere edildiğine göre, hani, sırf usul yerini bulsun diye değil de ilave şeyler...

Örneğin, şimdi, benim anladığım...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Aynı şeyleri söylüyorsun.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Aynı şeyi söylemeyeceğim, bekleyin, biraz sabredin, anlayacaksınız.

Şimdi, dün bu kadar üstüne vurgu yapılmadı, buradan, Müsteşar Bey'in açıklamalarından, Şubat 2017 ataması hariç -çok somut şeyler söylüyorum- 15 bin yeni ek atama anlıyoruz buradan. Değil mi?

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Öyle bir söz yok.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Biliyorum, ben diyorum. Hani, aşağı yukarı... Sayısı belli olmaz, 5 bin olur, 3 bin olur, 25 bin olur, onu talep ederiz, düşünürüz, hissiyatı, iyi niyetleri var.

Arkadaşlar, bir söz almaya falan çalışmıyorum. Bu bir ek atama, yani normal kadrolu atama süreci... Yani yanlış anlamaya yol açmasın diye. Ayrıca Müsteşar Bey orada cevap verir. Normal kadrolu atama süreci sürüyor yani eski şubat gibi, doğru mu? Tamam.

Şimdi, burada hangi branş öğretmenleri atanacak somut çünkü felsefe grubu öğretmenleri atanamamaktan yakınıyor, diğer Fransızca falan bir sürü öğretmen grupları var. Bir kere Güneydoğu'ya gönderilecek öğretmen grupları için bir planlama yapıldı mı? Ya da şu ana kadar Bakanlığın bu konuda bir çalışması var mı, acaba kim atanacak?

İkincisi, ücret politikası. Siz de katıldınız, fazla olsun, daha teşvik edici olsun; tamam ama buradan gelip geçiyor Genel Kurula bırakmayalım. Ne olacak buraya yazalım bunu bir cümle de olsa. Hiçbir şey yapamıyorsak teşvik edici önerilerinizi söyleyin yani ne olacak bunlar da buradan somut olarak çıksın.

Bir de ben Genel Kurula bırakılmasını uygun görmüyorum Sayın Başkanım, eğer Bakanlık da uygun görürse ki arkadaşlar da... Eğer bu sözlü mülakat mutlaka olacaksa, bugün buraya mutlaka bu sözlünün önüne Gaye Hoca'nın da söylediği gibi "Sesli ve görüntülü kayıtlı mülakat yapılır." diye bir ilave yapılsın.

BAŞKAN - Önerge var o konuda.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır yani Genel Kurulda belli olmuyor, bir anda değişiyor işler. Bu konuda çok kararlıysa Komisyon ve geri adım atılmayacaksa hiç olmazsa çocukların bu anlamdaki gönlünü rahatlatalım biraz.