| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/721) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .06.2016 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Birkaç maddi örnek vereyim, çok böyle teknik şeylerle boğuldu Komisyon, biraz da hareket gelsin.
Öncelikle, sayın vekilim "Bu rehberlik hizmetleri konusunda kullanacağız biz onları." dedi. Zaten 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 17'nci maddesinde ve 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 17'nci maddesinde şöyle bir bölüm var, orada "Rehberlik ve Denetim Başkanlığının görevleri şunlardır: d) Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin rehberlik, işbaşında yetiştirme, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetlerini Maarif Müfettişleri aracılığıyla yürütmek." diyor. Yani, teziniz çökmüş oluyor böylece. Zaten rehberliği siz temel kanunla vermişsiniz. Yani, temel kanuna hiç olmazsa göz atarak gelmeniz gerekirdi.
Şimdi, gelelim bu maarif müfettişleri niçin korunmalı, bu kurum neden çok önemli. Yani, Sayın İsmet Ağabey, size özellikle söylüyorum çünkü siz hiçbir bu soruşturmaların...
Şimdi, bakın, liyakatle ilgili, biraz önce Halaçoğlu Hoca... Osmanlıda bir şey büyüdüyse -fark etmez, Roma'da da- liyakatle büyüdü. Liyakat olursa işler, sorun yok. Hatta, iyi insanların, liyakatin olduğu yerde kanuna da gerek yok, onlar zaten o kanunlara uyar ve yürütür. Kötü insanlar, liyakatsiz adamlar, ne kanun çıkarırsan çıkar, bir yerinden dolaşır. Şimdi, burada sorun şu: Öyle liyakatsiz müdürler ve tek bir sendikaya... Örneğin, İstanbul'da bir müdür bir sınav yapıyor. Şuraya bakar mısınız, atama listesine. Ya, 100 atama yapıyorsun, be kardeşim, bir tane başka sendika olmaz mı? Tek bir sendika mı var? Hepsi Eğitim-Bir-Sen. Şimdi, bu, hayatın doğal akışına uygun mudur İsmet Uçma?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sanki orada iki ya da üç tane istisna var gibi.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, şöyle: Onların sendikası yok, onlar sendika üyesi değil. Onlar öyle kurtarmış. Yani, Allah'tan onlar...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ben sadece istisnanın olduğunu söyledim.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tabii, tabii, yüzde 99.
Şimdi, bakın, sayın Komisyon üyesi arkadaşlarım, gerilmeye gerek yok, burada somut şeyler gösteriyorum size. Şimdi, bu kadar liyakatsiz müdür, yönetici falan olunca... Şimdi, soruşturma, disiplin denilen şey nereden başlar? İlk önce öğretmenden başlar, değil mi? Bir şeye canın sıkılır veya bir kurala uymadığını düşündüğün olur veya bir müdür der kurallara... Bu neyle ilgilidir? İnsanların algısıyla, bilgisiyle, görgüsüyle. Şimdi, siz, algıları bozuk, görgü sorunu olan, bilgi sorunu olan bir insanı yönetici, müdür yaptığınızda ne oluyor? Aha bu oluyor. Bir saniye, ne oluyor, söyleyeyim.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Hepsini liyakatsiz yaptınız.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bak, hepsi demiyorum, olursa diyorum.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Nasıl ölçtünüz de hepsini liyakatsiz yaptınız?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, hayır, hepsi demem, ben liyakatsiz olanlar çok atanıyor diyorum.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Nasıl bir ölçünüz var orada?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, o zaman öyle anlıyorsanız, tamam düzeltiyorum. Bakın, Hocam, polemik ve kelime...
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Polemik yapmıyorum, ben öyle algıladım.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam o zaman. Ama, yapmayın Hocam, siz öğretim üyesisiniz, böyle algılar mısınız? Ya, hepsi liyakatsiz olabilir mi? Hayatın doğal akışına uygun değil. Değil Cumhuriyet Halk Partisi, Komünist Parti de gelse yine atananların yüzde 100'ü liyakatli olmaz, yine atananların yüzde 100'ü liyakatsiz olmaz; bu, hayatın doğasına aykırı.
Şimdi, böyle adamlar olunca ya da böyle insanlar olunca... Şimdi, bakın, yeni bir olay: Aday öğretmenler iftara katılmadığı için, işte, müdür kendi algısına, bilgisine, görgüsüne, inançlarına göre sorgu başlatıyor. İşte, bunu kim denetleyecek? Bu sorguları, bu gereksiz, haksız, insanları rencide eden bu yargılamaları, sorgulamaları, incelemeleri kim durduracak? Yetkin ve bilgili maarif müfettişleri. Bakar mısınız, okuyorum...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Yok öyle bir şey.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam "Yok" diyorsunuz, vereceğim şimdi size. Tarihi de çok yeni. Bir de çok acele diyor, hani acil bir durum.
"İlçemiz aday öğretmenleri ve danışman öğretmenlerine kurum.net'ten şu şu tarihte gönderilen yazıda -17/06, onu da söyleyeyim, yakın tarihli- 22/6 tarihinde saat 20.00'de Nartepe Sosyal Tesislerinde düzenlenen iftar yemeğine katılmayan aday ve danışman öğretmenlerin mazeretlerinin incelenmesi ve soruşturulması..."
