| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/728) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 29 .06.2016 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, şimdi 74 madde görüştük ve yasa tasarısının başlığı "Yatırım Ortamını İyileştirmek" ama bu son geçici maddeyle gerçekten Türkiye'de yatırım ortamı iyileşiyor mu, iyileşmiyor mu, bir bakmak lazım.
Bakın, şu anda biz burada yurt dışından gelecek yeni bir varlık barışını konuşuyoruz ve arkadaşlar endişelerini dile getiriyorlar; aşağıda da yargıyla ilgili bir düzenleme yapılıyor, onunla ilgili de arkadaşlarımız endişelerini dile getiriyorlar. Türkiye'de bağımsız yargı oluyor mu, olmuyor mu, bu düzenleme niye yapılmış, bunu tartışıyoruz.
Şimdi, Türkiye'nin genel şeyine bakalım. İşte, bir taraftan İsrail'le barışıyor, işte Rusya'yla barışıyor, bölgede dostlarını artıracak, düşmanları azalacak şeyi var. Öbür taraftan, terör tehdidi, dün ortaya çıkan patlamalar. Sabahtan beri arkadaşlarımız konuşuyor, Türkiye'deki yatırım ortamının ne olduğunu, tam da burada böyle bir düzenleme geliyor. Bu düzenlemeyle ilgili arkadaşlarımız düşüncelerini söylediler, ben tekrar etmeyeceğim. Aslında, 2008'de, 2011'de, 2013'te yapılanlardan farklı bir şey yapılıyor, işte vergiye dâhildi, yüzde 2 vergi alınıyordu, yatırım sermayeye eklenecekti filan. Şimdi bütün bunlar yok. Bunlarda da bütün bunların olmamasında bir sakınca yok; işte para gelir, çıkar, bir kısmı da içeride kalır diyebilirdik ama iş sizin dediğiniz gibi değil. Şimdi, siz "Sadece, sırf bu beyanın yapılmış olmasından dolayı bir soruşturma açılmayacak." diyorsunuz ama aslında o (c) fıkrasında da hiç de öyle yazılmıyor. Bundan hareket edilerek, aşağıdaki alt bentlerde yazan "İlgili kanun ve hükümler dâhil olmak üzere hiçbir şekilde herhangi bir araştırma yapılmayacak." Bu madde eğer sizin dediğiniz gibi olsa bile, sizin anlatmaya çalıştığınızı bütünüyle bu anlatmıyor, hele hele "Türk Ceza Kanunu'nun 282'nci maddesinin kapsamının da dışında olacak." dediğiniz zaman, ister istemez yani ne oluyor Türkiye'de diye sormak durumundayız.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlarım; şimdi bu paralar yatırıma girmeyecek yani Türkiye'deki yatırım ortamının iyileşmesine bir katkı yok, yatırıma girmeyebilir de dolayısıyla istihdama da bir katkısı olmayacak. Ne olabilir? İşte istediği gibi kullanabilir ya da anında geriye gidebilir. Başka çok enteresan bir şey var, üçüncü yani bir başka kişinin adına da gelebilir. Ya burada soruyoruz, yani bir insan dışarıda parası var, para getirecek ve bu para temiz para. Niçin yani bir başkası, üçüncü şahıs adına gelecek? Yani bu sorunun hiçbir şekilde cevabı yok. Niye üçüncü kişinin adına gönderecek, neyi saklamaya çalışıyor? Zengin olduğunun bilinmesini mi istemiyor, yani böyle bir şey mi var? Hayır Sayın Bakanım, bu madde eğer yasalaşırsa hiç endişeniz, kuşkunuz olmasın, Türkiye'deki zaten problemli olan yatırım ortamı bütünüyle ciddi bir şekilde ortadan kalkacak ve Türkiye şu meşhur Bermuda, Cook Adaları, Virjin Adaları, Cayman Adaları, Seyşeller, Bahama, Cebelitarık, Jersey gibi ülkeler pozisyonuna gelecek, bir anda o ülkeler gibi olacak. Yani siz burada diyorsunuz ki: "Kapımız açık, ne olursan ol gel." Başka bir anlamı yok. "Nereden bulursan bul, gel." Ya, buradan yani bu şekilde düzgün bir para, helal bir para niye bu yollarla gelsin yani? Biraz evvel Sayın Bakanımız, arkadaşlarımızın hepsi, aslında siz de söylediniz, helal, güzel, vergisi ödenmiş, kazanılmış para istediği şekilde Türkiye'ye gelebiliyor, gidebiliyor, yani bu konuda hiçbir problem yok, siz söylediniz. Peki, niye böyle bir düzenleme yapıyoruz yani? İster istemez akla şu sorular geliyor: "Ha, Türkiye'de bir şekilde bir sürü söylentiler oldu ve bunlar yargılanmadı; Meclis, başka şekilde... Türkiye'de rüşvetten söz edildi, işte değişik şekillerde para toplandı, dışarıya gitti, bunlar mı geri gelecek?" diye soru geliyor. Ya da bunların ötesine geçiyoruz, sadece Türk vatandaşı olmasına gerek yok, herkes, tüzel ya da herhangi bir şahsi kişi bu parayı getirebilecek. Dolayısıyla, yani "Körfez sermayesi" diye bir şey diyemeyiz yani. Silah ticaretinden bu para gelir, uyuşturucudan gelebilir, başka ülkelerdeki rüşvetle, her şekilde bu para Türkiye'ye gelebilir.
