KOMİSYON KONUŞMASI

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlarımız; şimdi, biraz önceki konuşmamda da söyledim mesleki eğitimin ülkemiz için ne kadar çok önemli olduğunu. O nedenle, eğitimi hızla mesleki eğitime, teknik eğitimlere yaymak suretiyle, hem gençlerimizin daha iyi yetişmesi hem de gençlerimizin öğrenen, bilen, soran, sorgulayan, fen eğitimini de öne çıkarmak suretiyle çalışmalarımızın yürütülmesini, aynı zamanda eğitim ve öğretimle birlikte gençlerimize, çalışmayı, öğrenmeyi, dürüstlüğü ve üretmeyi de öğretecek bir bilgi akışını da onlara vermemizin çok faydalı olacağını düşünüyorum.

O nedenle, şimdi şöyle bir toparlama da yapacağım; dine dayalı ve din ağırlıklı yürütülen bir eğitimle yetişen neslin, hiçbir zaman araştıran, sorgulayan, kendisini özgürce ifade eden bir noktada değil, belirli kalıplar içinde kalan ve kendisini de geliştiremeyen bir noktada kalacağını belirtmek istiyorum.

BAŞKAN - Şimdi, bakın, yeni tartışmalar açıyorsunuz Sayın Arslan.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Yok, sadece bir şeyi söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Bakın, lütfen...

Bakın, siz Komisyon üyemiz de değilsiniz...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ama benim hakkım var...

BAŞKAN - ...ben size söz veriyorum, burada yeni tartışma açıyorsunuz.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Hakaret ediyorsunuz!

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Hayır, konuşmaya hakkım yok mu Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hayır, yeni tartışma açmayın.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Hayır, konuşmaya hakkım yok mu?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Ama hakaret ediyorsunuz!

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - O sizin görüşünüz!

BAŞKAN - Böyle bir cümle, burada, "dinî eğitim", "dinî bilmem ne", "şartlanmış", böyle bir ifadeyi nasıl kullanıyorsunuz?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - "Şartlanmış" demiyorum ben burada, diyorum ki...

BAŞKAN - Madde üzerinde konuşacaksanız söz alın, buyurun.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - İşte, mesleki eğitimi de konuşuyoruz.

BAŞKAN - Buyurun, mesleki eğitimle ilgili konuşabilirsiniz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ben de diyorum ki mesleki eğitime ağırlık verin, dine dayalı eğitime ağırlık vermeyin diyorum. İmam hatiplerin birçoklarını, mesleki eğitim okullarını...

ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Seni ilgilendirmez, sana ne ya! Allah Allah!

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Lütfen, arkadaşım, dinler misiniz... Sen de farklı bir şey söyle.

BAŞKAN - Burada hüküm vermeyelim.

Buyurun devam edin.

ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Deminden beri dinî eğitim, dinî eğitim.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - O şekilde geliştirmek, ülkemizi kalkındırmak zorundayız. Gelişmiş ülkelere, kalkınmış ülkelere baktığınızda, kesinlikle dine dayalı, din ağırlıklı bir eğitimin verilmediğini göreceksiniz.

ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Sizin yaptığınız...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Bir saniye, dinler misiniz...

Eğer kalkınmak istiyorsak, gelişmek istiyorsak, kesinlikle bu yapının değişmesine ihtiyaç vardır. O insanların da, o gelişmiş ülkelerin de, kalkınmış ülkelerin de nasıl geliştiğini araştırıp... Onların da inançları var, onların da dinleri var, onlar niye din ağırlıklı götürmüyorlar?

Dolayısıyla, ihtiyaçtan fazla hatip yetiştirerek, ihtiyaçtan fazla imam hatip okulu açarak eğitimin ihtiyaçlarını, eğitimin harcamalarını farklı yerlerde harcamanın anlamı yoktur diyorum.