KOMİSYON KONUŞMASI

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - 1'inci maddede bu konuya dile getirmiştim. Şimdi, tekrar ben teyit etmek bakımından söylüyorum. Mesela, bizim Türk parasından 6 sıfırın atılması 2005 tarihinde yapıldı. Şimdi, hesaplıyorsunuz, 6 virgül sol tarafa kaydırıyorsunuz, rakam küçücük kalıyor. Mesela, 1991'i ben çıkarmıştım. 7'nci dereceden bir hizmetli bugün itibarıyla bakiye hizmetleri bir hizmet yılı için alacağı miktar 0,93 kuruş, 1 lira bile değil. 3'ün 8'indeki bir memur artı 600 ek gösterge -o zaman eğitim öğretim hizmetlerinde 600'dü sonra 2005'te arttı galiba ek göstergeler- 1,31 lira. 1'in 4'ündeki bir müdür artı 1.300 ek gösterge olarak bir hesaplama yaptık 1,60 kuruş. Bir öğretmen için 1'in 4'üne gelmiş uzun yıllar çalışmış 1.750 ek gösterge 1,76 kuruş. Mühendis için 1'in 4'ünde 2.100 teknik hizmetler sınıfı 1,88 kuruş. Kıdemli albay için 1'in 4'ünde, 3300 ek gösterge o tarih itibarıyla, 2,30 kuruş. Genel müdür için 2 lira 16 kuruş. Hâkim savcı için 2 lira 30 kuruş. 1991'de emekli olan bir milletvekili için de hesap yapıldığı zaman geride kalanlar da dâhil 3 lira 1 kuruş biz para ödeyeceğiz buna. Yani işte, bir yıllığı bu, milletvekilinin beş yıl fazlası varsa 15 lira para ödeyeceğiz biz buna. Bu sınırı geçen bir tek milletvekili var. 10 liranın altında kurum ödeme olarak göndermediği için hâkim savcıya bile yani 2 lira yani beş yıl çalışsa onu bile göndermiyoruz neredeyse.

Dolayısıyla maddeyi şöyle düzenlememiz lazım bizim: Bu durumda olanlara hiç ikramiye hesap etmeyeceğiz ya da hiç hesap etmeyeceğiz. Hesap edersek bize beddua ederler. Düşünebiliyor musunuz yani şimdi 1 kuruş, 2 kuruş, 3 kuruş, 5 kuruş, 10 kuruş para. Mesela bir öğretmen, burada aldığım notta 1,76 kuruş, beş yıl ilave olsa 10 lira bile değil, bize beddua etmez de ne yapar. Kendisinin suçu yok, kabahati yok. İşçi olsaydı, kıdem tazminatı olarak bunu alacaktı, işçi olarak alacaktı, orada bir sınırlama yok, kırk yıl da çalışsa alıyor ama memur olduğu zaman statüko uygulanıyor ve bunu alamıyor. Bu doğru bir yaklaşım, hakça bir yaklaşım, adil bir yaklaşım değil.

Dolayısıyla, buradaki 7/1/2015 tarihi Anayasa Mahkemesi kararının Resmî Gazete'de yayınlandığı tarihtir. Bu tarihte emsal durumda olanlara yapacağımız hesaplama ne olacak yani? Mesela, bugün itibarıyla bir hizmetlinin alacağını söyleyeyim, 2 bin lira, beş yıl hizmeti varsa 10 bin lira alır. Yani, mesela bir memur gene 2.180 lira, beş yıl fazlası varsa 10 bin lira alır. Müdür 2.579 lira, o da beş yılı varsa 12.500 lira alacak. Bir öğretmen 2.653 lira, beş yıl hizmet fazlası varsa 11 bin falan. Yani bu tabii, devlete bir yük getirir mi? Getirir, getirmez demiyorum. Orada da yani bütçe imkânları da malum. Mesela hepsi defaten ödensin demedim. Önergemde "7.500" "15.000" olsun diyorum. Neden diyorum? Sayın Bakanım üst düzey görevli olup elimizi vicdanımıza koyalım.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Mesela kaç kişi artar hesap edince?