Hocam, insan iftara katılmadı diye soruşturma açılır mı? İşte, seviye bu.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Güvenilirliği var mı?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam, buyurun, resmî yazı, Allah aşkına... İsmet Hocam, siz nasıl şey yapacaksınız?
Ya, şunu verir misiniz İsmet Bey'e.
ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Nereden de bulup getiriyorsunuz bunları?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Benim işim bu.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Onlar bulur.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben dersime çalışıp geliyorum Hocam. Ya, buraya gelip sadece lakırdı etmek istemiyorum, dersime çalışıp geliyorum.
Gaziantep'te sosyal medya paylaşımı nedeniyle Eğitim-Sen Gaziantep Şube Müdürlüğü Yöneticisi İrfan Okur'a soruşturma açıldı, sadece paylaşım için.
İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - Neyi paylaşmış?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Neşet Ertaş'ın ölüm yıl dönümünü paylaştığı için.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Cumhurbaşkanının, cenazesine katıldığı bir insan ya!
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya, Neşat Ertaş'la ilgili diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - O yalandır.
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Ya, Cumhurbaşkanı gitmiş oraya!
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakanım, gerçekten bu ülkenin öğretmenlerinin yetiştirdiği bir insan olarak, bu Komisyona hasbelkader gelmiş biri olarak benim itiraz ettiğim şu: Bu okullara, yöneticilere bir yazı gönderin, böyle çocukları, öğretmenleri küçük paylaşımlar için... Bunlar insanların moralini bozar aynı bizim SABİM'de olduğu gibi. Sağlık Bakanlığında da insanlar demoralize oluyor. Öğretmenler devamlı kendi ülkeleri tarafından... Batı toplumlarına kendi ülkelerini sevdiren, aidiyet duygusu yaratan nedir? 10 yaşında çocuğun -filmlerde görmediniz mi- duvarına bakıyorsunuz, 50 tane ödül var, 50 tane. Yani, oradan atladın, bir madalya; buradan atladın, bir diploma. Niçin? Mutlu oluyor ülkesinde, aidiyet duygusu... Yani, olabildiğince teşekkür vermeyi, takdir etmeyi öne çıkarmak varken bizim işimiz, gücümüz hep soruşturma, hep saldırma, hep yaralama, hep...
Şimdi, bakın, yine bizim Bursa'da, Hasan Ali Yücel Anadolu Lisesinde öğrencimiz Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okuduğu için okul müdürü tarafından soruşturma açıldı. Şimdi buna ne diyeceksiniz? Bakın, bir şey söyleyeceğim, bir okul müdürü bir öğrenciye namaz kıldığı için de soruşturma açsa liyakatsizliktir.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bu istisnai bir durumdur. Verin, gereği yapılsın.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam, normal değildir bu, istisnai bir durumdur. Bir tane daha örnek vereyim: İzmir Atatürk Lisesi, din kültürü öğretmeni... (Gürültüler)
Ama, dinleyin, ben size aktüel örnekler veriyorum hayatın içinden, böyle afaki konuşmuyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - İstisnai bir durumdur.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, ama Hocam, kaç istisnai durum, 100 tane söylüyorum.
BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, Ceyhun Bey toparlıyor...
İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - Getirin, incelensin.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam, ben Sayın Bakana aktarıyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ben de takip edeceğim.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam, edin.
İzmir Atatürk Lisesi Din Kültürü Öğretmeni Ali Yaman'la ilgili, soruşturma Alo 150 BİMER'i -bakın, ben size olayın içini anlatmayacağım, onu siz kendiniz araştırın- şikâyet hattını arayan kişinin adı gizli, soyadı gizli, TC kimlik no gizli, cinsiyeti "M" harfi -herhâlde "meçhul" anlamına geliyor- adresi gizli, e-posta gizli, telefon gizli, GSM gizli, faks... Şimdi, bu kişi, kimi niye şikâyet ettiğini bile bilmiyor. Bu arkadaş da din kültürü öğretmeni. Sadece iç sürtüşmelerden dolayı yani iç sürtüşmeler, sendika mücadeleleri, kişisel tartışmalar, hatta gıcık kapma, hatta beğenmeme, fikrinden hoşlanmama... Bunların hepsi bir yerden bir yere sürülme için kullanılıyor.
Hocam, siz bunu ilk benden mi duyuyorsunuz ya? Ya, ben uzaydan mı seçildim, ben Mars milletvekili miyim? Türkiye'nin her tarafında bu böyle. Şimdi ama aynı okulda, benim paylaşımlarını gördüğüm, şimdi adını hatırlayamadım, bir başka... Onun da söyleyeyim adını, Yasin Çelen, o da Din Kültürü Öğretmeni, Müdür Yardımcısı. Hatta, okul müdürünü aradım doğru mudur diye -çünkü ben size söyledim, araştırmadan gelmiyorum buraya- "Evet, doğru." dedi. "Hakkımda soruşturma açtınız mı?", "Hayır, açmadım.", "Neden?", "Müdür yardımcımız şimdi..." Öğretmenlere, bayağı açık, burada söylemeyeceğim küfür Twitter'de yazdı, öğrencilerine. Bayağı açık... İsterseniz onu da getirir gösteririm.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Getirin, onu da kovuşturma meselesi yapalım.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, bakın, ben müdürü aradım diyorum, İzmir Atatürk Lisesi Müdürü Hasan Bey'i aradım diyorum.