Sayın Bakanım, yani temiz, hiçbir problemi olmayan para niye böyle bir şeyi beklesin, niçin bu yolla gelsin? Ha, yani "Para gelsin de ne olursa olsun, paranın dini imanı da yok, netice de paradır." Bunu mu diyoruz? Bakın, eğer bu ülkede hukuk devletiyle ilgili problemler varsa -ki Türkiye'deki görüntü şu anda bu- maalesef üzülerek ifade ediyorum, işte kayyumlar cirit atıyor, şirketlere değişik sebeplerden doyalı çökülebiliyor, el konulabiliyor, demokrasiyle ilgili ciddi problemler var, yönetimin giderek otoriterleştiğine dair bir sürü yazılar çıkıyor, endişeler var. Böyle bir ülkeye düzgün bir para niçin böyle bir kanunu beklesin de ondan sonra gelecek yani, niye bu şekilde? Hayır, yani bu paranın düzgün para olduğuna dair bir şey yok, ciddi bir endişe var. Korkarım yani Türkiye bu kadar sıkıntılardan sonra ki öyle anlaşılıyor ki sizin Hükûmetiniz de bütün bu sıkıntıları fark etti ve ilişkileri, Türkiye'nin görünümünü düzeltmek için daha evvel söyledikleri bir sürü sözden ve davranıştan da geri adım atarak dünya kadar çelişkileri de göze alarak birtakım girişimlerde bulunurken, insan hayret ediyor, nasıl oluyor da... Yani siz dediniz ki biz kendi topuğumuza sıkmıyoruz. Sıkıyoruz, yani Türkiye bunu yapmakla kendi topuğuna sıkacak. Bu akşam bu buradan geçsin, yarın, öbür gün Türkiye'de, dünyanın değişik yerlerinde yazılacak haberleri, atılacak başlıkları tahmin etmek hiç de zor değil. Niye böyle bir şey yapılıyor, bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Yani ne oldu, gerçekten ciddi bir ekonomik kriz geliyor da bunu bir miktar bu şekilde ötelemeye mi çalışıyorsunuz? Yoksa, hani iflas etmiş tüccar eski defterleri, küçük hesapları filan karıştırır, böyle bir şey mi var? Yoksa, bunun çok daha ötesinde, gerçekten, bizim bilmediğimiz -görüştüğünüz ettiğiniz... Körfez sermayesi değişik şekillerde geliyor zaten- bir şey mi var? Yani gerçekten bu soruların cevabı yok. Burada yapılacak şey, biz sabahtan beri iyi niyetle, evet, Türkiye'deki yatırım ortamıyla ilgili problemler var, Türkiye'nin sıkıntıları var, kuşatılmış vaziyette, bütün bunların sorumluluğu... Hiç de sormadık sabahtan beri, "On dört seneden beri Türkiye'yi siz yönetiyorsunuz, niçin Türkiye bu hâle geldi? Siz sorumlusunuz." diye hiçbir şey demedik. Madem Türkiye'nin yatırım ortamını iyileştireceğiz, istihdam artacak, Türkiye'nin bu sıkıntıları azalacak, o zaman bunları destekleyelim, sabahtan beri konuştuğumuz, yaptığımız şeyler bu.
Şimdi, bütün bunları yaptıktan sonra böyle bir maddeyi geçirmek gerçekten Sayın Bakanım topuğumuza sıkmaktır, bunun ötesinde başka bir şey değil. Bunu bugün ara verin, durdurun, benim önerim bir daha değerlendirin. Yani siz ne öngörüyorsunuz? Yani bu şekilde ne kadar, temiz olan ne kadar para gelecek? Daha evvelkilerde 2008'de, 2011'de, 2013'te ne kadar geldi? 2013'te gelemeyen ne kadar para var da şimdi bütün bunları yaptığımız zaman -temiz paradan söz ediyorum- ne kadar geleceğini tahmin ediyorsunuz? Büyük bir para mıdır bu? Bu para olmazsa gerçekten batıyor muyuz? Eğer böyle değilse, lütfen, oturun, bu para gelmesin. Zaten bu para geldikten sonra, bütün bu söylentiler olduktan sonra, Türkiye gerçekten kara para aklayan bir ülke, biraz önce saymış olduğum ada ülkeleri, uydurma ülkeler çizgisine eğer gelecekse... Zaten böyle bir paraya ihtiyaç yok. Geri adım atmak şey değil, bakın, dünya kadar konuda geri adım atıyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanını dinledim, öyle şeyler söylüyor ki üç sene evvel, beş sene evvel söylemiş olduğu "..."(x) çok da geri adım atıyor, diyor ki: "Bana mı sordu da gitti IHH?" Bakın, ne geri adımlar yani, neleri göze alıyor. Beş seneden, altı seneden beri seçimleri aldığınız bu argümanların hepsini bir tarafa itiyor. Yarın, korkarım, IHH'ya diyecek ki "Niye otoriteye karşı geldiniz?" neredeyse, bu kelimeyi özellikle... Niye? Bakıyor, Türkiye gerçekten zor durumda, pragmatik davranıyor, doğru da yapıyor. Türkiye'deki bu sıkıntıları azaltalım, Türkiye bir düzlüğe çıksın diye bunlar yapılırken böyle bir yasayı çıkarmanın kendi kendimizi sabote etmeden başka bir anlamı yok.
Son cümle söylüyorum: Burada bitirin bunu ve bir değerlendirme yapın, bunu çekin lütfen ya da arkadaşlarımızın vereceği önergelere "evet" deyin ve bu maddeyi bu düzenlemeden çıkaralım.
Teşekkür ederim.