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Bu üst düzey görevlilerin tamamı bu parayı aldı faiziyle birlikte aldı. Genelkurmay Başkanı da aldı, Yargıtay Birinci Başkanı da aldı, kuvvet komutanları da aldı. Geride kim kaldı? Alt düzeyde, bundan haberi olmayan garip guraba kaldı, maalesef gerçek bu.

Şimdi, dolayısıyla 15 bin liranın bütçe imkânlarına göre hepsi ödensin, kırtasiye azalsın ama güncellensin diyorum ben. Yani 1 lira, 2 lira için beddua almayalım, bize bu yakışır. Önergemin kabul edilmesini diliyorum. Sayın vekilim de zaten benzer şeyler söyledi. Yani, Sayın Bakanım, özellikle rica ediyorum. Yani iki yılda ödemeyelim, dört yılda ödeyelim. Süreyi uzatalım, beş yılda ödeyelim diyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Haberi yok diyorsunuz ama avukatlık şirketleri herkesin cep telefonlarına mesaj gönderdi. Yani nasıl haberi yok, herkesin haberi var.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Bakanım yok, emin olun yok.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - 120 bin kişi bu işe müracaat etti, siz benden çok daha iyi biliyorsunuz.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Şu anda 100 binin üzerinde ama 350-400 bin kişiden bahsediyoruz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Onu anlattım zaten.

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açarsanız kayda geçer Sayın Bakanım.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Demin de ifade ettim. Bana bu konu soruldu: "Bunu ödeyecek misiniz?" denildi. "Çalışıyoruz üzerinde." dedim. "Mahkemeye başvurdun mu?" dedim. "Hayır, ben devleti mahkemeye vermem." dedi.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Doğru.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Şimdi, bu hassasiyeti olan var, başka türlü değerlendiren var ama bu konuda, bu 400 bin kişiye birebir... Siz merak etmeyin belki o dediğiniz gibi parası çok az olanlara ulaşmamış olabilir ama onlara da avukat ücretlerinden ulaşıyorlar. Yani, bu konuda nasıl bir iletişim olduğunu siz de biz de biliyoruz, bunlara ulaşıldı.

Aynı zaman da şunu söyleyeyim ben: Bakın, 7.500 lirayla -toplam 408 bin kişi ya- 345 bin kişiye ödeme yapılacak. Geriye kalan ikinci taksitle de ancak 63 bin kişiye ödeme yapılacak. Yani önemli bir bölümü, 345 bin kişilik bölümü zaten bitiyor yani 7.500 lirayla. Demek ki 7.500 lira ile 6 arasındaki şey hemen hemen 345 bin kişiye tekabül ediyor.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - En düşük ne kadar Bakanım?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yani çok düşükler var.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Bir örnek verebilir misiniz acaba?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Ya mahkeme kararlarında var zaten yani konuşulan mahkeme kararlarında var.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Yanınızda varsa söyleyebilir misiniz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bakın, sanki bu bizim şeyimizmiş gibi...

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Hayır, sadece öğrenmek için soruyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Anayasa Mahkemesine müracaat eden kararlarda da bunlar var, biraz önce söyledi Fahrettin Bey.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - 1 lira filan doğru mu söyledi? Ben inanamamıştım da 1 liraya? Doğru mudur?

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Doğrudur.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Hayır, niye bundan bu kadar şey ediyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Vallahi merak ediyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Niye merak ediyorsun söyle?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Millet adına merak ediyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bir insan ne kadar çalışıyorsa onun karşılığını alacak, başka bir şeyin de karşılığını almayacak. Burada da bir hakkaniyeti...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - 1 lira doğru mudur yani hakikaten? Ben bilmediğim için.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Hesap yanlış değil, 1 lira.

