KOMİSYON KONUŞMASI

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ben, aslında, bayağı önce söz istemiştim ama söz alamadığım için...

Şimdi, biraz önceki tartışmaya dönmek istemiyorum ama bunu söylemek zorundayım: Biz burada da bir şeyleri -yani bu Komisyonun kuruluş amacı belli- eğer bazı kaygılarla, refleks olarak, "Aman, yanlış anlaşılmasın, aman fazla görünmesin." kaygılarıyla hareket edersek, sorunun gerçek boyutunu tespit edemezsek bu Komisyon amacına ulaşamaz ve çözüm üretemez diye düşünüyorum. O yüzden, her şeyi açıklıkla konuşmak lazım, bu olaya, bu meseleye siyasi kaygılarla, saiklerle bakmamak lazım diye düşünüyorum.

Bir de, tabii, değişmesi gereken çok şey var, şimdi, Hocam anlattı. Bir kere güven duyması lazım tacize uğrayanın bir şeyleri anlatabilmesi için. Mesela, otobüs meselesinde, kadınların... Ben de biraz önce onu söyledim aslında hani yüzde 10 meselesi tartışılırken. Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor ve kadınların neredeyse hemen hepsi otobüste, durakta, bir yerde, yolda yürürken -illa bu tecavüz anlamında değil- mutlaka tacize uğruyor, uğramıştır.

Başıma gelen bir olayı anlatayım: Yaklaşık on yıl falan olmuştur, hani, böyle fiziksel değil ama... Yolda yürüyorum, canım burnumda, bankaya yetişmem lazım -avukatım bu arada- işte, çalışmam lazım, sözlü bir tacize uğradım. Laf attı, hatırlamıyorum tam, böyle değişik bir şey söyledi falan. O kadar sinirlendim ki artık, o koşuşturma içerisinde "Seni şikâyet edeceğim." dedim. İşimi gücümü bir tarafa bıraktım, "Burada bekliyorsun, bir yere gitmiyorsun..." dedim. Kısa mesafede de emniyet vardı. Gittim, polisi çağırdım, polis geldi, Komiser de tanıdık çıktı; bir süre önce CMK eğitimi vermiştim, orada karşılaşmışız. Sağ olsun, çok ilgilendi, hemen çocuğu aldılar, getirdiler karakola, ifadeler falan... Hani, bulursam ifade tutanağını getireyim, göstereyim.

BAŞKAN - Çocuk mu bu laf atan?

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Yok yani bir gençti, yaşını falan da hatırlamıyorum, bayağı geçti üstünden. Sözlü bir tacizde bulunmuştu ve ifade tutanağına -önemli olan nokta şu- bana çok yardımcı olan -hani bir süre önce eğitim vermiştim CMK'yla ilgili- komiser arkadaş şöyle yazdırdı: "Dış görünüşü itibarıyla bakıldığında avukat hanımın açık giyinmediği, tacize mahal verecek şekilde kıyafetinin olmadığı..." Yani, acı olan burası. Yani, şimdi, ben, atıyorum, mini etek giymiş olsam orada suçlu ben olacağım gibi. Yani, öyle bakıldığında, değişmesi gereken çok nokta, çok yer var.

BAŞKAN - Eğitim boyutu var.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O yüzden bunların açığa çıkması, elbette ki, bu noktada, işte, bu kaygılarla falan, maalesef, engellenmiş oluyor. O yüzden, sadece hem katkı olarak hem de şey olarak sunmak istedim.

Teşekkürler.