| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Genel Sekreteri Avukat Selmin Cansu Demir'in, çocuk ihmali, istismarı ve çocuk cinsel sömürüsüyle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 25 .05.2016 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Aslında, çok teşekkür ediyorum hanımefendiye verdiği bilgiler için, kendileri de dile getirdiler; eğer bir suç işleniyorsa bu suçun ortağı olan ya da ortağı demeyelim de bu suça tanık olup da haber vermeyen ya da suçun işlenmesiyle ilgili ortamın düzenlenmesini düzgün gerçekleştirmeyen kurum ve kuruluşların da bu yaptırım gücü tarafından bazı işlemlere tabi tutulması gerekir, yaptırım uygulanması gerekir. Bu, zannediyorum, daha büyük caydırıcılık ortaya koyacaktır.
Mesela, geçen haftaki sunumlarımızdan birinde bir örnek verilmişti. "İlk defa Türkiye'de ensest vakasında bir anne de ceza aldı." şeklinde bize bir örnek sunuldu. Anne tanık oluyor yıllarca çocuğun istismarına ama haber vermiyor. Burada anne de ceza almış, bu iyi bir uygulama. Nihayetinde eğer böyle bir suç işleniyorsa, buna tanık olanlar sessiz kalıyorsa veya böyle bir suçun işlendiği ortamda gerekli tedbirler alınmıyorsa, bu, bundan sonraki olacak olan olayları da yüreklendirecektir. Nasıl olsa birileri susuyor, çocuk da anlatamıyor. Çocuk anlatamadığı zaman "çocuğun hayal gücü" diyerek de savunma yapılabilir. Çocuklar zaman gelir yalan söyleyebilir diye de... Bu bizim önümüze çıktı. Ben de davaları izledim, izlemci olarak katıldım. Bu, sanığın avukatı tarafından dile getirildi "Belki de hayal gücüdür." şeklinde.
Bahsettiğiniz tüm eksikliklere, mahkeme ortamında ifade alınmasıyla ilgili hepsine katılıyorum. Bir önceki toplantıda ben de değinmiştim o konulara, bilgi vermiştim. Ama eğer biz bu işi daha etkili hâle getirmek istiyorsak yani sadece ceza vermekle çözülmüyor. Önceden Adem Bey'in sunduğu bilgiler gibi, bir millî seferberlik şeklinde, tüm yasalar çocuk odaklı olmak durumunda, yapılan tüm çalışmalar çocuğun korunmasını öncelikli olarak ele alarak düzenlenmek zorunda ve tam bir iş birliğiyle hem eğitim hem ailelere sosyal destek hem de caydırıcılık yaratacak birtakım önlem ve son nokta cezalarla bu işin çözülebileceğine...
Şöyle çözülebileceğine inanıyorum: Aza indirilecektir. Hiçbir zaman yok olmayacaktır. İnsan doğası gereği maalesef böyle suça eğilimi olan insanlarımız da var, dünya çapında var. Bu sadece Türkiye'de değil. Mutlaka devam edecek, olacak. Ama en azından çocuklar nereye başvurabileceğini bilecek, aileler nasıl destek alınabileceğini bilecek ve kurban sayısı gittikçe azalacak. Bu da bizim için çok önemli.
O nedenle, çok teşekkür ediyorum bütün katkı verenlere.