Şimdi, Sayın Bakanım, ben sayın genel müdürümüze de söyledim. Yani, burada devlet dalga geçiyor diye tazminat davası açanları duydum ben. Yanlış olabilir diyorum ama 25 bin lira kazanan olduğu şeklinde böyle bir bilgi geldi, yanlış olabilir ama bu küçük, cüzi rakamlar nedeniyle dava çok gelecek, bunu bilin.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bir şey söylüyorsunuz cevap veriyorum. Bir tek tazminat davası yok şu anda açılan kurumumuza.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Yanlış olabilir, düzeltiriz ama bundan dolayı, 1 lira, 2 liradan dolayı emin olun, idarenin yükü azalmayacak, yargının yükü azalmayacak, onu söyleyeyim. Keza avukatlar şimdi bunu kabul etmeyecek yani daha çok dava artabilir. Ama, hepsi bir tarafa diyorum ben, ödeme süresini uzatalım, iki yıl olmasın, dört yıl olsun ama adil bir düzenleme yapalım. 1 lirayla, 2 lirayla yani vatandaşı kızdırmayalım, yazıktır, günahtır. Hiçbir suçu da yok, günahı da yok. Zamanında verilseydi.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Elinizdeki bir şey mi arkadaşlar? Ne kadar veriliyorsa, hesap ne kadarsa o kadar göndereceğiz. "Devlet" dediğiniz böyle bir yapıdır. Yani, bunun azı veya fazlası 30 bin lira, 17 bin lira, 20 bin lira verdiğimiz veya hesaplanan bu konuda kendine ait hesabına gelebileceği elbette ki kabul edecek de, ondan biraz daha aşağı olan veya daha fazla aşağı olanla ilgili bizim kendi adımıza bir değerlendirme yapma kabiliyetimiz şu anda söz konusu değil ki. Böyle bir kabiliyetimiz yok, burada bu Komisyonun da böyle bir kabiliyet yok. Bu Komisyon der ki: "Şunu şöyle yapıyorum." Meclise gider, Meclis görüşür ama böyle bir kabiliyetimiz yok yani. Burada bir hesaplama yöntemi var.

Anayasa Mahkemesine bu müracaat yapıldı arkadaşlar. Yani, bunu biliyorsunuz ama tekrarlayayım ben size: Anayasa Mahkemesine ilk Hüseyin Remzi Polge tarafından yapılan bireysel başvuru kapsamında verilen Anayasa Mahkemesinin 19/9/2015 tarihli ve 29.840 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan -25 Haziran 2015 tarihli ve başvuru numarası- 2013/2166 sayılı kararıyla reddedildi, hem güncellenmesi reddedildi hem de diğerleri reddedildi. Yine söyleyeyim: İkinci karar, bireysel başvuru kapsamında İbrahim Mete tarafından Anayasa Mahkemesine verilen, bu da reddedildi. Yani, ilgili kanun kapsamında bizim kendi adımıza bir değerlendirme yapma kabiliyetimiz bu konuda yok. Ha, yeni bir kanun çıkaracaksınız, çıkarabilirsiniz, bu ayrı bir şey ama bu çerçeve içerisinde Anayasa Mahkemesine bu konuda da yani aynen sizin saiklerinizle beraber müracaat edildi. Bu müracaatı, bu güncellemeyi Anayasa Mahkemesi reddetti, kabul etmedi yani.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Bakanım, ben kararı okudum arada.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Usulden o Sayın Bakanım, Anayasa Mahkemesinin işi değil ki güncelleme yapıp yapmamak.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Anayasa Mahkemesi bir önceki kararda usulden mi bozdu yani şimdi üzerinde tartıştığımız kararın?

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Hayır, ücreti belirlemeyle ilgili söylüyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yok, güncellemeyle ilgili.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Otuz yılın üstünü vermesi, Anayasa Mahkemesinin karar vermesi farklı; ne ücret ödeneceğine ilişkin bir güncelleme farklı.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Anayasa Mahkemesine bu karar nasıl gidiyor? Diğer yargılamalar sona erdikten sonra gidiyor. Anayasa Mahkemesine direkt başvuru yapma hakkı yok ki.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şeklen bozulmuş.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Olur mu? Oralarda da aynı başvuruları yapmış, en nihayetinde oraya gelmiş ve onu da reddetmiş.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Bakanım, Anayasa Mahkemesinin kararını ben arada okudum, arkadaşlar gösterdi. Emekli Sandığı Yasası'nda güncelleme yönünde böyle bir yasal zemin, dayanak olmadığı için reddediyor.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Doğru.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Anayasa Mahkemesi kararı doğru. Ben diyorum ki: Yasal zemini, önümüze geldi, buraya koyalım. Yani, Anayasa Mahkemesinin kararı doğru ama yasal zemin yok, nasıl güncelleyeceksin. Ben diyorum ki: Yasal zemini bu maddeye, 1'inci maddeye koyalım, haksızlığı giderelim diyorum. Son sözüm bu.