| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi(2/1310) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .07.2016 |
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Öncelikle hayırlı günler diliyorum, Sayın Bakanım hoş geldiniz; tabii dün söz almamıştım 15 Temmuzdaki şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.
Güzel bir kanun teklifi var önümüzde, Süreyya kardeşimiz çok güzel çalışmış, onu da tebrik ediyorum gıyabında, kendisi yok. 6111'de konsensüsle geçen bir Yasa'mız vardı 2011'in ilk yarısında, 23'üncü Dönem Parlamento bunu kabul etmişti. Akif Hamzaçebi üstadımız da vardı...
MUSA ÇAM (İzmir) - Vedat Bey, siz o zaman var mıydınız?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ben yoktum, ben müşavirdim, meslektaş olarak takip ettiğim için yakından takip etmiştim, emeği geçenleri de kutluyorum. Akif Hamzaçebi üstadımız da buradaydı, gerçekten çok iyi hazırlanmıştı ve bu teklif onun üzerine inşa edilmiş ama bazı düzeltmeler ve eklemeler de var, ki dün de konuştuk, biraz daha eklemeler yapılacak.
Dünden kalan aklımda Sayın HDP'li arkadaşımız Paylan'ın, onun bir zararla ilgili endişesi vardı, 1 trilyon veya 10 trilyon cirosu olan bir firma zarar etmişse -şahıs firması diyelim- o da işte 14 bin lira matrah ve vergi ödeyecek aklanacak, öbür yandan gerçekten 100 bin lira ciro yapan da zarar etmişse o da aynı rakamı verecek aklanacak. Orada yapılabilecek şey kesinlikle Maliye Bakanlığının belli bir ciroyu geçenler için KDV'den eğer bu matrah artırımına gitmezse o 1 trilyon veya 1 milyar ciro yapan KDV'den matrah artırımına gitsin, gitmezse mutlak surette KDV'den incelemeye alınsın yani ancak denge böyle sağlanabilir yoksa görüş olarak haklıydı. Bir rakam koyulur, şu kadar ciroyu geçen, 1 milyon lira ciroyu geçenler aynı şekilde gelir vergisinden matrah artırımı talep edenlerin katma değerden matrah artırımı talep etmediği takdirde özellikle incelemeye alınacağına dair bir iç şeyle bu işte denge sağlanabilir, o da hiç olmazsa o haksızlık ortadan kalkar. O katma değerden matrah artırımı yapsın, o da öyle aklanmış olur.
Bunun yanında ihtilaflı vergilerle ilgili oranların biraz daha düşürülmesi kanaatindeyim. Eğer ihtilaflı vergi hâlen incelenme aşamasındaysa, bir ay içinde rapor düzenlenip verilecekse ve mahkemeye karşı gidildiği zaman mükellef ile idare yüzde 50-50 ihtimalleri var bir yerde -gerçi raporun içeriğine göre ama- şimdi 50-50 iken sadece "50'sinin tamamını bize ver bu ihtilafı bitirelim." demek bence biraz Maliyenin lehine olan bir hareket oluyor, hiç olmazsa 50'yi 40'a indirir, 35'e indirir yani 50-50 ihtimal varken "50'yi bana ver ihtilafı kaldıralım." demek idare açısından mükellefi biraz daha zor duruma düşürmektir, kanaatim o yönde.
Üçüncüsü, bilançolarla ilgili sıkıntılar var. Doğrusu yıllarca ben müşavirlik yaptım ve hiç bu yolu denemedim yani arkadaşların çoğu mükellef baskısıyla ortaklar cari veya kasadaki fazlalığı aktifteki başka hesaplar içerisinde gösteriyorlar. İşte müşteriler hesabında, verilen avanslar hesabında vesaire, vesaire. Bunların tabii şimdi bütün beklenti aktifte hangi hesapta şişiklik varsa bunların hepsinin aynı bu şeyden yararlanması ve ödenmek suretiyle onların tekrar gerçek değerlerine gelmesi. Tabii, burada iki düşünce var, ya bunu konsensüs olur, muhalefet partisindeki arkadaşlarımız, milletvekillerimiz de destekler, bunu böyle geçiririz veyahut da bu bir muhasebe hilesidir, niye başka bir hesapta takip ediyorsunuz, ortak cariyse ortak cariye koy, gerekirse incelemede madem bu transfer fiyatlandırmasına giriyor, varsa öyle bir konu bunu affetmemek durumu var yani iki şık var, buna karar vermek gerekiyor.
