KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, bütün bu araştırmalar dağıtılıyor, bir sürü bilgiler, belgeler var. Bakanlıklar da var bütün İçişleri, Millî Eğitim, Adalet. Araştırma merkezleri kurulmuş, Avrupa'yla, UNİCEF'le çalışılıyor. Nelerin yapılacağı, yapılması gerektiği defalarca yazılmış. Buna rağmen özellikle son yıllarda böyle patlama derecesinde çocuk istismar haberlerinin, vakalarının artmasını neye bağlıyoruz bunu? Uygulamalarda mı sorun var, yasalarda mı? Bazı şeyleri belirttiniz. Bir aldırmazlık mı var, ihmal mi var, yoksa denetim eksikliği mi var? Yani ciddi bir şekilde duruyor bu iş. Çok çalışmalar yapılmış, ben baktım, hatta arkadaşlara sitem ettim, biz daha evvel konuşulmuş, yazılmış, raporlanmış şeyleri tekrar tekrar uzmanlardan dinliyoruz. Bir tane dinledik, daha fazla dinlemeye gerek yok, var zaten, hazırlanmış bu belgeler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının değişik kuruluşlarla yapmış olduğu raporlar var, strateji belgesi var, uygulama belgeleri var adım adım, nasıl olacak, ne olacak, hepsi. Buna rağmen nedir bu, neye bağlıyoruz yani? "Aman, bize bir şey olmaz." mı diyoruz yani. AIDS'ten korunmanın bütün çareleri belli, dünya uyguluyor ama "Bize bir şey olmaz, hamsi yiyoruz." falan mı? Nedir bu durum, siz nasıl yorumluyorsunuz? Birinci sorum bu.

İkinci sorum, şimdi, çocuk kimsenin malı değil. Çocukların yetiştirilmesinden kim sorumlu? Yani kimsenin malı değil. Tabii, "mal" kelimesinin kullanılması son derece yanlış yani Medeni Kanun'da tam da bu anlama gelmiyor söylediği şey ama çocuk netice itibarıyla. Yani bir şekilde korunması, vasisi, işte, onunla ilgili bir söz hakkı olan birileri olacak yani. Bu ebeveyn ama tartışma var: "Ebeveyn mi, devlet mi?" falan. Sovyetlerde "Hayır, ebeveyn falan bir şey değil, devlet yapacak bunları." diye küçükten alıyor, getirmiş falan. Dünyada değişik uygulamalar var. Ebeveyn ama yani nerede sınırlanacak bu? Yani, ebeveynin çocuk üzerindeki hakkı hangi durumlarda, nerelerde, nasıl sınırlanacak? Bunlar açık bir şekilde mevcut mu, bizim yasalarımızda bunlar net, açık mı ve uygulamada nasıl oluyor bunlar? Siz çocuk hakları merkezinde mutlaka bunu şey yapıyorsunuzdur.

Bir de size katıldığım bir konuyu bir cümleyle ifade edeyim, aslında, 1'inci soruya da biraz cevap oluyor: Türkiye Büyük Millet Meclisinde daimî bir çocuk komisyonu olması gerekiyor -çocuk hakları izleme- ismi ne olur bilemiyorum. Çünkü, bütün bunlar sanki var gibi görünüyor ama bunların denetimi yok. Siz dediniz ki:" İşte bir memur böyle bir şey işlediğinde, işte memurun yargılanmasıyla ilgili amirleri izin vermediğinde ne olacak?" falan. Orada kapalı bir devre şey yapıyor ve bunu denetleyebilecek en etkin yer, kurum, bunu örnek şeylerden biliyoruz yani uygulamalardan da biliyoruz, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Dolayısıyla, bu bir daimî çocuk hakları izleme komisyonunun olması, ki bizim bu konuyla ilgili vermiş olduğumuz bir yasa teklifi de mevcut, bu da çok doğru bir tespit.

Teşekkür ederim.