| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/728) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 29 .06.2016 |
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Başkanım, ben de çekle ilgili birkaç konuyu ifade etmek istiyorum.
Birincisi: Sayın Bakanım, çekle ilgili, hatır çekleriyle ilgili bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Uygulamada en çok sıkıntı yaratan konulardan bir tanesi. Orada bunları faktöring firmaları da tefecilik anlamında da kullanarak daha sonrasında çok sıkıntı yaratmakta. Bunun için uygulamada bunların bir ticari işlemden doğan çekler olduğu şeklinde bir şekilde en azından faktöringe veya ticari anlamda kullanılacak, alacak temlikiyle devredilecek çeklerin bir ticari işten kaynaklanan çek olduğunu şey yapmak lazım.
SALİH CORA (Trabzon) - Faktöringlerde onun düzenlemesi vardır. Dayanak belgesini alması lazım.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Zorunluluk değil yani o ticaret ama oradan bizim hem banka tarafından faktöringleri alırken çekin keşidecisi adına da iki tarafa da bu sorumluluk verilerek... Çünkü çekini tahsil edemeyen kişi bunu tefeci veya faktöring... Faktöringlerin bir kısmı tefeci mantığıyla çalıştığını düşündüğümüzde bu hatır çeklerini o şekilde tahsil yoluna gidiyorlar. Dolayısıyla alacak temliki şeklinde kullanılacak çeklerin kesinlikle bir fatura, ticari alacağa dayandırılarak kullanılacağı ibaresiyle bunu zorunluluk hâline getirirsek bu çeklerin piyasada farklı şekilde kullanılmasının önüne geçeriz.
Diğer bir konu: Çeklerin piyasada... Bir firmaların kullandığı çekler, bir de bireylerin, esnaf, şahıs çekleri dediğimiz... Burada şu an bankaların da, yine BDDK'nın düzenlemeleriyle son dönemde... Mesela bireysel kredilerde "scoring" sistemini getirdik. Yani bir kişi bireysel krediye... Kredi kayıt bürosunda bu kayıtlar var, orada onların da bu sorumluluğu var. Belki Kasım Bey bahsetti mi, bilmiyorum ama orada aynı şeyi firmalarla bireylere verilen çekleri de farklı şekilde düzenleyerek bireylere verilen çekleri "scoring" sistemiyle... Mesela bireysel kredi başvurusu yaptığınızda 1.100 diye bir puan var... Mesela çeşitli "scoring" sistemleri var. Bir tanesini, eski bankacı olarak orada uygulanan sistemde... Onun altında eğer skorunuz çıkıyorsa bireysel krediyi alamıyorsunuz. Bu sefer farklı onaylara gidiyorsunuz. Dolayısıyla, bireylerin çek karnesine başvuru yaptıklarında herhangi bir done yok.
Adam hiç ticaret yapmamışsa, ilk defa ticaret yapıyorsa bütün şeyleri temiz çıkıyor. Yani adam ticaret yapmadığı için ne karşılıksız çeki var, ne iflası var, hiçbir kötü şeyi yok. Dolayısıyla, soruyorsunuz adamı bankaya da. Bizde mesela uygulanan eski bakkal sistemi bir sistemdir. Bankalar birbirine sorar "Nasıl bir adam?" Veya orada hesabı varsa... "Çok iyi bir adam." veya ya da "Herhangi bir sorunu yok." diyor. Çünkü adamın hiçbir sorunu yok, adam hiçbir ticaret yapmamış bugüne kadar. Yani adam yapsa ne olacak? Ama "scoring"le gittiğimiz zaman o kişi en azından o puanlamaya yetecek bir ticaret yapabilecek seviyedeyse çek karnesi alabilir. Bunun devamında yani "scoring" sistemi işletildiği zaman firmalar içinde farklı bir sistem. Yani bankalar bugün firmalara kredi verirken yine aynı "scoring", farklı "scoring" sistemleriyle yani rapor sistemiyle gidiliyor.
Bankalarda kesinlikle bizim firmalara ve bireylere verilen çeki ayırmamız gerekiyor. Yani ayrı sistemle bu çeki vermemiz lazım. Bireylere verilen, biraz önce "scoring" sistemiyle çek verilip teminatı farklı şekilde yapılandıktan sonra firmaların da bankaları da sorumluluk altına alacak şekilde, eğer... Çünkü tutarlar da... Mesele bir bireyin yazacağı çek tutarıyla çok yüksek cirolu büyük bir firmanın yazacağı çek tutarı aynı olabiliyor. Yani bir adam alıp çeke 100 milyon dolar yazabilir, bir firma da yazabilir. Yani hiçbir kıstası yok. Burada firmaların, en çok çek kullanan veya belirli tutarın üzerinde çek kullanan firmaların bir şekilde kıstas getirerek bunların, nasıl ki firma eğer kredisi teminatlıysa veya düzgün ödeniyorsa, karşılıklar kararnamesine göre sermaye yeterlilik rasyosunu olumlu anlamda etkiliyorsa çek kullanımlarının da şu an SR'yi etkiliyor, olumlu anlamda kullanılanların belirli yıllarda bunu olumlu anlamda etkileyerek düzgün kullanan firmaları da bankalardaki kredibilitelerini artıracak şekilde ödüllendirilerek piyasada teşvik etmek gerekiyor. Uzatmak istemiyorum, söylemek istediğim bireyler ile firmaların çek alımlarını farklı sistemlerle vererek bunu kanuna skoring olarak koyabiliriz yani belli bir şeyde bankaları zorunlu hâle getirebiliriz, karşılıklar kararnamesiyle bunu ödüllendirip ya da cezalandırabiliriz. Akabinde de bu banka tarafını da birey tarafını da düzenlemiş oluruz. Bu iki şeyin de birbirini tetikleyeceğini ve otomatik olarak otokontrolü sağlayacağını düşünüyorum. Bunu ifade etmek istedim.
Teşekkür ederim.