KOMİSYON KONUŞMASI

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, biz, bu Komisyonda hemen hemen her toplantıda, gerek akademisyenlerden gerek gelen her türlü konuşmacıdan özellikle istismar vakalarında, cinsel istismar vakalarında ağır ve etkin yaptırımların mutlaka uygulanması gerektiği yönünde tavsiyeler aldık fakat bu tavsiyelerin ışığında -biraz önce Filiz Hanım kararlarınızı taradığını söyledi, ben de bazı kararlarınıza baktım- gerçekten burada bize tavsiye edilen ile uygulanan pratiğin farklı olduğunu gördüm. Yani, yerel mahkemenin bile etkin ve ağır yaptırım uyguladığı bazı dosyalarda siz bozma kararı verip beraatla dahi sonuçlandırmışsınız. Özellikle bir dava var, çok merak ettiğim için sormak istiyorum: A.G. isimli bir dava, 8 yaşında bir kız çocuğu. Annesi tarafından annesinin sevgiliyle birlikte olmaya zorlanmış. 8 yaşında bir kız çocuğu porno film izlettirilmiş; cebir, şiddet, darp kullanılmış. Tabii, cinsel ilişki oluşmamış ama her türlü surette çocuk cinsel ilişkiye zorlanmış, ki cebir, şiddetin dışında da -hani vücut yarası, fiziksel yara belki geçebilir ama- 8 yaşındaki bir çocuğa uygunsuz içerikli bu şekilde bir porno film izlettirilmesinin travması yıllarca yaşanabilecek bir acıdır bana göre. Ve siz buradaki kararda, bu işin teşebbüs aşamasında dahi kalmadığı gerekçesiyle bozma kararı vermişsiniz. Ben de hukukçuyum, yaklaşık on üç yıl avukatlık yaptım ve istismar mağduru çocukların da zaman zaman vekilliğini yaptım. Gerçekten merak ediyorum: "Bunda teşebbüs aşaması yoktur." diyebilmek ne kadar mümkün? Çünkü, her türlü yol denenmiş -ki bir fiziksel istismar, evet, belki cebir ve şiddeti kabul edebiliriz ama- burada bir duygusal istismar söz konusu, o çocuğa o içerikli bir film izlettirilmesi söz konusu. İstismar oluşmuş ama siz bunun teşebbüs aşamasında dahi kalmadığı gerekçesiyle kararı bozmuşsunuz. Yanlış anlamayın, hukuki olarak yorumluyorum; hakikaten bu benim kabul edebileceğim bir gerekçe değil, onun için, merak ettiğim için soruyorum.

Keza, N.Ç. davası günlerce kamuoyunda yer aldı ve buradaki rıza kıstasını merak ediyorum yani 13 yaşındaki bir kız çocuğunun 26 kişiyle rızasına binaen birlikte olma kıstasını neye göre belirlediniz dosyada? Bunu merak ediyorum. Çünkü, 13 yaşındaki bir çocuğun sağlıklı iradesiyle, hele ki böyle ciddi bir konuda karar veremeyeceğini varsayıyoruz, bu nedenle merak ediyorum. Ve özellikle yani kendiniz de "Etkin yaptırımlar uygulanmalı, ağır yaptırımlar, ağır tedbirler alınmalı." dediniz, siz de aynı cümleyi kullandınız ve buraya gelen birçok konuşmacı da aynı şeyleri söyledi. Keza, biraz önce Resmiye Hanım'ın sunumunda da "Etkin yaptırımlar uygulanmalı." denildi ama teori ile uygulamanız çok farklı daire olarak. Etkin yaptırımlar uygulanmalı." derken pratikte istismarcı lehine birçok karar verildiğini ne yazık ki ben üzülerek taradım. Bu konudaki düşünceniz yani teori ile savunduğunuz şey ile uyguladığınız pratiğin farklılığı konusunda ne diyeceksiniz? Ben bunu merak ediyorum.

Çok teşekkür ederim.