| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/721) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .06.2016 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Şimdi, birincisi, ben Hocam'a katılıyorum Sayın Topcu'ya. Öğlen ben sordum ya -yani tutanakları getirin- Sayın Bakana. Sayın Bakan sözleşmeli konusunda "Yok, o konuyu daha çalışıyoruz, size haber vereceğim bitince." diye. Yani maşallah... Bir şey söyleyeceğim, eğer öğleden sonra hazırlandıysa büyük ciddiyetsizlik; yok öğleden önce var da söylemediyseniz yani biraz tuhaf. (Gürültüler)
Ama yapmayın, bu kadar ciddi bir konu. Bir şey daha söyleyeceğim... Başkanım, müdahale etmesinler.
BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, sizlere de söz vereceğim kısa kısa, lütfen.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Arkadaşlar bakın, ben her konuda şakaya açığım, latife yapıyoruz birbirimize ama bu kadar önemsiz konuların alt komisyona gittiği bir konuda, bu kadar ciddi -bir sözleşmeli öğretmen atamasından bahsediyorsunuz- bir konunun hiç konuşulmadan böyle akşam saatlerinde baskın gibi getirilmesi doğru değil. Bu lütfen bugün geri çekilsin, bunun üstünde çalışılsın. Bir kere bizim bu konuda çok daha emek vermiş insanlarımızın, eğitimcilerimizin fikirleri alınsın. Ben sizlerin de çoğunun şu anda gördüğünü zannediyorum. Hocam, sizin haberiniz var mıydı? Siz benimle birlikte görmediniz mi? Şimdi, bakın, bir dakika... (Gürültüler)
Ama tamam da bu ciddi bir şey. Bakın, gencecik insanlar -kızınız ve oğlunuz olduğunu düşünün- 20 yaşında, 25 yaşında, 30 yaşında atanamamış adam sizden haber bekliyor, KPSS'ye girmiş. Beş yıl zorunlu sözleşmeli, sekiz yıl da devamlı, sekiz yıl bir insanı bir yere sözleşmeli göndermenin adı sözleşmeli öğretmen değil, zorunlu, çakılı kadro değil, kalebentliktir. Bu ancak Halikarnas Balıkçısının Bodruma gönderilmesi gibi ya da kalebentlik gibi bir şey. Sekiz yıl Hocam, insanların ömrü ortalama seksen yıl olsa onda 1'i yapar, elli yıl yaşasa beşte 1'i yapar. Bakın, Hocam, bu ciddi bir şey, bu, insanların hayatı.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye, bitmedi sözüm.
Asker bile sekiz yıl durmuyor orada, yapmayın.
BAŞKAN - Maliye Bakanlığınınki beş yıl duruyor şu anda. Çakılı kadro Maliyeninki biliyorsunuz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye.
Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, Komisyon üyeleri; bir saniye, bu çocuklarla ben günlerdir yazışıyorum. Bir tanesinin "Ben doğuya gitmem." dediğini görmedim Allah için, bakın, haksızlık etmeyeyim. Bir çocuk, bir öğretmen dahi "Ben doğuya gitmem." demiyor; "Neden sözleşmeli?" diye itiraz ediyor. Haklılar, evet, kadrolu gönderin. Yani bir de sözleşme bürokrasi yaratıyor, karmaşa, bir sürü sorun, farklılık, ek ödeme, ödeme problemleri. Bakın, kadrolu gönderin Sayın Başkanım, itirazım yok, çocukların itiraz ettiği yok. Kadrolu gönderin ama deyin ki: "Siz iki ya da üç yıl şöyle kalacaksınız, şu şartlarda dönebilirsiniz." Bu kadar basit. Doktorları kadrolu göndermiyor musunuz, sözleşmeli mi gönderiyorsunuz? Yani hiç olmazsa onları kadrolu göndererek geleceklerini güvence altına alın. Siz bir genç insandan sekiz yıl sözleşme... Bakın, ben size vallahi sözleşmeli milletvekilliği teklif etsem kabul etmezsiniz.
BAŞKAN - Peki...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, Başkanım, burada ben süremi kullanacağım.
BAŞKAN - Söylediniz söyleyeceğinizi, aynı şeyi tekrar ediyorsunuz Ceyhun Bey, lütfen yani.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, bir saniye, tekrar etmiyorum.
Şunu da söyleyeceğim: Gaye Hoca dedi, bir saniye, bu çok önemli bir konu arkadaşlar. Gaye Hoca ne dedi? "Hiç kimse için sözleşmeyi kabul etmem." Sadece o değil, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da kabul etmiyor. İşte, 4 Haziran 2011'de bizzat kendi imzasıyla Recep Tayyip Erdoğan "Sözleşmeli kaldırılsın." diyor ve gerekçesini yazmış. Ben şimdi Tayyip Erdoğan'ın bizzat yazdığı ve gönderdiği gerekçeyi okuyorum. Lütfen, beni dinlemiyorsanız bari Cumhurbaşkanının, eski Başbakanınızın sözünü dinleyin. "Bu sözleşmeli kadro atanmaları insanlar arasında kamu kurum ve kuruluşlarında görev, yetki ve sorumlulukları aynı ve benzer olan ve aynı unvan taşımakla birlikte farklı statülerde istihdam edilen personelin statüsü, mali ve sosyal hakları ile diğer hakları konusunda farklılıkları ortadan kaldırılmaktadır." Yani ne diyor? "Sözleşmeli çalışırsa bu insanların mali, sosyal veya diğer hakları, bütün imkânları farklı oluyor. Biri öyle, biri böyle oluyor, bu doğru değil. O yüzden ben sözleşmenin kaldırılmasını istiyorum" deyip Büyük Millet Meclisi Başkanlığına göndermiş ve nitekim de kaldırılmış. Doğru mudur? Yani Mecliste olan eski milletvekilleri bunu bilir, hatırlar. Şimdi, siz tekrar bunu... Sayın Bakanım, ben sizin kaygınızı anlıyorum, çocukların da öğretmenlerin de buna bir itirazı yok ama bunun biraz yumuşatılması, biraz sakinleştirilmesi... Bir de dünyanın hiçbir yerinde sekiz yıl mecburi hizmet olmaz, hiçbir yerinde. Bu ancak... Yani bilmiyorum artık, ne diyeceğimi şaşırdım.