Onun dışında tabii, bu giderler, bunlar ödendiği zaman kanunen kabul edilmeyen gider olacak. Büyük firmalarda belki etkilemez ama küçük işletme, küçük, orta ölçekli işletmelerin bilançolarını bozacağı, bankalara karşı zor durumda kalacakları muhakkak. Benim orada önerim eğer bilanço durumu iyi olanlar beş yıl içerisinde istedikleri tarihte bu giderleri aktiften düşmek yani zarara atmak kaydıyla, o yılın kârından düşmek kaydıyla -kanunen kabul edilmeyen gider yazılıyordu tabii- telafi etmeleri, aksi takdirde beş yıl içeresinde aktifte bir hesapta bekletsinler, hatta bir öneride "Tasfiyeye kadar beklesin." diyenler de var ama tabii onun takibi çok kolay değil, beş yıl içerisinde herhangi bir yıl, kârının yüksek olduğu bir yıl oradan mahsup etsin kendini en azından birinci yıl değil beş yıl içerisine bunu yayabiliriz yani aktifteki 280'li hesapların altında bir yerde bu ödemeler bekletilebilir.
Oda aidatlarının da konmasını talep eden TÜRMOB Başkanımız gelmişti hem müşavir odalarının mali müşavir hem de diğer oda aidatlarına da madem her şey giriyor, bu oda aidatlarının da kanuna koyulmasını talep edenler...
Bir de kesinleşmiş alacaklarda -özel usulsüzlük cezalarını şimdi okuyorum tabii- yüzde 50'si alınıyordu, bunun tamamının kaldırılması yönünde bir talep var. O da madde geldiğinde tartışılabilir, kesinleşen alacaklarda vergiye aslında bağlı değil, özel usulsüzlük cezalarının yarısı hatta gidiyor, madem oluyorsa ki aslını aldıktan sonra özel usulsüzlüklerin tamamının kaldırılması çünkü vergi aslı var yani o özel usulsüzlük cezalarında bir madde var, bunu da size takdim ederim, ilgili yerde kullanılabilir.
Benim aklıma gelenler bunlar, sözün hemen bana geleceğini de beklemedim, biraz dinlerim belki öyle konuşurum ama genel olarak çok iyi niyetli düşünülmüş, esnafımızı ve mükelleflerimizi rahatlatacak olan bir kanun teklifi, emeği geçenleri tekrar kutluyorum.
6111 bana göre başarılı olmuştur, 25-30 milyar arasında bir rakam tahsilatı yapılmıştı, belki fazla aşinalığım yok ama 6111, 24-30 arasında bir rakam tahsilatı vardı, 26 milyar lira civarında. Belki bundaki beklentimiz çok daha yüksek.
Bunun yanında dün Bülent üstadımın söylediğine katılmak mümkün değil yani dönüp dönüp tekrar "Varlık barışı şöyledir, böyledir, bilmem neyin paraları geliyor, kara paralar geliyor." buraya takılmamak lazım yani kendisi de yıllarca bu meslekte çalışmış, idarede çalışmış bir kardeşimiz, bu tereddütlerden geçmesi lazım. Yoksa 90 milyar vergi alacağını birkaç kere söyledi, 67 milyar da sosyal güvenlik alacağı ama bu sanki 2015 yılının alacağıymış gibi düşünüyor hâlbuki bizim vergi gelirlerimiz 450-500 milyar civarında bu 90 milyar yılların, on yılın tortusu, beş yıl geçince herhâlde bir şeyler daha yatırılıp... Kaç yıldan kalan toplam vergi bilmiyorum Sayın Bakanım?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 1984'e kadar gidiyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - 1984 yılından kalan, buyurun otuz yıllık vergi borcu 90 milyar lira yani bunu hemen sanki "İşte 90 milyar alacak var, bunun üzerine gidin, bunu alın, niye böyle yapıyoruz?" demek yanlış, senelerden kalan alacaklar var hem sosyal güvenlikte hem vergi kanunlarında ama iyi niyetle düzenlenmiş bir teklif.
Ben emeği geçenleri tekrar kutluyorum. İnşallah hem mükellefler açısından hem idare açısından sonucu da güzel olur, biz de madde görüşmelerinde veya Genel Kurulda elimizden gelen yardımı sağlarız, bildiğimiz tecrübelerimizi inşallah sizler paylaşırız.
Hepinize teşekkür ediyorum, hürmetlerimi sunuyorum.